Çocukları anlamanın en kolay yolu dünyaya onların gözünden bakabilmektir. 2 yaşa doğru hareket kabiliyeti gelişen çocukların büyük bir kısmı mama sandalyesinde oturmayı reddetmeye başlar. Büyük bir kısmı da beslenmek için ailenin kullandığı yemek masasının üstünü tercih eder. Biz yetişkinler ise bu davranışı gerek toplumsal kodlarımız gereği gerekse ‘çocuk düşer, masadakiler devrilir, yanar, bir şeyler kırılır’ kaygısıyla durdurmaya çalışırız. Yetişkinlerin tercihleri ile çocuğun isteğinin çatıştığı bu alan çoğunlukla yemek saatlerini bir savaşa çevirir. Savaşın seyri de çocuğun beslenmeyi reddetmesiyle başlamasıyla başka bir evreye girer.
- Peki çocuk masanın üzerine çıkıp yemek yemek istediğinde aslında bizlere ne anlatmak ister?
- Biz onu zorla masanın üzerinden indirip mama sandalyesine bağladığımızda ona ne mesaj veririz?
Bu iki sorunun yanıtıyla birlikte gelin bir orta yol bulmaya çalışalım.
ÇOCUĞUN SEVİYESİNDEN DÜNYAYI HAYAL EDİN
İşe dünyaya çocuğunuzun seviyesine inip bir bakarak başlayın. Çocuklar minik bedenleriyle çevreyi keşfettiklerinde gördükleri tek şey ‘her şeyin onlardan yüksekte olduğu’ gerçeğidir. Ebeveynleri de onlar için birer güç odağıdır ve yüksektedirler. Hayatlarının kontrolü de bu yüksek insanların elindedir. Bu tablo çocuklarda yüksekte olma, çevreye hakim olma, nesneleri kendi kontrollerine geçirme ihtiyacını doğurur. Bu nedenle güçleri yetmeye başladığında tırmanma, yükseğe çıkma davranışları gösterirler. Bizlerin oturduğu koltuklara çıkarlar, bizlerden daha yüksekte olmak için koltukların en üst noktalarına tırmanırlar. Parka gittiklerinde en yükseğe çıkmak için çaba gösterirler. Bu sayede dünyaya tıpkı biz yetişkinler gibi bakabilme ve alanlara, nesnelere hakim olma ihtiyaçlarını giderirler. Bir nevi kendi dünyalarında yetişkin olmaya başlarlar.
Gelelim bu tablonun beslenme saatlerine etkisine. Çocuklar beslenmek için yiyeceklere hakim olmak isterler. Erken dönemde bu hakimiyet isteği besinlere dokunma, onlarla oynama olarak kendini gösterirken, buna daha ilerleyen dönemlerde yiyeceklerden yukarıda olma istediği eklenir. Özellikle uzun süre bir yetişkin tarafından beslenen, besinlerle teması engellenen çocuklar yeterli fiziki güce ulaştıklarında yüksekte olma istekleri daha belirgin ve dirençli bir hal alır. Çocuklar yemek masasının üzerine çıkıp yiyeceklere hakim olduklarında onları yeme ihtimalleri yükselir, beslenme düzenleri normalleşir. Unutmamak gerekir ki çocuklar duygusal ihtiyaçları karşılanmadan beslenmezler.
MASADAN İNDİRİNCE ÇOCUĞUMUZA NE MESAJ VERİYORUZ?
Kabul ediyorum! Bizim toplumsal kodlarımızda besinler ve sofra bir kültürel değer ve saygı gösterilen bir alan. Besinlerin ziyan edilmemesi, masaya ayak koymama gibi değerlerimiz bizim toplumsal kodlarımıza kazınmış durumda. Ancak söz konusu çocuklar olduğunda esnememek sofraları savaş alanına çevirir. Biz çocuğumuzun yüksekse olma ihtiyacının nedenleri düşünmeden onu sadece güvenlik ve değerlerimizi düşünerek aşağı indirdiğimizde ‘masa güvensiz, yiyecekler tehlikeli, senin istek ve ihtiyaçların önemsiz, senin bedenin benim kontrolümde’ mesajları veriyoruz. Bir de üstüne mama sandalyesinde oturtup, kemerle bağladığımızda çocuklara ‘ben istemezsen hareket de edemezsin’ diyoruz. Bu mesajlarla çocuğumuzun bedenini yüksek stres ortamına sürüklüyoruz. Yükselen stresin ardından onu masada az önce ‘tehlikeli ve güvensiz’ sınıfına soktuğumuz yiyeceklerle beslemeye çalışıyoruz. Çocuk hem aldığı mesaj nedeniyle hem de bedeninde hissettiği karın ağrısı, mide bulantısı, öfke vb. hislerle beslenmeyi ‘aç olsa dahi’ istemez hale geliyor. Durumun tekrarında besin reddi hatta masaya yaklaşma bile zorlu hale geliyor.
PEKİ ÇÖZÜM NE?
Durum tespiti tamam gelin şimdi çözümü konuşalım.
Eğer yemek masanız çocuğunuzun üzerinde oturmasına uygun bir yapı ve güçteyse masanın bir köşesini çocuğunuzun beslenme alanı olarak düzenleyin. Bir küçük minder, renkli tabak ve bardaklar, bir kaç küçük oyuncak koyun. Hatta mümkünse bu hazırlıkları çocuğunuzun da dahil olduğu bir aktiviteyle hazırlayın, süreci oyunlaştırıp, keyifli hale getirin. Beslenme sırasında çocuğunuzun masadaki yiyecekleri kendi isteğine göre seçmesine ve tabağına koymasına izin verin, beslenme sırasında basit desteklerin dışında süreci kendisi yönetmesi için fırsat yaratın.
Eğer yemek masanız çocuğunuzun oturmasına uygun değilse örneğin cam bir masa kullanıyorsanız o zaman yemek alanını çocuğunuza uygun bir forma dönüştürün. İlle de mobilya değişikliğine gerek yok. Yemek masası yerine yer sofrası, ev pikniği, çocuğun odasındaki oyun masasında yemek saatleri düzenleyerek yiyeceklerden yukarıda olma ihtiyacı karşılanabilir. Bu hazırlık süreçlerine de çocuğun dahil edilmesi beslenme öncesi stresi azaltır, aile içi kaliteli zamanı arttırır.
Her iki durumun sonunda da çocuğunuzun davranışlarında normalleşme, masaya yaklaşımda sakinlik görmeye başladığınızda onu yetişkin tipi sandalyeye davet edebilirsiniz. Yetişkin tipi sandalyeleri çocuklar için konforlu ve güvenli hale getiren yükseltme minderleri kullanmak da süreci kolaylaştıracaktır. Çocuğunuz duygusal ihtiyacı karşılandıktan sonra değişimlere daha kolay adapte olacağını siz de göreceksiniz.