Derya ÖzelHamilelere tavsiyeler

HABERİ PAYLAŞ

Hamilelere tavsiyeler

Haberin Devamı

Hamile olduğunuzu öğrendiniz ve artık iki kişilik ailenize bir (belki iki) üye daha katılacak. Sizin ayaklarınız mutluluktan yere basmıyor ve bir yandan da çevrenize bu müjdeli haberi vermişsiniz. Hamilelik yaşamış her kadının anlatacak bir hikayesi vardır ve şimdi yeni bir hamileye kendi deneyimlerini aktarmak için yanıp tutuşurlar. Kimileri hep pozitif şeyler söylerken, kimileri de kendi yaşadığı olumsuz süreci anlatıp, taze hamilenin mutluluğunu boğazına dizerler. İlk hamileliğini yaşayan tüm arkadaşlarıma ve sevgili okura minik naçizane tavsiyelerim var.

Duygularınızı dinleyin

Başkalarının tecrübelerinden ders çıkarmak önemlidir ama bu sizin kendi tecrübenizin de başlangıcıdır. Bu sebeple insanları dinleyin ama içinizden geldiği gibi davranın. Hamileliğinizi en iyi siz anlarsınız. Karnınızdaki bebeğinizle iletişim kuran tek varlık sizsiniz ve duygularınız sizi her zaman doğru yönlendirecektir.

İçinizi rahat ettirin

Çok pimpirik bir hamile olduğunuzu düşünüp eleştirilebilirsiniz de, umursamayın. İçiniz ne kadar rahat ederse, siz de o kadar stressiz bir hamile olursunuz. Her zaman aklınıza en kötüsünü getirmemeye çalışın, en güzel, en rahat hamilenin siz olduğunu düşünün, bakın nasıl işe yarıyor…

Kiloyu kafaya takmayın


Etrafınızda gördüğünüz ya daduyduğunuz az kilo alarak hamileliğini tamamlayan annelere özenip, kilonuzu kafaya takmayın. Genetik yapınız ve hamileliğiniz nasıl uygun görürse, siz de o kadar kilo alırsınız. “Çok zayıfsın ye biraz” ya da “Çok kilo aldın, dur biraz” diyenleri dinlemeyin. Elbette iki canlıyı beslemek için iki katı yemek yemeyin ama en sağlıklı şekilde ve canınız ne çekiyorsa yiyin. Unutmayın, alacağınız kilolar, kutsal kilolardır ve nasıl olsa doğumdan sonra azar azar gidecektir.

Negatiflerden uzak durun

Etrafınızdaki negatif insanlarla bir süre görüşmeyin. Size sıkıntı veren, enerji hırsızlarını olabildiğince kendinizden uzak tutun. İşinizle ilgili bir maniniz ve izleme zorunluluğunuz yoksa, doğuma kadar haberleri izlemeyin, gazeteleri okumayın. Maalesef her zaman çok da iyi haberler vermiyor gazeteler ve televizyon kanalları.

Sürecinizi takip edin

İnternetten ya da edineceğiniz bir doğuma hazırlık kitabından, hafta hafta hamilelik sürecinizi takip edin. Böylece o hafta hamileliğinizde neler yaşayacağınızı bilebilirsiniz.

Egzersiz yapın

Hamileliğinizi sağlıklı geçiriyorsanız, mutlaka egzersiz yapın. Bunun için spor ya da yoga salonlarına gitmeniz şart değil. Bol yürüyüş yapmak da size iyi gelir. Eğer imkanınız varsa, sağlık koşullarının yerinde olduğunu düşündüğünüz havuzlarda ya da yaz hamilesiyseniz denizde, bol bol yüzün. Tabii her fırsatta mayonuzu değiştirmeyi unutmayın.

Şımarıklık fırsatı

6. aya kadar hamileliğinizin tadını çıkarın. Şımarıklık yapmak istiyorsanız bu sizin hayatınızın fırsatı. Eğer ikinci bebeği planlıyorsanız, bir sonraki hamileliğinize kadar, bir daha böyle fırsat kolay ele geçmeyecek benden söylemesi.

Doğum çantası

Bu arada hastane için doğum çantanızı da hazırlamaya başlayın. Ne olur ne olmaz siz yine de şimdiden bir küçük çanta hazır edin. Bunun için doğum yapacağınız hastaneyi arayarak, çantanıza neler koymanız gerektiğini öğrenebilirsiniz. Şimdiden tüm hamilelere sağlıklı ve huzurlu doğumlar…

İKİZLERİ UYUTURKEN…


İkizlerim doğduğunda onları 5 aya kadar aynı yatakta yan yana yatırdım. Çünkü anne karnında birbirlerine çok alışan ikizleri, doğumdan sonra ayrı yataklara yatırmak onları huzursuz edermiş. Birbirlerinin hareketlerine, kalp atışlarına alışkın olduklarından, zaten dış dünyaya alışma süreçlerinde onları birbirinden ayırmak, ilk üç ay pek tavsiye edilmiyormuş.

Anneler, birbirlerini uyandırırlar endişesiyle ikizleri ayrı yatırma taraftarı olsalar da, ben hiç ayırmadım onları. Ne odalarını ayırdım ne de yataklarını ilk 5 ay. “Varsın uyansın diğeri de” dedim ve gördüm ki, biri dünyayı ayağa kaldırırken, diğeri mışıl mışıl uyumaya devam ediyor. 1.5 ay sonra 2 yaşına girecek olan ikizlerim aynı odada uyuyorlar. Bazı geceler biri kabus görüp ağlamaya başladığında emin olun ben de hala aynı stresi yaşıyorum. Eyvah şimdi diğeri de uyanacak! Ama hayır, uyanmıyor ve ben ağlayan kızımı sakinleştirip tekrar yatağına koyuyorum.

Nasıl ki uykuya geçme alışkanlığı belli bir süre istiyor, aynı odada uyuma alışkanlığı da doğduklarından beri edindikleri bir başka alışkanlık oluveriyor işte. Artık büyüyüp, kendi odalarını ayırma isteklerini dile getirdiklerinde, benim için de yapacak bir şey kalmayacak. O zamana kadar, ne kadar uykum bölünse de, onlar aynı odada uyumaya devam edecekler.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder