Evine gitmek için minibüse binen ve sonrasında bilekleri kesilmiş, kafası parçalanmış, vücudu bıçak darbeleriyle delik deşik edildikten sonra yakılmış Özgecan Aslan öldürüldüğünde 20 yaşındaydı.
* * *
Hüsne Aslan psikopat sevgilisi tarafından arabayla ezilerek öldürüldüğünde 23 yaşındaydı.
* * *
Nuh Köklü kar topu oynarken kızgın bir esnaf tarafından bıçaklandıktan sonra “Ne olur rüya olsun bu...” diyerek son nefesini verdiğinde 46 yaşındaydı.
[[HAFTAYA]]
* * *
Fırat Çakıroğlu üniversitede çıkan kavgada hayatı gözlerini yumduğunda 23 yaşındaydı.
* * *
“Bir ülkeyi tanımak için o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın” diyen Albert Camus acaba bugünün Türkiye’sinde yaşasa ne derdi?
İnsanların hem de gencecik insanların arka arkaya nasıl öldüklerini görse insanlığından da bu dünyadan da tiksinmez miydi?
15 gün yahu...
Sadece 15 gün içinde yitirdiğimiz şu gencecik insanlara bak!
Yürek taş olsa dayanmaz bu acıya.
İnsan bu kadar kolay mı yetişiyor ki bu kadar kolay kaybedilebilsin?
* * *
“Başarısız b.ktan bir kış geçirdik
kanımız bile doğru dürüst akmadı
yine bir sürü çocuğu öldürdüler.”
Rivayet o ki büyük şair Turgut Uyar 12 Eylül darbesinin ardından söyler bu sözleri...
12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 35 yıl geçti.
Sorsan ne darbe kaldı ne de darbeci ama çocuklar bu ülkede ölmeye devam ediyor.
Hem de yaz-kış.
22 Şubat 2015, Pazar 04:00
Haberin Devamı