Greenpeace Akdeniz, ‘mikroplastik’ denilen plastik partiküllerin Türkiye’deki deniz canlıları üzerindeki etkilerini araştırmak için geçtiğimiz temmuzda bir araştırma başlattı.
Marmara, Ege ve Akdeniz’den 243 adet barbun, istavrit, kefal, mırmır, tekir balığı ile 32 adet karides, 317 adet midye dolma, Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Laboratuvarı’nda incelendi. Geçenlerde açıklanan sonuçlar dehşet verici!
Her 2 balıktan biri...
Denizden çıkan her 2 balıktan birinin mide ve sindirim duvarında plastik bulundu. En korkunç veri ise midyede! Midyelerin neredeyse tamamında (%91) plastiğe rastlandı.
Rastlanan plastiğin büyük bir kısmının kaynağı tek kullanımlık plastik ürünler. Yani insanoğlunun kullanıp denize attığı tek kullanımlık tabak, çatal, kaşık, pet şişe vesaire...
Marmara ve Karadeniz de farklı durumda değil!
Türkiye’den sadece Akdeniz’e her yıl 110 bin ton plastik atılıyor. Marmara farklı mı? Marmara Denizi’nde her 10 atıktan 7’si plastik. Geçenlerde Doğal Hayatı Koruma Derneği açıkladı: Marmara’da yüzen çöp sayısı yunus sayısından fazla!
Marmara Denizi’ndeki kirlilik yüzünden ışık geçirgenliği 2 metreye düştü. Karadeniz farklı mı? Avcılık büyük tehdit. Tüm çevre raporlarında Karadeniz’in 180-200 metre derinlikten sonra tamamen hidrojen sülfür gazıyla kaplı ve yaşamın çok sınırlı olduğu kaydediliyor.
Sadece poşeti değil, bunları da yasaklamak şart
Çevre Bakanlığı plastik poşeti yasaklayarak çok isabetli bir iş yaptı. Plastik tüketiminde en büyük pay naylon poşetler. Ancak yetmez! Bugün denizlerimizin ve orada yaşayan başta balıklar olmak üzere tüm canlıların karşı karşıya kaldığı en büyük tehdit tek kullanımlık plastikler.
Böyle giderse 2050 yılında denizlerimizdeki plastik miktarı balık miktarını geçecek! AB, tek kullanımlık plastikleri yasakladı. Türkiye de ileride üç tarafı denizlerle kaplı değil, üç tarafı plastikle kaplı bir ülke olarak anılmak istemiyorsa bu yasayı çıkarmalı. Çevre Bakanı Murat Kurum duyun bu sesi!