'Ya benim başıma gelseydi'

AK Parti eski Milletvekili Feyzi İşbaşaran dün tutuklandı.
Suçu ne?
Cumhurbaşkanına hakaret...
* * *
Peki, Feyzi İşbaşaran bu suçu işlemiş mi?
Twitter’da yazdıklarına bakılırsa alasını işlemiş!
İşbaşaran, bazı yazdıklarında açıkça Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adını telaffuz ederken suç teşkil etme ihtimali olan tivitlerinde kendince sosyal medyada çokça
kullanılan bir yönteme tevessül etmiş...

[[HAFTAYA]]

O ne mi?
Herkesin kimden bahsettiğinizi anlayacağı bir takım detaylar verip ama asla isim zikretmeden birine sövmek, iftira atmak, şantaj yapmak...
Bu sayede okuyan herkes kimden bahsettiğinizi anlıyor ancak savcı sizi çağırıp “Bu nedir?” diye sorduğunda “Yok efendim asla kastım ona değildi. Ben filancayı kastettim” diyerek bu işten yırtabiliyorsunuz.
* * *
Gel gör ki Feyzi İşbaşaran yırtamadı!
Bir itirazım var mı?
Feyzi İşbaşaran’ın özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşine yönelik yazdıklarını görünce içinde adalet duygusu barındıran hiç kimsenin İşbaşaran’ın ceza almasına bir itirazı olacağını sanmıyorum.
Aslında çok zor değil, “Tayyip Erdoğan’ın değil de benim başıma gelse ne isterdim?” diye düşünün.
* * *
Tabi buna itirazım olmaması hiçbir itirazım olmadığı anlamına da gelmesin!
Şöyle ki; şayet burası bir hukuk devleti ve yasalar sadece cumhurbaşkanı ve ailesini korumak için yazılmadıysa benzer mağduriyeti yaşayan herkes savcılar, hakimler aynı kararlılık ve sertlikte davranmalıdır.
Doğru hatırlıyorsam eğer TCK’ya göre sadece cumhurbaşkanına değil herkese hakaret etmek suç!
Öyleyse Yargı işine geldiğinde ‘ifade özgürlüğü’ işine gelmeyince ‘hakaret’ dememelidir.
Şayet hakimler ve savcıların önceliği adaleti devlet büyüklerine değil herkese eşit oranda dağıtmaksa...
* * *
İtiraz demişken...
Bir itirazım daha var.
Mahkemeyi adam yerine koymayıp adliye önünde yüz kişi toplanarak bir adamı linç etmeye çalışmanın ve o linç girişimine “Ooooh ellerine sağlık” diye methiyeler dizmenin şöyle bir yan etkisi vardır...
Birileri linç edilirken itiraz etmek yerine içinizin yağlarını eritirseniz, yarın öbür gün başka birileri sizi linç etmeye kalktığında “Ne oluyor kardeşim?” diye soramazsınız.
Çünkü tarih boyunca linç kalabalıklarını besleyen hep içerde eriyen o yağlar olmuştur!