Beşiktaş ve Bilbao karşısında üst üste iki yenilgi alan Fenerbahçe’de işler hiç iyi değildi. Rakip son haftaların formda ekibi Başakşehir’di. Maç öncesi taraftarın moral vermesi, sahaya nispeten daha çok koşan ve mücadele eden bir takımın çıkmasıyla dengenin Fenerbahçe lehine değişeceği belliydi. Tadic ve Maximin yedek kulübesinde otururken kanatlarda yerlerine İrfan Can ve Oğuz forma giymişti. Forvet Dzeko, arkasında Szymanski, ortada Fred ve Amrabat ile ikili mücadelelerin çoğunu kazanan, topa daha çok sahip olan, pas yapan Fenerbahçe golü de buldu. Szymanski’nin nefis asistinde Dzeko mükemmel vurdu ve öne geçirdi takımını.
Sonrasında sahada acayip şeyler oldu. Gereksiz yere yapılan sert fauller, tartışmalar, sakatlıklar bütün dengeyi bozdu. Livakovic sakatlandı çıktı, Oğuz sakatlandı çıktı. Sonra Mourinho yaptığı değişikliklerle takımın aksiyonunu bozdu. İrfan ve Oğuz yerine Maximin ile Tadic girince mücadele gücü düştü. Başakşehir Becao-kaleci Ertuğrul hatasından beraberliği yakaladıktan sonra Mourinho üçlüye dönüp Osayi- Mert, Amrabat-Nesyri değişiklikleriyle bütün riskleri aldı, takım da çorbaya döndü. Ama sonradan girenler skoru yine değiştirdi.
Tadic’in ortasında Nesyri müthiş bir kafa vuruşuyla öne geçirdi takımını. Becao’nun sakatlanıp çıkmasıyla son 10 dakikada rakibi gibi 10 kişi mücadele etmek zorunda kalan Fener, yine Nesyri golüyle korku tünelinden çıktı. Çıktı da bir gerçek yine ortaya çıktı. Bu takıma savaşan ve tribünleri de ateşleyecek en az 4 transfer lazım. Olmazsa bu futbolla da bir şey olmaz.