Vergi rekortmenleri listesi bizdeki ekonomiden çok magazinsel bir haber halini aldı. Pek yakında bu listeleri ekonomi sayfalarından ziyade magazin sayfalarında görürseniz şaşırmayın. Gel gör ki bir ülkenin en çok vergi ödeyen kişilerinin, daha da önemlisi kurumlarının o ülkenin ekonomisine dair magazinsel yansımasından çok daha önemli bir anlamı var.
Misal Türkiye'de geçen yıl en çok vergi ödeyen 10 kuruma bakınca, ezici bir üstünlükle bankaları görüyorsunuz! Aynı listeye Almanya'da bakıyorsunuz; otomobil, teknoloji, ilaç, telekomünikasyon, enerji sektörlerinin temsilcileri var ilk 10'da! Bu ne demek?
Almanya gibi ülkelerin ekonomisi üretime dayalıyken senin ekonominde ancak paradan para kazanılabiliyor. Peki tekstil, ulaşım, gıda, turizm hele ki son 10 yılda bütün kaynakları aktardığımız inşaat sektörümüz nerede?
BENİ BOŞVERİN DİNLEYİCİLERİNİZDEN ÖZÜR DİLEYİN!
Önce Radyospor isimli radyoda ardından da aynı kurumun internet sitesinde (Ajansspor) hakkımda iftira olduğu belgelenen yalanların “haber” diye yutturulmasına tepki göstermiş, kurumun sahibi tanıdığım, sevdiğim, saydığım birlikte çalıştığım Sadettin Saran'a hitaben dün bir çağrı yapmıştım.
İnsanı aptal yerine koyan bir yazılı açıklama yaptırmış Saran. Benim verdiğim cevapları da sitelerine koymuşlarmış! Daha ne yapsınlarmış? Evet koydunuz, nasıl koydunuz? “Beşiktaş soyulmuş” başlıklı haber yapıp beni 150 TL çarpmakla(!) itham eden bir iftiraya çanak tutup ardından yalan belgelenince “Candaş ateş püskürdü, Büyük kapışma, yöneticiler birbirine girdi!” diye bir anda 180 derece dönüp tarafsız haberci taklidi yaparak!!!
Ben kasap değilim gazeteciyim Sadettin Bey, iletişim sektöründe de hatırı sayılır bir kariyerim var. Bir iftirayı yayında dillendirip, yayılmasına alet olduğunuzda önce çıkar, “Bir iftirayı muhatabından tek satır görüş almadan yayarak hata ettik. Candaş'tan değil önce dinleyicilerimizden özür dileriz” dersiniz.
Sonra da bu iftiranın belgelerini yine o yayında yayınlar, gerekirse bilerek ya da bilmeden itibar suikastına kalkıştığınız kişiyi yayına alarak hem özür diler hem de cevap hakkını kullandırırsınız. Özür dilemek sizin haksız olduğunuzu değil, dinleyicilerinize saygınızın kurumunuzun veya şahsınızın egosundan yüksek olduğunu gösterirdi. Bu saatten sonra hiç zahmet etmeyin. Ben sizi tanıdığımı düşünerek samimiyetle bu çağrıyı yapmıştım. Yanılmışım.