Kadınların yaptığı en büyük 5 sağlık hatası ve asla göz ardı etmemeniz gereken tehlikeli uyarı işaretlerini gözden geçirelim. Her 2.5 dakikada bir kadına meme kanseri teşhisi konuluyor. Her 60 saniyede bir kadın kalp krizi geçiriyor. Ve her 23 saniyede bir kadına diyabet teşhisi konuluyor. Peki ya bu hastalıklardan biri gizlice size yaklaşıyor olsaydı? Tehlike işaretlerini anlar mıydınız? Farkındalık, korunmayı güçlendirir. İşte sağlığınızı önemli hastalıklardan uzak tutmak için yapabilecekleriniz...
HATA 1: Yorgunluğu göz ardı etme
Tehlike işareti: Kalp krizi Normal, sağlıklı bir kalp dakikada 5 litreden fazla kan pompalayabilir. Dengesiz beslenme, egzersiz yapmama veya sigara içme gibi bütün yaşam tarzı seçimleri kalbin gücünü azaltır, bu da vücudun geri kalanına kan akışının zorlaşmasına neden olur. Kalbiniz yorulur; böylece siz de yorulursunuz.
Amerika’daki Ulusal Sağlık Enstitüsü’nde (NIH) yapılan bir araştırmaya göre kadınların genellikle bir kalp krizi öncesi 1 ay veya daha fazla süre boyunca yeni veya farklı belirtiler yaşadığını gösterdi. Ayrıca, kadınlardaki en önemli kalp krizi belirtileri erkeklere göre farklılık gösteriyor. Bitkinlik, kadınlarda kalp krizi öncesi yaşanan belirtilerin başında yer alıyor. Alışılmadık şekilde yorgun uyanıyorsanız, günü bitirmeye zorlanıyorsanız veya kadınlardaki bir diğer yaygın belirtilerden biri olan uykuya dalmada güçlük çekiyorsanız doktorunuza başvurun ve kalbi incelemek için ses dalgaları kullanılarak gerçekleştirilen bir görüntüleme testi olan ekokardiyografi çektirin.
HATA 2: Açıklanamayan kilo alımını göz ardı etme
Tehlike işareti: Meme kanseri (Ayrıca kolon, yumurtalık ve rahim kanserleri)
Kadınlar çoğu zaman nedensiz kilo alımını yeteri kadar egzersiz yapmama veya kilo aldıran yiyecekler tüketmeye bağlayarak dikkate almazlar. Ancak, açıklanamayan kilo alımı aynı zamanda meme kanseri ile ilgili ciddi bir uyarı işareti olabilir. Meme kanseri hücreleri yayıldığında karın duvarına yerleşebilir ve sıvı birikmesine, göbeğin genişlemesine neden olan kimyasallar salgılayabilir. İstenmeden alınan kilolar kolon, yumurtalık veya rahim kanseri gibi diğer kanser türlerinin işareti olabilir. Beslenme tarzınızı veya egzersiz alışkanlıklarınızı değiştirmediğiniz halde karın çevrenizde genişleme gözlemliyorsanız tıbbi tetkikler için doktorunuza başvurun ve karnınızın sıvı birikmesine karşı kontrol edilmesini talep edin.
HATA 3: Sık idrara çıkma durumunu göz ardı etme
Tehlike işareti: Diyabet Sürekli idrara çıkma ihtiyacı duyuyorsanız, bu diyabetin habercisi olabilir.
Sık idrara çıkma, yüksek kan şekeri seviyesi nedeniyle tanı konulmamış diyabette görülür. Böbrekleriniz fazla şekeri temizleme amacıyla vücuttan su atmak için fazla mesai yaparlar. Bu süreç ayrıca, çok susamış hissetmenize neden olur. Eğer diyabetli olabileceğinizden şüpheleniyorsanız idrar tahlili ve parmak ucundan kan alınarak yapılan kan şekeri testi uygulayacak olan doktorunuza başvurun.
HATA 4: Bütün ilaçların sabah alınması
Tehlike işareti: Kan basıncı komplikasyonları
Yüksek kan basıncı veya hipertansiyon, birçok insanın çok geç olana kadar fark etmedikleri bir hastalıktır ve sessiz katil olarak kabul edilir. Yüksek tansiyon teşhisi konulan milyonlarca Amerikalı’nın çoğunun tedavisine Anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörleri verilir. ACE inhibitörleri kan damarlarını genişletip veya açıp kalbinizin pompaladığı kan miktarını artırarak akabinde kan basıncının azalmasına neden olur. Doktorlar bugüne kadar hastalarına ACE inhibitörleri ve diğer tansiyon düşürücü ilaçları, tansiyon sabahları daha yüksek olduğundan, sabah almalarını söylüyordu. Ancak, vücudun biyoritmine dayanarak yapılan yeni araştırmalarda ACE inhibitörlerinin sabah kullanıldığında daha az etkili olabilecekleri saptandı. ACE inhibitörleri sabah alıyorsanız, akşam alma konusunda doktorunuza başvurun.
HATA 5: Koku alma duyusu kaybını göz ardı etme
Tehlike işareti: Alzheimer hastalığı
Her 70 saniyede bir kişiye Alzheimer teşhisi konuyor. Yapabileceğiniz en büyük hata, yaşla alakalı olduğunu varsayarak hafıza kaybını dikkate almamaktır. Yaş ilerlemesinin neden olduğu normal hafıza kaybı durumunda (hipokampuste depolanan) anıları hatırlamakta güçlük çekersiniz. Çünkü daha az beyin hücresi, anılara ulaşmayı zorlaştırır. Alzheimer hastalığında amiloid plaklar ve nörofibriler yumaklar nöronlarla (sinir hücreleri) sinapslar arasındaki bağlantıyı yok ederek anıların tamamen yok olmasına neden olur. Alzheimer hastalığından etkilenen beyindeki ilk bölgelerden biri, koku duyunuzdan sorumlu bölümdür. Alzheimer’dan korunmak için, bu ölümcül hastalığı engellediği ve hafızayı güçlendirdiği bilinen omega-3 yağ asitlerine ihtiyacınız var. İşte bu önemli besin maddesini alabilmenin birkaç yolu:
¦ Su yosunu yağı kullanın. Günde 350 mg, hap şeklinde alın. Veya 100 gram somonu (ya da sardalye gibi başka bir balık) sağlıklı tekli doymamış yağ eklemek için zeytinyağında pişirin ve haftada iki kere yiyin.
¦ Hipokrat’a kadar giden eski bir terapi olan Fransız deniz çam ağacının kabuğunu (French maritime pine bark) deneyin. Günlük 150 mg takviye olarak alın.
Alzheimer koku testi
Hafıza kaybı biz yaşlandıkça daha sık görülür ama bu aynı zamanda en acımasız hastalıklardan biri olan Alzheimer hastalığının habercisi olabilir. Bu basit testi uygulayarak hafızanızı kontrol edin ve risk grubunda olup olmadığınızı anlayın. Anı depolamak beynin standart bir sürecidir. Sağlıklı hücreler birbirleriyle iletişime geçer ve anıyı, beynin depolama görevi gören bölümüne yani hipokampusa yollar. O anıyı hatırlamanız gerektiğinde bu işlem tam tersine çalışır ve böylece hatırlayabilirsiniz. Yaşlandıkça beyin hücreleriniz azalır ve hücrelerinizin iletişime geçmesi daha uzun zaman alır. Bu da anıları hatırlamanızı zorlaştırır. Alzheimer hastası olan bir kişide plak, hipokampuse olan bağlantıya zarar verir ve depolanan anılara erişim kaybolur. Beynin, Alzheimer’dan etkilenen bir numaralı bölümlerinden biri koku alma duyunuzdan sorumlu olan bölgedir. Aşağıdaki listede yazılanları kokularından ayırt edemiyorsanız, doktora başvurmanız gerekiyor demektir. Sizi test edecek birini bulun:
1. Gül
2. Kiraz
3. Duman
4. Nane
5. Deri
6. Leylak
7. Ananas
8. Sabun
9. Çilek
10. Doğalgaz
11. Limon
12. Karanfil
Selenyum kanser riskini nasıl azaltır?
Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu iz minerallerden biri olan selenyum çoğunlukla sarımsak gibi selenyumu topraktan emen yiyeceklerde bulunur (ayrıca mezgit balığı, ringa balığı, uskumru balığı, sardalye ve brezilya cevizinde bulunur). Bir araştırmaya göre günde iki kere 100 mikrogram selenyum alan kişiler arasında kanser ölümleri yüzde 50 oranında azalmıştır. Hala yapılması gereken çok araştırma olmasına rağmen selenyum takviyeleri kanser vakalarını azaltıyor gibi görünüyor. Günde 1000 mikrogramı aşmayın çünkü bu selenyum zehirlenmesine neden olabilir. Selenyumun bu yararları nasıl sağladığını bilmek isterdik ama araştırmacılar zararlı kimyasalları atan veya arıtan vücuttaki başlıca atık boşaltma sistemlerinden birine destek olduğunu tahmin ediyor.
Tarçının bazı faydaları
İşte cezbedici bir gözlem: Tarçın beyindeki doyma merkezini geliştirmeye (ayrıca kan şekeri ve kolesterol seviyelerini düşürmeye) yardımcı insülin benzeri bir etkiye sahiptir. Günde sadece yarım çay kaşığı tarçın işe yarayabilir. Kahvaltılık gevreklere veya tostunuza serpiştirebilir, ya da meyveli kokteylinize ekleyebilirsiniz.
( 31.07.2011 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır. )
07 Ağustos 2011, Pazar 05:00
Haberin Devamı