Candaş Tolga IşıkVicdan gol gol gol!

HABERİ PAYLAŞ

Vicdan gol gol gol!

Haberin Devamı

Bir savcı taraftar çeteleri diye bir soruşturma başlatmıştı...
Başladılar taraftarları dinlemeye...
O savcı bir suç bulamadı. Tam da o ara Gezi Parkı olayları patladı. Dediler ki taraftar soruşturmasının içinden parçalar alıp yeni bir soruşturma başlatalım.
Bir başka savcı başladı çalışmaya...
O savcı 17 Aralık’ta ‘cemaatçi’ diye paketlenince dosyayı başka bir savcı devraldı.
O da bir suç bulamadı ve dedi ki, “Bu dosyada bir suç unsuru yok.”
Aradan 2 ay geçti...
Aynı savcı bir anda fikir değiştirdi!
2 ay önce “Suç yok” diyen savcı bu sefer aynı deliller aynı kişiler için “Örgüt kurdular, darbeye teşebbüs ettiler” dedi.
* * *
çArşı’nın ‘darbecilikle’ suçlandığı dava bu şekilde açıldı...
Ve dün ilk duruşma vardı.
Beşiktaşlısı, Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı, Trabzonsporlusu herkes oradaydı.

[[HAFTAYA]]

* * *
Mahkeme salonuna girince Cem Yakışkan’ın karısı Fatoş Yakışkan’la Berkin Elvan’ın annesini gördüm.
Yan yana oturuyorlardı. Fatoş Abla yengemiz, ablamız. Semtte herkes bilir onu: Ciğerli, adaletli yürekli kadındır.
Ama artık canına tak etmişti. Dayanamadı yanında oturan Berkin Annesi’ne sordu:
“Bize yapılan bu haksızlığı düşündükçe kızıyorum. Oysa senin yaşadığınla mukayese bile edilemez bizim yaşadıklarımız. Öfkeni nasıl kontrol edebiliyorsun?”
Berkin’in annesi her zamanki gibi susarak cevap verdi, iki eliyle tuttu Fatoş Abla’nın elini ve sarıldılar.
* * *
Duruşma başladı. İddianame okundu.
Sorguya geçildi. Mahkeme Başkanı, Cem Yakışkan’a Gezi Parkı’na niye pizza gönderdiğini sordu.
Emrah Serbes’le yan yana izliyorduk duruşmayı... Emrah büyük yazar. Kafası da benden çok çalışır.
Belki o anlamıştır diye düşündüm, sordum: “Yasada Gezi’ye pizza göndermek diye bir suç mu var?”
Emrah: Yasa var mı ki?!
* * *
Çağlayan’daki Adliye Sarayı’nda dün onlarca insanla konuştum: Avukatlar, mübaşirler, çaycılar, polisler, gazeteciler, katipler, davalılar, davacılar...
Dediler ki, “Adliyede her dönem başkasının borusu öttü. Bir dönem Moğoltaycıların, sonra cemaatçilerin şimdi ise hükümetçilerin...”
Mahkemeler milletin vicdanıdır.
Vicdanın sesi duyulmadıktan sonra kimin borusunun öttüğünün önemi yok.
Ama biz Beşiktaşlıyız... Skoru başlamadan kararlaştırılmış maçlara da...
O maçlarda 3-0 mağlupken 89’uncu dakikada bile pes etmemeye, “Kartal gol gol gol” diye bağırmaya alışığız.
Kazanmak adını skorboarda değil vicdanlara yazdırmaktır.
Mahkeme heyetinin karar kağıdına ne yazacağını bilmiyorum ama dünkü duruşmadan sonra vicdanlara yazılanı okumak için göze gerek yok!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder