Derya Özel'Dost eller' kapınıza kadar geliyor

HABERİ PAYLAŞ

'Dost eller' kapınıza kadar geliyor

Daha önce www.posta.com.tr’de İzmir Konak Belediyesi’nin Giysi Bankası için kıyafet, oyuncak, ayakkabı gibi kullanılmayan eşyaları topladığını ve bunları ihtiyaç sahiplerine dağıttığını yazmıştım. İstanbul’da oturup da kullanılmayan eşyalarınızı bağışlayabileceğiniz bir yer arıyorsanız, Beşiktaş Belediyesi’nden Dost Eller gönüllüleri gelip evinizden bunları alıyor ve Çırağan’daki Hizmet Binası’nda ihtiyaç sahiplerine dağıtıyor. En yakın kız arkadaşım Selin, yurt dışına yerleştiği için, buradaki evinde büyük çaplı bir ayıklamaya girişti. Çocuk kıyafetleri, oyuncaklar, ayakkabılar, kullanmadığı mutfak eşyaları, nevresimler ve daha pek çok eşyayı nereye verebileceğini kara kara düşünürken, Beşiktaş Belediyesi bünyesindeki Dost Eller’le tanıştı. Kutularca eşyayı gelip kapısından aldılar. “Peki nedir bu Dost Eller?” derseniz; “Dost Eller, hayırseverlerle ihtiyaç sahiplerini bir araya getirmek amacıyla kurduğumuz bir yardım organizasyonu. Esas olarak, kurumların ve şahısların kullanmaktan vazgeçtiği, kullanılabilir durumdaki beyaz eşya, elektronik eşya, mobilya, mutfak eşyası, ev/iş tekstili, kitap, oyuncak ve giysileri çatımız altında toplayıp, ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Hizmet Binası’nda bulunan Dost Eller Mağazası’na gelen ihtiyaç sahipleri, mağazamızdan gerek duydukları eşyaları hiçbir ücret ödemeden alabiliyor; beyaz eşya, mobilya gibi taşınamaz eşyaların ulaşımı ise tarafımızca sağlanıyor.”

Haberin Devamı

Eyvah! çocuğum tırnak yiyor

Uzun zamandır Derin’in tırnak yeme alışkanlığıyla ilgili sıkıntılar yaşıyorduk. Her tırnak yediğini gördüğümde onunla konuşup, neden tırnaklarını yediğini anlamaya çalıştım. Fakat film izlerken bile boş bulunup elleri sürekli ağzında gezmesi, iyice canımı sıkmaya başlamıştı. O kadar konuşup, arada ellerini ağzından çekmeye çalışsam da, o yine unutup tırnakları afiyetle yemeye devam etti. Ben çareyi, acı ojelerde buldum. Hani şu tırnak yeme alışkanlığı olanların sürdüğü, şeffaf ojelerden. Bizde epey işe yaradı. Derin artık tırnaklarını yemiyor ama benim kafama takılan, tırnak yemeye neyin sebep olduğu ve her çocukta bu ojelerin işe yarayıp yaramayacağıydı. Sevgili arkadaşım Klinik Psikolog Pınar Mermer’i aradım. “Çocuklar neden tırnak yer ve bunu nasıl engelleriz?” dedim. “Bazı çocuklar anne, baba ya da birlikte çok sık vakit geçirdiği birini kendine model alıyor olabilir.

Haberin Devamı

Bazı çocuklarsa geliştirdikleri kaygı neticesinde bu davranışı sergiliyor olabilir. Bu ayrımı gözlemlemek gerek. Bunun için önce çocuğumuzla konuşmalı, kaygısının neden yükseldiğini öğrenmeliyiz. Etrafta model aldığı kişinin de kendi kaygısını öncelikle yok edip, bu alışkanlığının çocuğuna geçtiğini bilmesi gerek. Sürekli müdahale etmek doğru değil. Ellerine masaj yapmak, her akşam elleri kremlemek ve tırnak bakımıyla ilgili konuşmak çok önemli. Acı oje işe yarayabilir ama her çocukta iyi bir sonuç vermeyebilir. Kaygısını hafifletmek en önemli tedavi yöntemidir.” dedi. Diğer yandan parmak emen çocuklar da geldi aklıma. Kuzenim Deniz’in kızı 4 yaşında ve kardeşi doğduktan sonra parmak emme alışkanlığı artmış.

Haberin Devamı

Ne yaptıysa vazgeçirememiş annesi. “Bu durum, tırnak yeme alışkanlığından biraz daha farklı. Bebekken oral gelişim sürecinde yeterli emzik ya da anne memesi alamamış ya da çok fazla almış çocuklarda görülebileceği gibi, yine kaygısı artmış çocuklarda sıklıkla rastladığımız bir alışkanlıktır” diyor Pınar Mermer.

Sudan çıkmayalım

Bebeklerimle ilk yaz tatiline çıktığımızda onlar henüz 2,5 aylıklardı. Doğdukları günden beri her gün onları yıkar ve suda oynamalarına izin veririm. Suyu bu kadar sevmelerinin sebebi de, ilk banyolarını onları korkutmadan yaptırmamızdır. Gözlerine ve kulaklarına su kaçırmadan, yumuşak hareketlerle suda kalmalarına izin verdiğiniz takdirde, bebeğiniz suyun içinde kendini iyi hisseder. Çünkü zaten 9 ay boyunca suyun içinde dünyaya gelmeyi beklemiştir. Yapılan araştırmalarda yeni doğan bebeklerin, suyun içinde nefeslerini çok daha uzun süre tutabildikleri ortaya çıkmıştı. Tüm bebekler, yüzmeyi bilerek doğar ve sonradan unutur. “Ben yüzme bilmiyorum” demek aslında yanlış bir cümledir. Hepimiz yüzme bilerek doğar, sonra unutur ve tekrar hatırlarız. Hatırlayamayanlar, yüzme bilmediklerini düşünenlerdir. Bebeklerinizi suyla ne kadar barıştırırsanız, ileride yüzmeyi hatırlamaları da o kadar kolay olur. Bu günlerde, sudan çıkmak istemeyen kızlarım, yavaş yavaş kolluklardan kurtulmaya çalışıyorlar.

Kolluksuz yüzme denemeleri yapmaya başladılar ve biliyorum ki, çok yakında kendi kendilerine yüzme işini çözecekler. Eskiden kızlar için aldığım mini şişme havuzunu doldurur, içlerine kaymayı önleyici yastıkları koyar, bebeklerimi gün aşırı ılık suyla banyo yaptırırdım. Bahçede, balkonda, salonun ortasında... Evin en serin yeri neresiyse, biz de mini havuzumuzla orada kamp kurardık. Yazın kavurucu sıcaklarının başladığı şu günlerde, hava sıcaklığından en çok bebeklerin etkilendiğini belirten uzmanlar, günaşırı yapılacak ılık banyoların bebekleri rahatlattığını ifade ediyor. Şu sıcak günlerde minik bir havuz, leğen, mini banyo küveti ya da bebeğinizin sığabileceği ne olursa güzelce hazırlayıp, yanına da rahatlatıcı bir müzik açıp, birlikte keyif yapabilirsiniz sevgili anneler.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder