Faset sendromu, özellikle 50’li yaşlardan sonra bel ağrısının en sık görülen nedeni. Buna rağmen faset sendromu bir yandan halk arasında, diğer yandan da doktorlar tarafından yeterince tanınmayan, ihmal edilen ve üzerinde durulmayan bir hastalık. Doğru teşhis koyulamamış, anlaşılmamış, yeterince tedavi edilmemiş birçok bel, boyun ve sırt ağrısı hastası, uzun süreli (kronik) ağrıları nedeni ile doktor doktor dolaşır, değişik ağrı kesici ilaçlar alır, sonu gelmeyen ve yeterince fayda görmedikleri fizik tedavi uygulamalarından fayda umarlar.
Ağrılarına çare bulamayan bir kısım hasta ise bel ağrısını tedavi ettiklerini iddia eden birçok tıp dışı uygulamacının kapısını dahi çalar, internette ya da televizyonda gördükleri istismar amaçlı ürünlerden fayda beklerler.
Halbuki omurganın arka yüzünde bulunan faset eklemlerinin yıpranması sonucunda ortaya çıkan faset sendromuna bağlı kronik omurga ağrısının tedavisi var. Son derece basit işlemlerle, hastaların yaşam kaliteleri önemli ölçüde artar.
Faset eklemler, omurganın arka tarafında yer alan omurları birbirine bağlayan ve omurganın hareketinde önemli rol oynayan küçük eklemlerdir. Bu eklemlerin çok karmaşık bir sinir ileti sistemleri mevcuttur. Bu nedenle de ağrıya duyarlı oldukları açıktır. Yaşlanmaya, darbelere, travmalara bağlı olarak faset eklemlerde oluşan bozulmalar şiddetli boyun, sırt ve bel ağrılarına sebep olabilir.
Omurganın boyun ve bel bölgesi sırt bölgesine kıyasla çok daha hareketli olduğundan faset eklem bozukluklarına bağlı ağrılar daha çok bel ve boyun bölgesinde görülür. Hastaların şikayetleri hareket ettikçe ya da uzun süre oturduklarında artar. Boyun bölgesinde ise omuz ve dirseğe, bel bölgesinde ise kalça ve dizin arkasına kadar ağrı yayılabilir.
Diz, kalça ve omuz eklemlerinde görülen kireçlenmeden farklı değil. Korunmak için kilomuzu ideale yakın tutmak, düzenli egzersizlerle karın, bel ve boyun kaslarımızı kuvvetlendirmek, germe, uzatma hareketleriyle kaslarımızın esnekliğini korumak ve en azından yaz aylarında bol bol yüzmek çok faydalı. Gıda taksiyesi olarak zerdeçal (curcumin) ve kollajen içerikli gıdalar önerilebilir.
İleri evrede, geçmeyen ve uzun süreli ağrılarda eklem içine yapılan enjeksiyonlarla enflamasyon kurutulup çok hızlı ağrı kontrolü mümkün. Bu tedavi ayaktan ve skopi altında, nokta atışı şeklinde eklemlere çok ince iğnelerle girilerek yapılır. Bu hem test hem de tedavi yöntemidir. Eğer hasta çok iyi yanıt verir ancak ağrılar haftalar içinde yavaş yavaş geri gelirse kalıcı tedavi eklemlere giden ufak sinir dallarını yakarak mümkün olmaktadır.
Bu tedavide aynı şekilde nokta atışı şeklinde, görüntü altında sinirlerin anatomik yerine ulaşıldıktan sonra, önce çok az elektrik akımı verilirip doğru yerde olunduğu tespit edilip yüksek ısıda sinirin ufak bir bölümü yakılır ve hastanın ağrı duyması engellenmiş olur. Hafif sedasyon gerektirir ve hasta birkaç saat içinde evine döner. Sonrasında verilen egzersizler düzenli uygulanırsa, eklemlere binen yük azaltılarak senelerce süren ağrı kontrolü sağlanır.