Kanser hastalığının diğer organlara sıçramasına metastaz denir. Vücudumuzda en sık metastaz görülen yerlerin başında akciğer ve omurga geliyor. Kanserli hastalarda yüzde 30-40 gibi oldukça yüksek bir oranda akciğer ve omurga metastazlarına rastlarız.
İleri (dördüncü) evre dediğimiz bu durumdaki hastalarda hem kanserin tedavisi hem de metastazlara yönelik spesifik tedaviler uygulanır. Metastazlar bazen kemiği sertleştirir, bazen içinden yiyerek kuvvetsiz hale getirebilir, bazen de büyüyerek diğer dokulara, sinirlere ve omuriliğe baskı yapabilir.
Genellikle şiddetli ağrı ile kendini gösteren bu durumun konvansiyonel olarak tedavisi radyasyonla (ışın tedavisi) ile yapılır. Işın tedavisi her hastada başarılı olamamakta, ağrı kontrolü bir süre gecikmekte, eğer omurlar zayıflamışsa, erken dönemde kırılma riskini arttırmaktadır. Bundan dolayı hastaların çoğunda yeni geliştirilen yöntemler sıklıkla ışın tedavisiyle beraber, bazen de (özellikle iyi huylu tümörlerde) tek başına kullanılabilir.
Son dönemlerde geliştirilen bu yöntemlerde, lezyonun içine direkt olarak, görüntüleme (floroskopi, tomografi) altında kalem kalınlığında bir iğne ile girilerek tedavi uygulanır. Metastazın içine iğne yerleştirildikten sonra içinden yüksek derecede ısı ya da soğutma sağlayan özel kanüller vasıtasıyla tedavi gerçekleşir.
Isıtılarak yapılan yakı şeklindeki işleme radyofrekans ablasyon RFA denir. Bu şekilde 3-4 cm çapına kadar olan lezyonlar kurutulur ve çok hızlı ağrı kontrolü sağlanır. Tedavi edilen zayıflamış kemik aynı iğneden sıvı çimento enjekte edilerek kuvvetlenir ve eğer kırık da varsa o da sabitlenmiş olur.
Soğutularak (donma) yapılan tedaviye krioterapi denir. Aynı RF Ablasyona benzer teknik kullanılarak yapılır. Hangi tür tedavinin yapılacağı metastazın yerine ve büyüklüğüne göre belirlenir.
Bu iki yöntemle birçok hastada ameliyat gerektirmeden şiddetli ağrılar giderilip, metastazlar kontrol altına alınabilir. Önceden de söylediğim gibi, ışın tedavisi ile beraber art arda uygulandığında metastazı tamamen ortadan kaldırma şansı çok yüksektir. Tedavi ayaktan ve damar yolundan sedasyonla yapılır, hastaya dikiş atılması gerekmez ve aynı gün taburcu edilir.