Canım Cumhuriyet; İyi ki doğdun! Bugüne dek kolay bir ömrün olmadı, biliyorum. Yaşadığın her türlü zorlukta evlatların olarak hem istemesek de payımız hem de tersine dönsün diye çabamız oldu. Ama bilesin ki tüm eksiklerimize ve bazen de haksız duyarsızlığımıza rağmen senden hiç vazgeçmedik. Ve akıllandık, inanır mısın... Kıymetini bilirdik de daha iyi anladık. Sen bizim şansımız, şenliklerimiz, bayramlarımızsın! Dirençle, kudretle, bereketle, mutlulukla ve bizlerle nice yaşların olsun!
ÇOCUKLARIMA ANLATTIĞIM EN GERÇEK ÖYKÜ
Sen benim neyimsin biliyor musun? Elime aldığım ilk kurşun kalem, saçıma taktığım ilk kurdele, okuduğum ilk kitap, hesabıma yatan ilk maaşsın. Ne heyecanın biter, ne mevsimin geçer. Anne ve babamdan kalan tek eşsiz mirassın. Ne değerini ölçebilirim bir şeyle, ne yerine bir şey koyabilirim seni yitirsem. Sen benim çocuklarıma anlattığım en gerçek öykü, onlara bakınca gördüğüm o bitimsiz neşesin. Ömrün su gibi aksın, devirsin yüz yılları!
ATAMIZIN KUTSAL EMANETİ
Hepimizi seversin bilirim, hiç şüphe etmem bundan. Ama senin ilk göz ağrındır Gazi Mustafa Kemal. O seni hepimizden önce görmüş, anlamış ve düşlemiş olandır. Ne mutlu bize ki okullarımızda o vardır, tarlalarımızda o. Çocuk parklarında, geniş bulvarlarda, tren raylarında o; yurdun dört bir yanında izi durur senin gibi. Senin gibi ondan da bir saniye ayırmayız gözlerimizi. İyiliği, iyiliğimizdir. Cesareti, cesaretimiz. Sen bize onun en kutlu emanetisin. Sen sarı saçlarısın Mustafa’nın, mavi gözlerisin. Bir pasta var şimdi göklerinde memleketin; bulutlarla kat kat, tatlı ve yumuşak. Kuşların kanadından mumları, gökkuşağından pırıl pırıl süsü var. Başımızı göğe çevirdik, kıvançla üfleyeceğiz son nefesimize kadar. İyi ki doğdun Cumhuriyet! Sonsuza dek bizim kal.