Sevgili dünlük, beni eski tatlı bir anıya götüren de, peşinden koşturup diyar diyar gezdiren de aynı şey; kokular! Koku alma duyusu, bilinen en eski duyu. Görme, duyma ve hatta dokunma duyusundan bile önce, tek hücreli organizmaların etrafındaki kimyasallara tepki verebilmesi adına evrimleşmiş en ilkel duyulardan biri.
Bu sebeple koku duyusu, en uzun evrimsel geçmişe sahip ve insan beyninde de en eski bölgelerden birine karşılık geliyor. İnsanda koku almayı sağlayan en az 1000 farklı reseptör tipi var. Bu durum, koku duyusunun neden daha önce evrimleştiğini açıklamaya yardımcı oluyor. Etrafımızda, yaşadığımız yerde ya da gittiğimiz bir yerde burnumuza daha önce hiç gelmeyen kokular alabiliriz. Fakat zor olan, bunları isimlendirmek.
Fark ettiyseniz hiçbir zaman bir kokuyu tam olarak tarif edemeyiz. Genellikle kokuları, o kokuyu yaratan nesneyle ifade etmeye çalışırız. Örneğin; “Çiçek gibi kokuyor”, “Sıcak ekmek gibi kokuyor” gibi cümleler kurarız. Bana da gezmeye bahane lazım, hazır bahar gelip çiçekler açmışken, çiçek kokularını takip edeyim dedim; bakalım konu nerelere geldi?
BELEVİ ŞEFTALİ ÇİÇEĞİ
Yol sizi alıp Selçuk’a doğru götürürse, alabildiğine pembe mor çiçekler göreceksiniz bol bol. Bu çiçeklerin meyveye dönmesine henüz vakit var. Ama hem kokusu hem güzelliği görenin içini açar. Şeftali çiçeğini diğerlerinden ayıran en büyük özelliği canlı renkleri aslında; benim gibi fotoğrafa fon arayanlar için de inanılmaz bir ürün.
Zarif dalları, ince yaprakları, çiçeğin kendini göstermesine yardımcı oluyor, ondan rol çalmıyorlar. Üstelik yaz gelse de kavuşsak dediğimiz bu güzel kokulu meyve; kalorisi düşük, içeriğinde yağ bulunmayan, aynı zamanda oldukça fazla besleyici değeri bulunan bir meyve türü. Biz kendisi olmadan çiçeğini görmeye de gider, baharın keyfini de kendisiyle çıkarmaya başlarız.
EMİRALEM ÇİLEK ÇİÇEĞİ
Çilek tezgahlarda bolca görünmeye başlayınca sizin de keyfiniz yerine geliyor mu? Çilek benim için yaza doğru yanan bir sarı ışık gibi “hazırlan geçeceksin” anlamına geliyor. İzmirliler olarak şanslıyız ki, Menemen Emiralem’de ülkenin en güzel çilekleri yetişiyor. Kokulu bu güzeller güzeli ürün şu sıralar çiçek açtı, meyve vermeye başladı, havaların ısınmasıyla bolluğu artacaktır.
Çok miktarda şeker, vitamin, folik asit, lif, karoten, pektinler, demir, kobalt, kalsiyum, fosfor ve manganez içeriyor. Böyle bir bitkinin elbette insan vücudu üzerinde güçlü ve sağlıklı bir etkisi var. Hem görüntüsü hem içeriği güzel meyveleri ayrı seviyoruz. Ben meyvesinden önce, çiçeğinin peşine düşerim derseniz, Emiralem’e bir uğrayın derim.
ŞEHİRDE FESTİVAL VAR
Şehrimizi çok seviyorum ama festival varsa coşkum daha da artıyor. HülyaÖzdemir Nutku Uluslararası İzmir Tiyatro Festivali Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde Moda Sahnesi’nin “Yeraltından Notlar” oyunuyla başladı.
17 Mayıs’a kadar sürecek festival kapsamında, 17 ayrı sahnede 30 yetişkin oyunu, dört uluslararası performans ve altı çocuk oyunu sergilenecek. Festival sadece İzmir’in merkezinde değil; Tire’den Torbalı’ya, Bergama’dan Foça’ya birçok ilçede 17 ayrı sahnede tiyatroseverlerle buluşacak.