Sulandırmayın dedikçe...

15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ’nün maksadı, yapılanması ve kurduğu kumpaslara dair Türkiye’de ilk kez bu kadar geniş bir mutabakat sağlandı.

Bu mutabakat Yenikapı Ruhu’nu da arkasına alarak 50 yıldır devleti ve milleti kemiren bir ihanet şebekesine karşı büyük bir mücadele süreci başlattı.

Toplumun her kesimi ve Türkiye siyasetinin tüm paydaşları bu çetenin devletin içine sızdığı her bir yerden temizlenmesiyle ilgili ortak irade bildirdiler.

★

FETÖ’nün devleti ele geçirme operasyonu 50 yıldan uzun sürdü. Hal böyleyken bu hainleri devletten temizlemek öyle 3-5 günde mümkün değildi.

100 kere yazdık: Bu mücadele sırasında kararlılığı, toplumsal mutabakatı bozacak adımlar atmayın. Ne olur bu operasyonların sulandırılmasına izin vermeyin.

★

Günlerdir öyle haberler okuyoruz ki biz operasyonları sulandırmayın dedikçe sanki birileri kasten sulandırmaya çalışıyor.

FETÖ elebaşı firari, 15 Temmuz’un 2 numarası Öksüz firari, kumpas savcılarının neredeyse tamamı firari, imamların çoğu firari...

Gündem ne?

Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı FETÖ’den tutuklanacak mı tutuklanmayacak mı?

Bunun adı FETÖ’yle mücadeleyi sulandırmak değilse nedir?

★

Düğün basan eli silahlı MAK timindeki darbecileri tahliye et, müezzinle tartışan insanlara 10 yıl hapis cezası ver.

Amerika’da terörist başının kapısında yıllarca kuyruğa giren, örgütü açık açık finanse eden iş adamlarını “Tövbe ettiler, yemin ettiler bir daha yapmayacaklar” diye affet, gazetelerinde yazdı-tivit attı diye ham çökelek Atilla Taş’ı aylardır cezaevinde tut.

★

Devletin içinde birileri büyük bir kararlılık ve inançla FETÖ denen ihanet şebekesiyle mücadele ediyor.

Gel gör ki diğer yandan birileri de FETÖ’yle mücadele sürecini sulandırarak huzursuzluğun artması, gerginliğin tırmanması, cepheleşmenin keskinleşmesi, demokrasinin zedelenmesi, Türkiye’nin dışarıdaki imajının daha bozulması için çalışıyor.

Yazıktır...

Bu devlete, bu millete, bu ülkeye yazıktır.