Cinsel yaşam, pek çok soru ve sorunla birlikte hayatımızda. Oysa yanıtlar çok yakında; doktorunuzda, bazen kendinizde, içinizde. Çare, ertelememek, sürüncemede bırakmadan konuşmak; kendinizle, partnerinizle ya da doktorunuzla.
HER İLİŞKİ SONRASI AĞRI ÇEKİYORUM
SORU: Hocam, ben 2 yıllık evliyim ve her ilişki sonrası yumurtalık ağrısı yaşıyorum. Bu normal bir şey mi yoksa korkmalı mıyım?
CEVAP: Sizi muayeneye götürecek kadar korkmalısınız, daha fazla değil. Cinsel ilişki sonrası yumurtalık ağrısı çok sık görülmez. Önce onun yumurtalık ağrısı olduğundan emin olmalıyız tabii. Yumurtalık ağrısı, karın alt kısmında veya kasık bölgesinde hissedilen bir ağrıdır. Genelde bu ağrı, yumurtalık kistleri, enfeksiyonlar ya da diğer pelvik problemlerden kaynaklanır. Emin olmak için elbette ultrasonla bakılması gerekir. Başka bir olası nedense vajinal kuruluk veya vajinismus gibi cinsel işlev bozukluklarıdır. Bu durumlar, cinsel aktivitenin rahatsızlık ya da acıya neden olmasına yol açabilir. Çok şanslısınız ki hepsinin çaresi var. Beklemeyin, bekletmeyin. 2 yıl, bir kadının cinsel ilişkide acı çekmesi için çok uzun bir süre. Lütfen, yaşam kalitenizi yükseltmek sizin için bir öncelik olsun.
BENİ SÜREKLİ ESKİ EŞİYLE KIYASLIYOR RAHATSIZ OLDUĞUMU NASIL SÖYLERİM?
SORU: Hocam, eşim beni sürekli eski eşiyle kıyaslıyor; olumlu anlamda. Ama ben çok rahatsızım. Bunu yatakta yapıyor çünkü. Şunda kötüydü, bunu beceremezdi, o hiç sevmezdi, sen harikasın, şöyle iyisin, böyle güzel kokuyorsun. Sayısız kıyas cümlesi, hepsinde ben galibim. Ama mutsuz ediyor. Bunu ona nasıl söyleyebilirim, kırmadan?
CEVAP: Bunu dümdüz söylemelisiniz. Zira kırılacağı bir şey yok. Kırılan sizsiniz. Eski evliliği, sona erdi ve onu geride bırakmalı. Size ve ana odaklanmalı. Siz eski eşinden iyi olmak zorunda da değilsiniz ayrıca. İyi ya da kötü biriyle kıyaslanmanın, hele de sekste, bir faydası yok, olamaz da. Bu konuda lafı dolandırmanıza gerek yok. “Eski eşinle yaşadıkların dünde kaldı. Artık bugündeyiz ve benimlesin. Ben de kimseyle yarış içinde değilim. Bizi konuşalım. Üçüncü birinden bahsetmek istemiyorum.” Bu kadar basit.
EŞİM SEKS SÜRESİNE KAFAYI TAKTI CİNSEL HAYATIMIZI MAHVEDİYOR
SORU: Hocam, benim eşim çok rekabetçidir. Makale okur, dergi okur, oradakilerin hepsini yapmaya çalışır. Bir arkadaşı şakayla bir şey söyler, daha fazlasını yapmaya çalışır. Şimdi de seks süresine taktı kafayı. Daha çok olmalı, daha uzun olmalı deyip duruyor ve gerçekten bu takıntılar yüzünden konsantre de olamıyorum. Çok iyi cinsel hayatımız vardı ama mahvediyor, farkında olmadan. Gerçekten ideal seks süresi diye bir şey var mı?
CEVAP: Bu sorunun sorulmasına çok sevindim çünkü bence değişen dünyanın değişen yanıtlarından biri var burada. Önceden 25 dakikayı mutlaka geçmeli, 40 dakikayı mutlaka bulmalı, 10 dakikaysa felaket gibi bir sürü yorum yapılırdı. Bunlar akademik makaleler olmazdı tabii. Bahsettiğiniz dergiler olurdu. Akademik yayınlarda ise sağlıklı ereksiyon süresinden bahsedilir, ön sevişme için sağlıklı ve dengeli rakamlar sunulabilir. Ancak ben de artık bunlara takılmadan sevişmenin daha önemli olduğunu düşünenlerdenim. Çünkü bazen 4 dakikada evin herhangi bir odasında ön sevişmesiz bir seks, haftanın seksi olabilir. Bazen de 1.5 saat süren film gibi bir seks haftanın yıldızı olabilir. Burada önemli olan ne hissettiğiniz, ne kadar bir olabildiğiniz. Zira her bireyin cinsel tercihleri, ihtiyaçları ve fizyolojik tepkileri farklıdır. Bazı insanlar uzun süreli cinsel aktivitelerden hoşlanırken, bazıları daha kısa süreli aktivitelerden keyif alabilir. Ayrıca, cinsel aktivitenin süresi, çiftlerin yaşam tarzına, fiziksel sağlık durumuna ve stres düzeyine de bağlı olabilir. Yani kendinizi strese sokarak daha iyi bir seks hedefine yaklaşmış olmazsınız. Eşiniz bu satırları okusa keşke. İ-le-ti-şim; anahtar bu. Fikirlerinizi açıkça paylaşın.