Giriş
Canlarım, tanıştığım ve öyküsüne hakim olduğum pek çok kadın bana şu gerçeği hatırlatıyor; erken teşhisi hafife almamalıyız, o gerçek bir kurtarıcıdır. Bilhassa kadın kanserleriyle ilgili konuşmayı ve bu vesileyle bana olan güveninizin, beni kulaklarınızı açarak dinlemeniz, merakla okumanızın hepimizin faydasına dönüşmesini istiyorum.
Biliyorum, kanser kelimesi hepimizi ürkütüyor. Ama korkmak yerine, bilgi sahibi olmak ve bilinçlenmek en büyük gücümüz. Ne olur bunu unutmayın ve çevrenizdeki tüm kadınlara hatırlatın. Kanser, hücrelerimizin kontrolsüz bir şekilde çoğalması ve normal dokulara zarar vermesiyle oluşan bir hastalıktır. Ne yazık ki, kadınlar birçok kanser türüne erkeklerden daha fazla yakalanıyor. Bunlardan en yaygın olanları ise meme, rahim ağzı, yumurtalık ve endometrium kanserleri. Beni yıllardır takip edenler bilirler ki bu konuyu defalarca işledik. Ama geçerliliği kaybolmuyor ki gündemimiz değişsin. Peki, bu hastalıklarla nasıl mücadele edebiliriz? Cevap basit: Erken teşhis! Evet, doğru duydunuz. Hastalığı erken evrede yakalamak, tedavinin başarısını ve hayatta kalma şansımızı kat kat artırıyor.
HANGİ TARAMA YÖNTEMLERİNİ KULLANMALIYIZ?
MEME KANSERİ: 20 yaşından itibaren her ay kendi kendine meme muayenesi, 40 yaşından itibaren 2 yılda bir mamografi çekimi (doktorunuzun isteğine bağlı olarak daha sık da olabilir, özellikle takipli hastalarda).
RAHİM AĞZI KANSERİ: Her yıl Pap Smear testi (21 yaşından önce ve cinsel ilişki başlamamışsa gerek yok, ayrıca 65 yaşın üstünde de doktorunuzun yönlendirmesi olursa gerekli).
YUMURTALIK KANSERİ: 35 yaşından itibaren yılda bir transvajinal ultrasonografi (TVUS) ve CA-125 kan testi.
ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ
ERKEN EVRE: Tümör daha küçüktür ve lenflere veya diğer organlara yayılmamıştır. Bu da cerrahi müdahaleyi kolaylaştırır ve daha az doku çıkarılmasını sağlar.
DAHA AZ AGRESİF TEDAVİLER: Erken teşhis sayesinde radyoterapi veya kemoterapi gibi daha az yıpratıcı tedaviler yeterli olabilir. Bu da yaşam kalitemizi ve iyileşme sürecimizi hızlandırır.
DAHA YÜKSEK HAYATTA KALMA ORANLARI: Sayısız araştırma, erken teşhisin kanserden kurtulma şansımızı önemli ölçüde artırdığını gösteriyor.
HANGİ DURUMLARDA DOKTORA GİTMELİYİZ?
Her zaman söylediğim bir şey var; kaygı yıpratır ama tedbir güzeldir. Dolayısıyla bedenimizin alarmlarını duymamız, farkında olmamız ve bunun ışığında gerekenleri yapmamız gerekir. Elbette her bir belirti kanser anlamına gelmiyor. Ancak kanser anlamına gelmediğini ve ne anlama geldiğini kimden duymalıyız dersiniz? Evet doktorumuzdan. Dolayısıyla mutlaka doktora başvurmanız gereken durumlar var. Onları da aklınızın bir köşesine yazın, olmaz mı?
Anormal vajinal akıntı veya kanama
Karın ağrısı veya şişkinlik
Kilo kaybı
Yorgunluk
İştahsızlık
Mide bulantısı veya kusma
Kabızlık veya ishal
Pelvik ağrı
Sırt ağrısı
Bacaklarda şişlik
Ve her zaman söylediğim bir başka şey; çevreniz katılmasa dahi, size normalin dışında bir his veren, garipsediğiniz, doğal olduğundan emin olamadığınız her belirti için doktor kapısı çalabilirsiniz. Bunu hayatınızı zindana çevirecek bir evhama çevirmediğiniz sürece, genelde yanılmazsınız. Birlikte hareket edelim, bilinçlenelim ve kanserle mücadelede birbirimize destek olalım. Sevgi ve dayanışmayla güçlü, mutlu kalabiliriz.
