DİKKAT HAMİLE ÇIKABİLİR

7. HAFTANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ: BULANTI

Geçen yazımda hamilelik ve kilo alımıyla ilgili kendi hamilelik tecrübelerimden yola çıkarak yazdığım yazı üzerine epey e-posta aldım. Bunun üzerine birkaç tecrübemi daha paylaşmak boynumun borcu oldu. 1,5 ay boyunca güllük gülistanlık geçen hamileliğimin bir sabah aniden kabusa dönüşmesinin adı sabah bulantısıymış. Üzerinize afiyet katır kadar inatçı kişiliğim kusma eylemini şiddetle reddettiği için, bulantının boyutları da o denli sinir bozucuydu.

Ağız tadıma düşkün olan bendeniz, bırakın yemek yemeyi, her türlü kokunun baş düşmanı kesildim. Bazı kadınların bu durumlarda kocalarından bile tiksindiğini duyanınız var mı? Korkmayın geçiciymiş. Açlıktan ağlamak üzere olup da yemek gördüğünüzde kaçacak delik aramak nasıl büyük bir ironidir ey tanrım. Sürekli açım ve sürekli midem bulanıyor. Kendimce ürettiğim çözümlerin başında çubuk kraker, beyaz leblebi ve hayat kurtaran mürdüm eriği var. Hele erik denen mucize meyvenin her türlüsünü saygıyla anıyorum. Bir hamilenin tek dostu eriktir diyecek kadar da iddialıyım. Elbette her hamilelik farklı geçer. Ben kusmayan şanslılardanım ama aylarca ağzına lokma koyamayan hamileler de var. Bebek ve anne için tehlikeli olduğundan seruma bağlananları da duydum. Onlara acil şifalar diliyorum. Bulantıyı nispeten hafifletmek için yiyebileceğiniz şeyler kendiliğinden ortaya çıkıyor.

İKİNCİ ERGENLİK DÖNEMİ: HAMİLELİK

Hatırlayın; ergenlik döneminizde kimse sizi anlamıyor, herkes her şeyi bildiğini sanıyor ve size ukalalık ediyormuş gibi gelirdi. İkinci ergenlik döneminize hoş geldiniz. Duygu patlamalarının nasıl olup da bu kadar artabildiğine siz de şaşırabilirsiniz. Zaten mide bulantısı yetmiyor bir de sizi anlamayan insanların sinsi tahriklerine hakkettikleri tepkiyi biraz abartarak vermeye başladığımda (aslında bütün bunlar bana öyle geliyordu, halbuki herkes ve her şey gayet normaldi, anormal olan bendim) bu depresif tavrımın 9 ay sürmemesini bütün insanlık adına tanrıdan diledim. Ya insanların hamileliği de fillerinki gibi 2 yıl sürseydi? Nerdeyse peygamber sabrı verilmiş eşimin bile çileden çıkmaması mucize olurdu. Kaç koca bu duygu hezeyanlarına 2 yıl katlanabilirdi? Hamilelik süresince tüm eşlere en az hamileler kadar sabır diliyorum.

SAÇ BOYASI VE DOKTOR YASAKLARI

İlk ay doktorumuzun bize verdiği yeme içme listesinin yanı sıra, yapılmaması gerekenlerin başında saç boyasını duyunca bende şafak attı. Zaten ölü gibi bir suratla etrafa boş, aç ve acınası bakarken, kendimi biraz iyi hissedebilmek için normalden iki kat daha hızlı uzayan ve dip boyamın çoktan geldiği saçlarımı boyatma fikri sabote edildiği için bunalımın eşiğine geldim. Saç rengimin yazın bu kadar açılacağını ve hamileliğin bir nimeti olan hızlı saç uzamasının saç diplerimi bu kadar ortaya çıkaracağını hesap edemediğimden, pek bir hazırlıksız yakalanmanın derin kederi içindeydim.

Kolay pes etmeye niyetim yok, doktorla pazarlığa oturdum. Doktorum da kolay pes edeceğe benzemiyor. Ben saç boyasının kanıtlanmış hiç bir zararı olmadığını söylüyorum, o da bana kimyasallardan bahsediyor. En sonunda dayanamayıp Hollywood annelerinin her birinin platin sarı kafalarıyla sağlıklı bebekler dünyaya getirdiklerini ve bir zararı olsa haftada bir boyattıkları o ağır kimyasallı saç boyalarının onların da bebeklerine zarar verebileceğini anlattım. Çok ikna olmasa da en azından ilk üç ay boyatmayacağıma söz verdirdikten sonra, 13. haftayı iple çekmeye başladım. Anlamadığım şey, organik saç boyalarındaki kimyasallar kadar, her gün zaten GDO’lu ürünlerden, kullandığımız günlük bakım ürünleri şampuan, cilt kremi gibi şeylerden bolca kimyasal zaten alıyoruz. Ah bir de asıl beni delirten, zararlı diye saçlarını boyatmayıp “günde 3 sigaradan bir şey olmaz” diyerek sigara içen hamileler…

Büyük iki yüzlülük geliyor bana. Böyle anne adayları için National Geographic ekibinin hazırladığı muhteşem belgesel “İnsan Mucizesi” dvd lerini öneririm. Anne karnında bir bebeğin yolculuğunu macera tadında izlemek ve bir mucizeye vesile olduğunuzu bilmek çok inanılmaz bir duygu. Darısı bütün isteyenlerin başına…