Nereye gitsem karşıma çıkıyordu. Evde, kafelerde, restoranlarda bir kenarda duruyor ve sessizce pusuda bekliyordu. Önceleri fark etmemiştim bile, o zaten hep oradaydı. Zaman geçtikçe benim farkındalığım arttı, her baktığım yerde onu görmeye başladım. Her yerde virüs vardı, evden çıkmayalı 9 gün olmuştu ve artık onu görmek gerçekten sinir bozucu bir hal almaya başlamıştı. Aldım karşıma ve konuştum: “Arkadaş, her yerde sen varsın. Kimsin sen? Nereden geldin? Nasıl becerdin de her sofraya, her yemeğe koydurdun kendini?”
Dünyanın en eski baharatı olarak bilinen karabiberin nüfus kütüğünde Güney Hindistan yazıyor. E-Devlet’e girip alt-üst soy bilgisi sorgulama ekranından kontrol edince ise Çin’den Brezilya’ya kadar neredeyse tüm sıcak iklim kuşağı ülkelerinde kendisine benzeyen akrabalarının yetiştirildiği görülüyor.
Karabiberin tarihi
Yaklaşık 4 bin yıldır tüketilen karabiber, Büyük İskender’in seferleri ile doğudan Avrupa’ya taşındı. Özellikle Orta Çağ döneminde artan popülaritesiyle birlikte değeri de tavan yaptı ve hediye, vergi ve rüşvet olarak kullanılmaya başlandı. Bu kadar değerli olunca da daha fazlasını aramak için seferler düzenlendi. Kristof Kolomb, Macellan, Vasco de Gama gibi kaşiflerin seyahatlerinin en büyük motivasyon kaynağı karabibere ulaşmaktı. Tüm Avrupa’ya dağıtım yapan, karabiber lojistik üssü konumuna gelen Venedik’te bir de karabiber borsası kuruldu.
Karabiber nasıl yetişir?
Karabiber metrelerce uzunlukta olan ağaçlarda, salkımlar halinde yetişen kırmızı meyvelerden elde edilir. Henüz yeşilken toplanan bu meyveler, güneşte kurutuldukça siyahlaşır ve bildiğimiz karabibere dönüşür. Siyah karabiberin kabuğu ayıklandığı zaman daha yumuşak bir aromaya sahip beyaz biber üretilir. Ayrıca toplanan meyveler henüz yeşilken şoklanıp kurutulduğunda yeşil biber; olgunlaşıp kızardıktan sonra şoklanıp kurutulduğunda ise kırmızı biber olarak sofralarımızda yer bulur. Marketlerde satılan renkli biber karışımlarının özünde hep aynı meyve vardır.
Karabiberin kullanımı
Neredeyse bütün yemek tarifleri karabiber kullandırır. Her türlü kırmızı ve beyaz etlerde, sebze yemeklerinde, pilav ve makarna çeşitleri gibi çoğu yemeğin tarifinde yer edinmiştir. Yabancı kaynaklı tariflerde geçen “çeşnilendirmek” eylemi ise (seasoning) bizlere tuz ve karabiberin nasıl da ayrılmaz bir ikili olduğunu gösterir.
Diğer taneli baharatlarda da olduğu gibi, öğütüldükten sonra karabiberin içerisindeki yağ hava ile temas ettiğinde kendi aromasını yitirmeye başlar. Bu nedenle öğütülmüş olarak paketlenen hazır karabiberin aroması daha zayıftır ve bundan dolayı mutfaklarda karabiber değirmeni kullanımı sıklıkla tercih edilir. Özenle hazırlanan yemekler için ise karabiber taneleri havanda dövülür ve ince bir süzgeçten geçirilir. Süzgeçten geçen ince kısım yumuşak ve baharatlı tadından dolayı yemeğe doğrudan katılır. Süzgeçte kalan siyah kabuk parçaları ise sunum sırasında süsleme için kullanılır ve yemek sırasında güçlü bir tat bırakan sürpriz lezzet bombalarına dönüşür.
Karabiberin faydaları
İnternette arattığımızda her ağrımızın kanser belirtisi olabileceği sonucuna ulaştığımız gibi, her baharatın da sayısız faydası olduğu bilgisine ulaşıyoruz. Karabiber de içeriği sayesinde ateş düşürücü, antioksidan, kanser önleyici, antidepresan ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkilere sahip. Çocukken her hasta olduğumda annem öksürüğüme iyi gelmesi için karabiberli ballı süt hazırlardı. Karabiberi hiç ihmal etmediğiniz gibi annenizi de ihmal etmeyin. İkisi de gücünüze güç katar.