Giriş
Türkiye Suriyeli mülteciler konusunda dünyaya insanlık dersi verdi. Herkesin kapılarını sımsıkı kapadığı dönemde biz iç savaş mağdurlarına kapılarımızı sonuna kadar açtık.
Sayıları bugün 3 milyon 600 bini bulan Türkiye’deki Suriyeliler siyasi, sosyal ve ekonomik anlamda ciddi bir mesele haline geldi. Suriye’de hayat normale döndükçe Türkiye’deki Suriyelilerin de ülkelerine döndüğü/döneceği konuşulmaya başlandı.
Şüphe yok ki, hiç kimse vatanından ayrı kalmak istemez. Suriyelilerin hepsi de bir gün ülkelerine dönmeyi hayal ediyordur. Lakin o iş artık o kadar kolay değil. 4 milyona yakın insandan bahsediyoruz.
Bugün dönüyoruz deseler yıllar sürer. Dolayısıyla Türkiye’nin Suriyeli mülteciler konusunda planlarını “bir gün dönecekler” yerine “bundan sonra buradalar” diye düşünerek yapması daha mantıklı.
CHP’NİN İZMİR’DE YÜZDE 8 OY ARTIŞI NE DEMEK?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer anketlerdeki oy oranının yüzde 57 olduğunu açıkladı. Bundan önceki yerel seçimde CHP yüzde 49’la belediyeyi almıştı. İki seçim arasındaki fark yüzde 8! CHP genel merkezinden bir telefon geldi dün, arayan kişi “CHP’nin kalesi” İzmir’de oyların artışının “CHP’nin kalesi” olarak bilinen diğer merkezlerde de oy artışı olarak yorumlanması gerektiğini iddia ediyordu.
“Yanılıyorsun” dedim.
1- İzmir çok özel bir yer.
2- İzmir’de seçime CHP her zaman bir adım önde başlıyor.
3- Muhalif seçmen için CHP yerine oy verilebileceği alternatif iddialı bir aday da yok. Yerel seçimde en az parti kadar -belki de daha önemli- faktör adaydır.
Başından beri aynı şeyi yazıyorum: CHP bu yerel seçimde -tamamen kendisinden bağımsız sebeplerden (ekonomi örneğin) ötürü- daha önce hiçbir seçimde olmadığı kadar şanslı. Ama İzmir’e bakıp Türkiye’yi kazandık demek büyük hata olur.
PARASI OLAN SOSYAL MEDYAYI SATIN ALIYOR!
Emniyet, bir şikayet üzerine yapılan incelemede 10 gün içinde 44 ayrı hesaptan atılan tweetleri mercek altına alıyor. 44 farklı hesaptan yapıldığı görünen paylaşımların sadece 2 telefon ve 1 bilgisayardan yapıldığı tespit ediliyor.
Soruşturma devam ettiği için daha fazla detay yazamıyorum. Fakat sosyal medya manipülasyonun geldiği noktaya bakar mısınız? Önceki gün güvendiğim bir televizyon yöneticisi anlattı: Ülkenin en önemli yapım şirketlerinden biri dizilerini sosyal medyada gazlamak için sahte hesaplarla bir sosyal medya ordusu kurmuş.
Siyaset, futbol derken durum vahim. Twitter adeta Adnan Hocacıların işgali altında. Oradaki gündeme bakınca zannedersiniz ki Türkiye Adnan Hoca konuşuyor. Oysa alakası yok. İçişleri Bakanı dün Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit eden unsurlara karşı alınan tedbirleri sıraladı. Uyuşturucudan, terörden bahsetti...
Sayın bakan ne düşünüyor bilmem ancak geldiğimiz noktada Türkiye’deki bu organize sosyal medya manipülasyonu sadece bir siber suç olmaktan öte ciddi anlamda bir terör faaliyeti halini almıştır.
YA HİÇ KİMSEYİ SEVMEYECEĞİZ....
Birkaç gündür Aydilge’nin Kafa Dergisi’nin Aşk Özel sayısına yazdığı şu cümle var aklımda: “Ya hiç kimseyi sevmeyeceğiz incinmeyelim diye ya da kahramanca seveceğiz iliklerimize kadar.” Ne müthiş bir meydan okuma değil mi?
