Bunca doğum kontrol yöntemi var; geçicisi, kalıcısı. Ama hâlâ istenmeyen gebelikler çok yaygın. E demek ki bir yerde bir şeyleri yanlış ya da eksik yapıyoruz. Kendi hayatımızdaki o eksik ve yanlışlar üstüne düşünelim, olmaz mı? Bize en uygun korunma yöntemini doktorumuzla saptayalım ve özenle takip edelim.
KARDEŞİMİN PSİKOLOJİK SORUNLARI VAR DOKTOR TÜPLERİNİ BAĞLATMAMIZI ÖNERDİ
SORU: Hocam, kız kardeşim uzun zamandır psikolojik sorunlar yaşıyordu, hızlı gelişti ve onu kısa sürede ele geçirdi. Hebefrenik şizofreni teşhisi aldı maalesef. 2 kızı var ve onlara genelde eşi ya da biz kardeşleri bakıyoruz. Tedavi görüyor ama yol kat ettiği söylenemez. Bunu bize söylemişlerdi. Zorlu bir hastalık. Cinsel hayatında bir sorun yok ve geçtiğimiz ay regl olmadı. Hamile olmasından çok korktuk. Sonra bunu paylaşınca doktoru tüplerini bağlatmamızı önerdi. İyileşme görülürse yeniden açılabilir mi? Bu doğru bir öneri mi sizce? Çünkü henüz 30 yaşında.
CEVAP: Dezorganize de dediğimiz bu şizofreni türünde adı üstünde hastanın zihinsel organizasyonu epey güç oluyor ve sosyal yaşamı zora giriyor. Dolayısıyla gebelik ve yeni bir bebek bakımı gerçek bir sorun olabilir. Ancak yine de bu işin en doğrusunu tabii ki psikiyatrist hekim arkadaşlarım bilecektir. Böyle bir öneride bulundularsa gebeliğin gerçekten kalıcı biçimde önlenmesi gerektiğini tespit etmişlerdir. Son teknoloji bazı mikro cerrahi işlemlerle, bağlanmış tüpü açıyoruz fakat eğer açma ihtimali çok küçük de olsa düşünülecekse tüplerin bağlanmamasını baştan tercih ederiz. Cinsel dürtülerin varlığı ve cinsel yaşamın sürmesi halinde bazı ek tedbirler alma gerekliliği doğduysa gerekeni yapmanızı öneririm. Sabır ve kolaylık diliyorum.
EŞİMDEN VAZEKTOMİ İSTEYECEĞİM TEHLİKELİ BİR İŞLEM Mİ?
SORU: Hocam, 42 yaşındayım ve 6 çocuk annesiyim. 19’umda evlendim ve gelin olduğum ailede korunmak, kürtaj kesinlikle yasak. Ancak ben eşimle anlaşamıyorum, ekonomik gücüm olsa zaten bir dakika evli durmazdım. Şimdi benim ayrılmak istediğimin farkında ve üstüme düşüyor. Aramızı düzeltmeye çalışıyor ama ben vazektomi şartıyla kabul edeceğim. Çünkü artık kendi ruhsal ve fiziksel sağlığım için başka bir çıkar yol bulamıyorum. Bu tehlikeli bir işlem mi?
CEVAP: Vazektomiyi bilmeyenler için açıklayalım; spermin geçtiği kanalların kesilmesi ya da bağlanmasıdır. Lokal anestezi altında, 20 dakika gibi bir sürede yapılan kansız, ağrısız, küçük ama geri dönüşü olmayan bir işlemdir. Erkeklik gücünde bir azalma veya değişme yaratmaz, cinsel arzuyu ve sertleşmeyi etkilemez. Bu yaşınızda 6 çocuk tabii ki çok yıpratıcı. Kendinizi düşünmeye başlamakta çok haklısınız. Ancak şunu da hatırlatmam gerekir; diyelim bu işlemden sonra da eşinizle anlaşamadınız ve ayrıldınız. Eşiniz sizden sonraki hayatında da çocuk sahibi olamaz. Dolayısıyla çok da güvenmediğiniz, mutlu olmadığınız bir evlilikte bu kararı almak için iyi düşünmelisiniz. Bunun yerine korunmanızı tavsiye edebilirim. Çünkü vazektomiyi kabul edecek adam korunmayı zaten eder. Ayrıca bence söylemeden de korunabilirsiniz. 21. yüzyılda korunmaya karşı insanlar olduğunu bilmek canımı çok sıkıyor, bu da ayrı mesele. Spermlerini saça saça dolanıyorlar. Aile ne bilecek ve bilseler de ne yapacaklar? Siz yetişkin insanlarsınız. Hayatınıza sahip çıkın.
ERTESİ GÜN HAPI KULLANDIM AMA İKİ ÇOCUĞUM OLDU
SORU: Hocam, iki çocuğum var. İkisi de doktorların önerdiği ertesi gün haplarına rağmen doğdu. Neden hiç de güvenli olmayan bu yöntem ısrarla öneriliyor?
CEVAP: İşte burada kızacağım. Ertesi gün hapı size doğum kontrol yöntemi olarak önerilmiyor. Doğum kontrol yöntemi kullanmadığınızda ya da yönteminiz çeşitli sebeplerle etkisini kaybettiğinde ek ve etkili bir tedbir olarak öneriliyor. Üstelik yüzde yüz koruma da vaat etmiyor. Riski aza indirmek için kullanıyorsunuz. Yani gebelik istemiyorsanız korunmalısınız. Ertesi gün hapına güvenmeyin. Ertesi gün hapının koruyuculuğu vardır ancak ilişkiden sonra ne kadar erken alınırsa etkisi o kadar yüksek olur. 48 saat içinde kullanılabilse de 6 saat sonra alınanın etkisi yüksektir ve 24 saat sonrasında bu etki epey düşmüş olur. Cinsel yaşamınızdaki ihmalinizin suçlusu ertesi gün hapları ya da doktorlar değil yani. Üstelik yılda 3 kezden fazla kullanmamanızı da sıkı sıkı tembihleriz. Daha ne yapalım? Ko-ru-nun.