Doç. Dr. Gökçen ErdoğanKadınlara ve diğerlerine açık mektup

HABERİ PAYLAŞ

Kadınlara ve diğerlerine açık mektup

Kimsenin kimseye öfkesini körüklemek, ayrılıkları, anlaşmazlıkları güzellemek niyetinde değilim. Ama mevcut düzeni yıkmak niyetindeyim, evet. Çünkü yanlış kurulmuş düzenleri yıkmak, yerine yenilerini yapmak zorundayız. Kadına yalnızca insan olduğu için sonsuz saygı duyan ama eş, sevgili, evlat, anne olduğu için de hak ettiği sevgiyi veren, haklarını bilen ve teslim eden, üzerinde tahakküm kurmaya gayret etmek yerine paydaşlıktan keyif alan insanlar olmak ve oldurmak zorundayız. Yalnızca erkekler değil kadınlar da yenilenmeli baştan ayağa, kafadan ruha. Özgürce sevişmek, savaşmak, konuşmak, anlaşmak ve ayrılmak mesele olmamalı.

Haberin Devamı

Kadınlara ve diğerlerine açık mektup

EŞLERİMİZLE KONUŞACAĞIZ

“Hayatımda bir kez bile, en korktuğum, çekindiğim anda bile eşime yalan söylemedim. Orgazm taklidi hariç. Onu da kesintisiz 15 yıldır yapıyorum” dedi kadın. “Bir an önce bitmesi için başka çarem yok da ondan” diye devam etti. Başka çaremiz olmadığını kim söyledi size? Yılların hıncıyla kimin kulağını çekeyim! Çare orgazm olmak, orgazmı tatmak. Eşit cinsel haz hakkımızın farkında olmalıyız. Aramızda hiçbir konuda ayıp, günah olmayan eşlerimizle seksi, orgazmı, gerekenleri, isteklerimizi ve istemediklerimizi, hissettiklerimizi nasıl konuşamayız! Aynı yastığa baş koyulan yıllar boyu bir yalanı mı yaşayacağız. Hayır! Konuşacağız.

Kadınlara ve diğerlerine açık mektup

KADINLAR KİRLENMEZLER

“Kirli olduğun vakitler hariç, eşinin isteğini hiçbir zaman sakın ola geri çevirme” dedi annesi kadına. Cinsel eğitim böyle bir şey değil. Kadınlar kirlenmezler; bedenlerinin sağlığının da bir göstergesi olan adet görürler. Süresi vardır, süresi bitince biter. Başlarken ne kadar temizse bitince de o kadar temizdir kadın. Ve sevgili, koca hiç fark etmez; iki taraf da o an istemiyor ve birbirlerine doğru biçimde eşlik edemiyorlarsa herkes geri çevrilebilir. Mesele birbirine arzuyla ve sağlıklı biçimde eşlik edebilmek. Burada sorun varsa çözmek için konuşacak, uğraşacak, uzman yardımı da alacağız elbette. Zihinlerimiz tertemiz sevişeceğiz.

KOCA KAPTIRMA MESELESİ

“Yuvayı dişi kuş yapar, kocanı kimselere bırakma” dedi yengesi kadına. Hamamda kurna, sinemada koltuk kapmak gibi bir şey mi bu koca kapma meselesi dersiniz? Sizi kaybetme riskini göze alarak sizden başkasıyla ilişkide olanla bir yuva yapmaya neden mecbur olasınız? Ve aynı biçimde anlamak, affetmek, devam etmek isteseniz dahi, bu neden ikinizden başka birinin meselesi olsun ki? Biz kuş değil, insanız. Sadece etten, kemikten değil ruhtanız. Taşıyamayacağımız yüklerin altına itilmeyi kabul etmemeli ve her şeyden önce yasalar önündeki haklarımız dahil tüm haklarımıza sahip çıkmalıyız. Yuvalar, kadın ve erkekten oluşmak zorunda değildir ve yalnız kadınlar da pekâlâ mutlu olabilir.

Haberin Devamı

Kadınlara ve diğerlerine açık mektup

DOĞUMDAN SONRA KİLO BASKISI

“Doğurunca çok saldın, epey de kilo aldın. Kocan başkasına gidecek ha, bilesin” dedi komşu kahkahayı patlatıp. Şaka sanıyorlar herhalde insan ruhunu tekmelemeyi. Bu hadsiz şakalara kimse nezaketen gülmemeli. Evlenince, doğurunca kadınların belleri kalınlaşıyor da erkeklerin benlikleri kalınlaşmıyor mu? Sevgiliyken tanıdığımız adamlar çoğu zaman dönülmez yerlere doğru gitmiyor mu? Sürprizler, güzel sözler yitip bitmiyor mu? Yanılıyorsam siz söyleyin. Kadın bedeni üzerindeki bu anlamsız baskı, çoğu zaman henüz süt veren kadınları bile ölüm diyetlerine zorluyor da kirli çorabını baş köşeye oturtan adamları adab-ı muaşeret kurslarına mecbur ediyor mu hiç? Rastlayanınız var mı? Nasılsak öyle güzeliz ve hadsizlik karşısında peygamber gibi olmak zorunda değiliz

Haberin Devamı

Kadınlara ve diğerlerine açık mektup

ÇOCUK MU KARİYER Mİ?

“Yakın zamanda çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz” dedi işveren, kadın adaya. Niyeti varsa bile sıkılarak “Hayır” dedi kadın. Kayınvalidesi, halası, danası bittiyse demek, sıra patronlara gelmiş. Yatak odasının seyrine herkes biraz hakim olacak. Doğurmasa biyolojik saati yavaşlayacak, doğursa bez alacak bir işi olmayacak. Tehlike çanları hep kadına çalıyor. Hiç kimse erkeğin de aynı çocuğa sahip olmasını bir tehdit olarak görmüyor mesela. Kucağında iki hoplatan baba, yılın babası sayıldığı için olabilir. O güzel yolculuğun, o uykusuz gecelerin, o zorluğun ve aynı zamanda güzelliğin kaygısı bu olmamalı. Kadınlar, doğururken de doğurmazken de kimseye sormayacak!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder