Sevgili dünlük, heyecanla bayram haftasına giriyoruz, dönüp baktığımda ben en çok yaza denk gelen bayramları sevdiğimi fark ettim. Yaz bayramlarının en güzel yanı mutfaktan çıkan lezzetler, sabahlara kadar bahçelerde, balkonlarda yapılan sohbetler. İnceden yakan güneş, serinleten sular, anneler, babalar, çocuklar, kahkahalar, gülmeler, bir araya gelmeler, ayran çırpmalar, çay demlemeler, iki tavla atıp, enişteye yüklenmeler, yoğurtlu kızartmaya ekmek banmalar, uzun oturup gözleri dinlendirmeler, balkon terliğiyle salonda gezdin diye yenilen fırçalar, komşu bahçeden koparılan gülle gönül almalar! Hepsinin içinde bolca neşe ve sevgi var. Benim bayramım sevdiklerimin yanında olmak, iyiliklerini bilmek, sizin bayramınız nasıl bilmem ama benimki yaz mevsimi gibi, sıcak!
ÇANDARLI
Şehrin en klasik tatilci beldelerinden Dikili’de, Çandarlı Körfezi kıyısına kurulmuş tatlılar tatlısı Çandarlı’yı ben çok seviyorum. Son yıllarda popülerliği gittikçe arttı tabi. Tertemiz denizi, el değmemiş koyları, yeşil tabiatı ve makul fiyatlı konaklama imkanlarıyla birçok turistin ilgi odağında yer alıyor. Eski adı, kelime olarak “SUYU BOL” anlamındaki ‘PİTANE” günümüzde ne kıymetli değil mi su? İşte ona gözümüz gibi bakmamız için çok iyi bir sebep, suyunun bol olması. Bu doğal güzelliğin kökleri ise MÖ. 6. yüzyıla, yani Antik Helen Dönemi öncesine kadar uzanıyor. Hatta kesin olmamakla birlikte, bazı kaynaklarda şehrin Amazon Kadınları tarafından kurulduğu belirtiliyor. Bir dönem Cenevizliler tarafından deniz üssü olarak da kullanılmış. En büyük kanıtı da, tarihi bir Ceneviz Kalesi’ne ev sahipliği yapıyor olması. Tabi bu muhteşem yapının adı günümüze Çandarlı Kalesi olarak ulaşıyor. İzmir’e 98 kilometrelik bir mesafede, yani Çandarlı’ya ortalama 1 saatte ulaşılabiliyor. Çandarlı’ya gitmişken görülmesi gereken yerlerin birkaçı;
* Tarihi Çandarlı Hamamı
* Tarihi Zeytinyağı Fabrikası
* Çandarlı Şadırvanı
* Denizköy, Saklı Plajı, Bademli Plajı
Çandarlı’ya özgü meşhur sakızlı dondurmanın tadına bakmadan, akşam saatlerinde Çandarlı’nın merkezinde kurulan hediyelik eşya pazarına uğrayıp, el yapımı süs eşyalarından almadan, yıldızları izleyip bir çay içmeden, Çandarlı’dan dönmeyin derim.
TÜRKMEN ŞELALESİ
Güzeller güzeli Türkmen Şelalesi, diğer adıyla; Uçansu Şelalesi, Manisa, Aliağa ve Menemen arasında kalan bölgede yer alıyor. Şelalenin bulunduğu alanın bir bölümü Aliağa’nın, bir bölümüyse Manisa’nın sınırları içinde kalıyor. Şelaleye Aliağa’nın Karakuzu, Menemen’in Çukurköy ve Manisa’nın Türkmen Köyü’nden ulaşılabiliyor. Uçansu’ya giden yolun patika olması ulaşımı zorlaştırıyor. Buna rağmen şelale, doğa harikası bir alanda piknik yapmak isteyenlerin vazgeçemediği bir yer. 30 metre yüksekten dökülen şelale bir doga harikası. Şelaleye ulaşan 2 yol var. Bunlardan bir tanesi Türkmen Köyü üzerinden. Bu yol her türlü araç için uygun. Düzenli yol sayesinde belli bir yere kadar araçla ulaşabiliyorsunuz. Burada aracınızı parkedip 10 -15 dakikalık çok zorlu olmayan bir yürüyüşle küçük şelaleye ulaşabilirsiniz. Büyük şelale için biraz daha uzun ve daha zorlu bir yola hazırlıklı olmanız lazım. Her şelale yolunun sonunda olduğu gibi, çekilen zahmete değecektir.
Yine de sağlığınız ve kondisyonunuz yeterli değilse bu yollara girmeyi iki kez düşünün. Doğal güzelliklerin genelinde olduğu gibi, şelale civarında tesis yok. Telefon da pek çekmiyor. Ben baştan uyarmış olayım.
Tüm bunları bilip giderseniz, keyifle döneceğinizden eminim.