Kellik sorunu, üzerinde yeterince durulmayan ama erkeği olduğu kadar kadını da giderek çemberine alan bir sorun, hatta sosyal bir olgu. Kelleşmenin hem kadınlar hem de erkekler üzerindeki psikolojik etkisi göz ardı edilemez, çünkü dökülen saç, kırışıklar gibi gençliğin gitmeye başladığının habercisidir. Bu nedenle günümüzde bu sorunla ilgili giderek daha çok ve çeşitli ürün, yöntem geliştirilmekte...
Erkek tipi saç dökülmesinde erkeklik hormonu testosteronun etkili olduğu düşünülüyor. Kadınlarda erkeklere göre daha az, neredeyse yok denecek miktarda testosteron bulunduğundan, erkek tipi saç dökülmesi nadiren görülür. Fakat saç dökülmesinin başka çeşitleri biz kadınları da etkilemektedir, hatta kaşlarımız bile bundan nasibini alabilir.
Besinler ve saç kaybı
Yiyecekler, saç dökülmesi de dahil olmak üzere pek çok rahatsızlığın tedavisinde uygulanan ilaç ya da bitkisel terapilerin içeriğinde büyük rol oynamaktadır. Doğru besinlerle ve diyetlerle, hormon seviyelerinizi düzenleyebilir, saç dökülmesini kontrol altına alabilirsiniz. Hormonlar dendiğinde genel olarak testosteron ve östrojen akla gelmektedir. Bu hormonlar sadece cinsiyet özelliklerimizi ve üreme sistemimizi belirlemekle kalmaz, bütün sağlığımızı korumada da önemli rol oynar. Her çeşit hormon, vücuttaki bütün mekanizmaları, vücut fonksiyonlarını ve duygularımızı düzenler.
Hormonlar bu kadar önemli bir yere sahipken, onları doğru besinlerle desteklemek de çok önemlidir. Antik çağlardan bu yana bilinen ve kullanılan afrodizyak yiyeceklerin etkisi boşuna değildir.
Hayvansal yağ zararlı!
Araştırmacılar, yüksek oranda hayvansal yağ içeren beslenme biçiminin, kan dolaşımına daha fazla testosteron salgılanmasına neden olduğunu bulmuşlardır. Bu durum, testosteronun erkek tipi kellikte doğrudan bir rol oynamasından dolayı saç kaybını doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle, düşük hayvansal yağ ve dengeli şeker içeren bir beslenme biçimiyle saç dökülmenizi azaltabilirsiniz, aynı zamanda kilo da vererek daha sağlıklı bir görünüme sahip olursunuz.
Önemli olan bir başka nokta da, diyetin hassas dengesini koruyabilmek. Beslenmede doğru protein-karbonhidrat oranını yakalayarak, yiyeceği her öğünde vücuda belli bir miktar protein ve karbonhidrat sağlayıcı olarak kullanarak bu dengeyi sağlamak mümkündür. Beslenme şeklinizi değiştirmenin bir başka artısı da, saç ve kafa derisi için önemli besinler sağlayan ve bu önemli besinlerin alımını ve emilimini en üst düzeye çıkaracak yiyecekler yediğinizde, saç dökülmesiyle savaşmakla kalmıyor, aynı zamanda saç çıkmasını da teşvik etmiş oluyorsunuz. Şeker dengeleyici bir beslenme bunu da başarmaktadır.
Böyle bir beslenme için hindi, tavuk, balık, kırmızı et ve soya ürünleri gibi protein kaynakları; meyve ve sebze çeşitlerinden alınan kompleks karbonhidratlar; zeytinyağı ve kuruyemişlerden çıkarılan tekli doymamış yağlar arasında kurulan bir denge, saç kaybına karşı etkili bir beslenme şeklini size sağlayacaktır.
Bitkisel tedaviler
Alternatif tıp adıyla da anılan doğal tedaviler, zamanın başlangıcından bu yana insanların çeşitli hastalıkların tedavisinde kullandıkları çareler olmuşlardır. Erkek tipi kelliğin önlenmesinde ve tedavisinde bitki ve besleyici maddelerin etkili olduğu kanıtlanmıştır. Tek başlarına ya da tıbbi ilaçlar ve saç ekimi gibi diğer yaklaşımlarla birlikte kullanılabilirler. Bu konuda mucizevi bitkilerden biri ‘yeşil çay’dır. Yeşil çay, vücudun normal miktarda DHT üretmesini engelleyerek erkek tipi kelliği önlemede etkili bulunmuştur. Aynı zamanda yeşil çay antioksidanlar açısından da zengindir, bileşenleri kolesterolün düşmesini sağlar, anti bakteriyel hareket sağlar ve kardiyovasküler sistemi korur. Bu nedenle hayatınızda yeşil çaya her bakımdan yer açmalısınız. Isırgan otunun da benzer yararları vardır. Romalılar ısırgan otunu erkek libidosunu arttırmak için kullanırlardı. Çay formu ise uzun süreden beri cilt ve saçların sağlığını daha iyi hale getirmede kullanılmaktadır. Evde yapabileceğiniz bir saç maskesiyle de saçlarınızı kuvvetlendirmek mümkün. Bunun için:
- 1 küçük avokado
- 3 yemek kaşığı süt
Bu karışımı püre haline getirdikten sonra saçlara ve saç diplerine masaj yaparak uygulayın. 20-25 dakika bekledikten sonra saçlarınızı şampuanla iyice yıkayın. Haftada bir yapacağınız bu uygulama ile saçınızın ihtiyacı olan nemi kazandırmış olursunuz ve saçlarınızın onarımına yardımcı olursunuz.
Ve tıbbi çözümler...
Her türlü yöntemi denediniz fakat yine de saçlarınızın dökülmesini durduramadıysanız ve açıklık her geçen gün daha belirgin hale geliyorsa, saç ekimini düşünme zamanınız da gelmiş demektir. Saç ektirmeden önce, var olan teknikleri çok iyi araştırmanız gerekmektedir. Aşağıda, bu konuda size yardımcı olabilecek birkaç önemli noktaya değinmek istiyorum.
* Saç ekimi sadece kendi donör bölgenizden alınacak saçlarla yapılabilir. Aksi halde vücudunuz aktarılan saçı, dokuyu ya da folikülü reddeder.
* Başın arkası ve yanlarındaki saçlar, donör bölge olarak tabir ettiğimiz alanlardır ve ekilecek saçlar bu bölgelerden alınmaktadır.
* Saç ekiminde sanat, tıbbi teknik kadar önemlidir çünkü kimse çim adam gibi dolaşmak istemez, doğal bir görüntü yakalamak çok önemlidir.
* Saç, kafanın değişik bölgelerinde değişik yönlere doğru büyür. Bu nedenle, doğal bir görünüm için saç ekiminde bu özellik de dikkate alınarak işlem yapılmalıdır.
Saç ekimi, doğru teknikle ve uzman eller tarafından yapıldığında çok iyi sonuçlar verebilmektedir. Bu nedenle, sizin için gerçekten doğru olan tedavinin önerilmesi, işlemin herhangi bir iz bırakmaması ve tamamen doğal sonuçlara kavuşturması çok önemlidir. Böyle yapılmış bir saç ekimiyle, bir anda 15 yaş gençleşebilir, özlediğiniz görünüme kavuşabilirsiniz.