ABD Başkanı Trump, koltuğu kaptırmamak için elinde kalan son güç Yahudi lobisine bir jest daha yapıp sosyal medya hesabından “barış planı”(!) diyerek İsrail-Filistin haritası paylaştı. Aslına bakarsanız o harita İsrail-Filistin sorununun özetidir.
1948’de İsrail devleti kurulmadan önceki İsrail-Filistin topraklarıyla Trump’ın paylaştığı o harita yan yana koyulduğunda İsrail işgalini ve Filistin halkının haklı davasını ispatlayan bir belge niteliğindedir. Merak edenler için rakam verelim: İsrail’in kurulduğu günden bu yana işgal edip, el koyduğu Filistin topraklarının oranı: Yüzde 85!
Beş dakikada konuştular, bir dakikada imza atıldı
Madden ve manen çok kötü günler yaşıyor Beşiktaş. Futbol takımı teknik anlamda belki de son yılların en zayıf kadrosu. Moraller bozuk. Camiada herkes birbiriyle kavgalı. Böyle bir dönemde Beşiktaş’ın teknik direktörlük koltuğuna ancak gerçek bir Beşiktaşlı’nın oturması gerekirdi. Öyle de oldu: Sergen Yalçın Beşiktaş’ta! Sürecin bizzat içinde olduğum için biliyorum: Sergen Hoca bir önceki teknik direktörün yarı fiyatına, Malatyaspor’dan aldığı paranın daha azına Beşiktaş’a imza attı.
Asbaşkan Emre Kocadağ -ki bu transferin bir numaralı mimarı odur; yönetimde yabancı hoca ve Samet Aybaba sesleri yükselirken Sergen Yalçın’ı ikna eden kendisidirgörüşmeler sırasında kulübün yaşadığı mali durumu anlatırken Sergen Yalçın, Asbaşkan Kocadağ’a “Ben Beşiktaş’la para konuşmam. Bu kulüp bana fazlasıyla verdi vereceğini, şimdi sıra bende” dedi.
Görüşme beş dakika sürdü, imza bir dakikada atıldı. Sergen Yalçın ne avukat aradı ne de danışman… Başkan Çebi, Sergen Hoca’yla ilk konuşmasında oturur oturmaz: “Bir de gelsin bizim Sergen denesin bakalım diye seni istemiyoruz. Gel ve burada yeni Sergenler yetiştir.
Sergen’in Beşiktaş’ını yarat. Ben bunu yapacağına inanıyorum” dedi. Bu saatten sonra biz Beşiktaş taraftarına düşen skor ne olursa olsun sezon sonuna kadar Sergen Hoca’ya ve öğrencilerine inanmak, arkalarında durmaktır. Bu takımı, bu hocayı dahili ve harici düşmanlara yem etmemektir.
Elazığ'daki fırsatçılar
Elazığ’da bazı ev sahipleri ücretsiz olarak kapılarını deprem mağdurlarına açarken bazıları ise 500-700 liraya kiraya verdikleri evlerin fiyatlarını 1500-2000 liralara çıkarmış. Bu nasıl bir vampirliktir arkadaş! Siz nasıl insanlarsınız? Çoluk çocuk sokakta yatarken insanlığını üç kuruş paraya satan bu zihniyete lanet olsun.