Doğum korkusunun öyle çeşitlerini gördüm, öyle hikayelerini dinledim ki gökyüzünde gezinsem de gebelerin kalplerine biraz ferahlık versem diye düşünürüm. Ama madem ayakları yere basan bir canlı, bir doktorum; neden POSTA’daki sayfamla yapmayayım bunu?
DOĞUM, 4 DÜŞÜK YAPTIM, KANSERİM AMA EŞİM HÂLÂ ÇOCUK İSTİYOR
16 yıllık evliyim. 6 doğum, 4 düşük yaptım. Geçtiğimiz yıl rahim ağzı kanseri teşhisi koyuldu ama tedavim iyi sonuçlandı. Kontrollerim yapılıyor. Fakat eşim hastalığı atlatır atlatmaz yeniden çocuk sahibi olmak istiyor. Maddi gücümüz yerinde diye çok çocuk istiyor ama benim durumumu düşünen yok. Bakabiliyoruz diyor ama ben hastalığım nedeniyle korkuyorum ve istemiyorum. Yani ben kendime bakamıyorum. Doktorumuza konuyu açmadık ama ben ondan yardım ve destek alabilir miyim diye merak ettim. Çünkü düşünmekten gözüme uyku girmiyor.
Çocuk sahibi olmak için tek kriter ne maddi olabilir ne de manevi. Ayrıca tek kişinin kararı asla olamaz, olmamalı. Rahim ağzı kanserini yenmek adına aldığınız yol elbette çok sevindirici ve lütfen sağlık durumunuzu daima yakından takip edin. Ama bu demek değil ki rahminiz olduğu sürece doğurmanızda sakınca yok. Her şeyden önce yorgun bir rahimden söz ediyoruz. Hastalığınız olmasaydı da doğum ve düşük sayınız fazla. Değerlerinizi ve tıbbi geçmişinizi bilmediğimden elbette detaylı yorum getiremem ama meslektaşım da eminim benimle aynı titizlikte davranacak ve sağlığınız için gerekenleri kesin biçimde eşinize de aktaracaktır. Doğum yapmak için ruhen de bedenen de doğru zamanda değilsiniz diye düşünüyorum. Bundan sonrasında kendiniz için yaşamak adına da gerekirse isyan bayrağını açın.
ANNEANNEM VE ANNEM ÇOK BEBEK KAYBETMİŞ TANSİYON SORUNUM VAR KORKUYORUM
Hocam, anneannem 3, annem de iki çocuğunu doğumda kaybetmiş. Ben 24 haftalık hamileyim ve tansiyon sorunumla mücadele ediyorum. Doğumdan ölesiye korkuyorum. Çünkü genetik olarak aynı kaderi yaşama ihtimalim beni mahvediyor. Bana söyleyebileceğiniz güzel bir şey var mı?
Elbette var! Anneannenizin, annenizin devrinde anne bebek ölümlerinin oranı bugünkünden çok daha fazlaydı. Çünkü gebelik, gebelik takibi, görüntüleme yöntemleri, doğum, sağlık hizmetine ulaşma, ameliyathane, ilaç, aşı, teknik imkan; aklınıza ne gelirse hepsinde bugünden çok gerideydik. Bilim, insanlara her anlamda hizmet ediyor. Bundan 20 yıl sonra da bugüne oranla çok ileride olacağız. Bugün daha büyük olan riskleri çok daha aza indirgemiş olacağız. Gebelik sürecinizde doktorunuz her şeyin yolunda olduğunu söylediği ve bebeğinizi günümüz teknolojisiyle izleyebildiği sürece zaten riskleri, olasılıkları görür ve söyler. Şu an sağlıklısınız, gebeliğinizin en güzel yerindesiniz. Tatlı heyecanınıza gölge düşürmeyin lütfen. Ve oldu da siz, herhangi bir anne adayı ya da bebek, doğumda beklenmedik bir sorunla karşılaştı; bu sorunu yönetme ve çözüme kavuşturma gücümüzü sakın yıllar önceyle kıyaslamayın. Her şey güzel olacak. Psikolojiniz de çok önemli. Mutluluğa odaklanın.
NORMAL DOĞUM MU DAHA RAHAT OLUR SEZARYEN Mİ?
32 haftalık hamileyim. Hiç doğum korkum yoktu ve normal doğum istiyordum. Ama doğum anıları okuyup videoları izlemeye başlayınca çok zor bir şey olduğunu anladım. Özene bezene yaptırdığı hastane süslemelerini kimsenin gözü görmüyormuş. Sezaryen desen, kesiğin izi epey belirgin. Doğum sonrası dikişlerin iyileşme sürecinde rahat hareket edememek ve hep birine bağımlı olmak da cabası. Sizce normal doğum mu sezaryen mi daha rahat olur?
Doğum korkusu da bu müthiş doğal sürecin bir parçası ve pek çok anne adayı yaşıyor. 9 ay içinizde büyüttüğünüz bebeğiniz, dışarıdaki hayatına adım atıyor ve bu teknik olarak hem çok kolay hem de zor anne için. Öncelikle normal denilen ama aslında adı vajinal olan doğum için şunu söylemeliyim; her gebe çok farklı derecelerde ve sürelerde sancı çeker. Ve bu sancı en nihayetinde bebeğinizin sesi ve yanağınıza yapışan yanağıyla sona erer. Kesinlikle kayda değer ama geçici bir sancıdır. Sezaryene gelince, ameliyatın nekahat dönemi önceki yıllara göre çok daha kısa ve zahmetsiz. Elbette yardıma ihtiyaç da duyacaksınız; anneniz, kardeşiniz ya da başka bir yakınınız, bir süre size yardımcı olursa işleriniz çok kolaylaşacak. Bu normal doğumda da gerekiyor zaten. Fakat bu da geçici bir süre ve anne bebeğine de bakımına da alışıyor, ameliyat sızısını atlatıyor. Kaldı ki sezaryende genelde 2 gece hastanede geçtiği için hemşireler, doktorlar da en büyük desteğiniz. Ha bir de eşiniz, onsuz olmaz. Etkilendiğiniz hiçbir şeyi okumayın, izlemeyin. Çünkü sizin gebeliğiniz size özel. Ve güzel düşünmek sizi doğuma daha iyi hazırlar. Bebeğinizle kavuştuğunuzda zaten bunlar size anlamsız gelecek. Zorlanacak da olsanız, her şeyin tadını çıkarın. Her şey bu sürecin bir parçası.