Evlilik, doğru yönetildiğinde insan yaşamına gerçek ve büyük katkılar sunuyor. Ancak tarafların her ikisinin de isteği, hayalleri, çabası gerekiyor. Peki her zaman iki kişi aynı biçimde çabalıyor mu?
ERKEK ARKADAŞIM OKUL BİTİNCE EVLENİRİZ DİYORDU ŞİMDİ KONUSUNU BİLE AÇMIYOR
SORU: İlişkimizin ilk zamanlarında erkek arkadaşım, okul bitsin hemen evlenelim diyor, sürekli ev, evlilik ve çocuk hayali kuruyordu. Hatta bu beni korkutuyordu çünkü hem para kazanıp tadını çıkarmak istiyordum hem de kendimi öyle bir düzen için küçük hissediyordum. Ancak ikimiz de okulu bitirip işi hayatına atılınca, yeni bir çevre edinip para kazanmaya başlayınca ben evliliğe yaklaşır, erkek arkadaşımsa uzaklaşır oldu. Mesela artık şaka yollu bahsinin geçmesi dışında, bir hazırlık ya da hayal yok konularımız arasında. Oysa eskisinden daha hazırız hem maddi hem de manevi olarak. Bir teklif almak için ne yapmam gerek ya da evlilik için ideal kadın olduğuma inanmayı mı bıraktı, öğrenmek istiyorum.
CEVAP: Erkekler, gençlik döneminde ilişkilerinde sahiplik duygusunu tadar ve bundan çok hoşlanırlar. Kıskançlıklarının o dönemlerde daha yoğun olmasının da, evlilik hayalinin bu kadar tatlı gelmesinin de nedeni budur. Birine sahip olduklarına inanmayı ve bunu yaşamayı severler. O dönemler daha asosyal, daha iki kişilik bir dünya hayal ederler. Çünkü capcanlı ve renkli bir dünyanın içindedirler ve kendi dünyalarını kurmak, sıyrılmak isterler. Ne zaman ki yeni bir çevreye girer ve kendi paralarını kazanmaya başlarlar, bu dünyayı renkli kılmanın kendi ellerinde olduğunu ve tadını çıkarmaları gereken çok şey olduğunu düşünmeye başlarlar. Arkadaşlar aralarında evliliğin bir tür kelepçe olduğuna dair şakalar yapmaya başladıkça, kadınlar arasında evlenme yarışı, erkekler arasında ise en sona dek bekar kalma yarışı yaşanır. Ne kadınların dünyasındaki doğrudur, ne de erkeklerin dünyasındaki. Aslında istisnalar da çoktur. Ama bu senaryoyla çok sık karşılaşılır. Siz hâlâ evlenilecek bir kadınsınız. Sadece hayata baktığınız pencere değişti, ikinizin de. Ve bir teklif almak istiyorsanız size tüyolar da verebilirim ama önerim açıkça konuşmanızdır. Evlilik planınız olup olmadığını konuşabilirsiniz. Siz de acele etmeyin ve hayatınızın tadını çıkarın.
SEVEREK EVLENDİK, İKİMİZ DE ÇALIŞIYORUZ AMA TÜM EV İŞLERİNİ BEN YAPIYORUM
SORU: Evlenmeden önce evliliğin harika bir şey olacağını düşünüyordum. Şimdiyse yalnızca benim kurulu düzenimle uğraştığım ve hep yorulduğum bir şey. Çok severek evlendik ve hâlâ mutluyuz. Ama ben gerçekten sorumluluk duygusunun dışındaki duygulara odaklanmakta zorluk çekiyorum. İkimiz de çalışıyoruz ama ben ek olarak tüm ev işlerini de yapıyorum. Bu sonsuza dek böyle sürecekse aşkımızın tükeneceğinden eminim. Çünkü henüz 7 ay olmasına rağmen ben dırdır etmeye başladım bile. Ve dırdırcı bir kadına dönüşmeyi asla istemem. Ne yapmam gerekir, herkes mi böyle hocam?
CEVAP: Kadınların makus talihi. İki insan da çalışır yorulur ama akşam biraz daha yorulması gereken hep kadındır. Niyeyse! Kesinlikle oturup iş bölümü yapmanızı öneriyorum. Çünkü kimi kadınlar bunu zaten olması gereken şey olarak görüp kabullenirken kimisi için bu kadar kolay olmaz ve zamanla yıpratır. Bu evlilik, bu ev ikinizinse bu evin işi de ikinizindir. Elbette kadın, yetileri nedeniyle bir tık daha çekip çevirebilir ama bu erkeklerin ‘aman ben ne anlarım’ diyerek kenara çekilmesini haklı göstermez. Pekala da anlarlar. (Açıkçası erkek anaları sağ olsun, hem biraz tembel hem de biraz bahaneseverler, anlamayacak ne var?) Bulaşık makinesi boşaltmak ve yerleştirmek, yıkanan çamaşırları katlamak, yemek sofrasını toplamak, elektrik süpürgesi açmak, iki eli iki ayağı, beyni olan herkesin isterse yapabileceği işler, ayrıca yemek yapamasalar dahi salata yapmak da. Daha fazlasını yapan çok da erkek var. Dırdırcı biri değilsiniz, insan sitem edince ya da şikayet edince dırdırcı olmuyor. Dırdır hiç çözüm aranmayan durumlardan sürekli aynı biçimde söz etmektir. Siz çözüm arayın. Alın eşinizi karşınıza yorgunluğunuzu anlatın, işleri birlikte yapın. Vakitlice çözerseniz hem ileride yüz göz olmaktan kaçmış olursunuz hem de birbirinizle geçirmek üzere vakit kazanırsınız.