Avrupa’dan dramatik bir şekilde elenen Fenerbahçe, lige de havlu attı. Elbette daha çok maç var, ancak iş kafada bittiyse mucize ötesi bir şey gerekir. Sıkça eleştirdiğimiz İsmail Kartal, son iki resmi maçta ideal 11’le sahaya sürdü takımını. Ancak bu ideal 11’de sorumluluk alması gereken bazı futbolcular ne yazık ki güçleri yetmediği için bitik bir görüntü ortaya koydu. Başta Tadic, sonra Szymanski ve Dzeko...
‘Trabzon kahramanı’ olarak gösterilen Osayi de o maçtan sonra maalesef sahanın içinden uzaklaşmış bir havada. Takımda hırsla, inançla mücadele eden futbolcu sayısı az. İrfan Can Kahveci, Djiku, Becao gibi. Onların da gayreti yetmedi. Yönetiminden, teknik heyetine son 2 ayda süreç de iyi yönetilmeyince bu durum kaçınılmaz oldu. Karagümrük maçı sonrası, ‘Bir yerde patlar’ demiştim, çok beklemeden patladı.
Olympiakos maçı sonrası yorumumda, ‘4 kulvardan 3’ü gitti, 4’üncüsü de derbiye kalmadan gidecek gibi’ dedim, gidiş, o gidiş. Bu durum bağıra bağıra gelirken, maalesef iyi niyetli ama bir B planı olmayan, saha içi gibi dışını da yönetemeyen İsmail Kartal taraftar gibi izledi olanları. Yönetim de Kartal’ın izlemesine izin vererek bu günleri gördü. Son olarak sosyal medyada birçok Galatasaraylı hesabın çirkef ve pespaye yorumlarına maruz kalan Sivasspor ve teknik direktörü Bülent Uygun’u kutluyorum.