Elif Demirtaş BilirBabaya çocuk emanet ettim, döndüğümde Godzilla olmuştu!

HABERİ PAYLAŞ

Babaya çocuk emanet ettim, döndüğümde Godzilla olmuştu!

Yooooo! Hiç abartmıyorum. Bir gün eve geldiğimde oğlum Godzilla olmuştu! 3 yaşında... Artık gördüklerini taklit etmeye, çevresindeki insanları model almaya ve söylenenleri tekrar etmeye başladığı dönemlerdeyiz. Gündüzleri ben, geceleri babası bakıyordu bir süre öncesine kadar. Şimdi aynı mesai saatlerinde çalıştığımız için bu döngü değişti.

Yine babayla vakit geçirdiği bir akşamın sabahında tatlı tatlı uyanmış, yatağımızda keyif yapıyorduk oğlumla. Ayılma süreci çok şirindi, “Anneeeeeeee” dedi “Günaydın oğlummmmm” dedim. Tavana dikti gözlerini, boş boş bakmaya devam etti. “Sen yat, ben kahvaltımızı hazırlayayım oğlum. Tamam mı?” dedim.

Haberin Devamı

Kalktım yataktan miskin miskin. Normal şartlarda uyanır uyanmaz kahvaltı yapmam da işte söz konusu çocuk olunca mecbur kalıyor insan. “Asla yapamam” dediğimiz birçok şeyi yapar oluyoruz zaten. Neyse; çayı koydum, kahvaltılıkları çıkardım. Yumurta haşlanırken “Anneeeeeeeee” diye sesini kalınlaştırıp bağıran; bacaklarını ayıra ayıra, yere kuvvetlice vura vura yürüyen bir cisim geldi yanıma. Arada da canavar gibi sesler çıkarıyordu. “Ne yapıyorsun oğlum, öyle yapma” dedim. “Anne, baba öğretti ya Godzilla’yım ben” dedi.😱 “Godzilla ne yaaaa?” Çok cahilim, girdim internete, Google amcaya sordum.

“Bana Godzilla de anne”

Babaya çocuk emanet ettim, döndüğümde Godzilla olmuştu

Godzilla; hayali bir Japon canavarıymış efendim. Babası oğluma canavar olmayı öğretmiş. Müthiş, ayakta alkışladım. “Anne bana oğlum deme, Godzilla de” 🤦🏼♀️.

Sonraki günlerde güreşi öğretmiş. “Sen şimdi göyüysün anne gününü, seni kitiy kitiy yiycem.” Suratımın ortasına yumruk attığında öğrendim bu olayı da. “Oğlum anneye öyle vurulmaz” dedim. “Anne babam öğretti ya, oynuyoz biz. O yüzden...” Anladım ki babaya bırakılan çocuktan prens olmaz. Ya Godzilla, ya güreşçi ya da futbolcu olur.

İşin ciddi boyutuna gelirsek; çocuk, oyunu şiddete dönüştürmediği sürece babayla iletişim kurup oyun oynaması gelişimi açısından çok önemli tabii. Canavara dönüşmesini saymazsak.

Peki uzmanlar bu konuda ne diyor? Babaya çocuk emanet edilir mi? Babanın çocuk bakımında rolü ne olmalı?

Haberin Devamı

Eee, sordum tabii ki hiç vakit kaybetmeden.

Uz. Dr. Dündar Yaykıran bebek bakımında babanın aktif rolünü anlattı. Bize de okumak kaldı. Hadi bakalım, babaya emanet edilen çocuklar Godzilla mı oluyormuş?

Bazı ailelerde, çeşitli nedenlerden dolayı bebekle ilgilenme konusunda babaya güvenilmez. Baba kendini dışlanmış hissedebilir. Babalar bebekle ilgilenme konusunda çekingen olabilir. Bu çekingen babalara bebekleriyle ilgilenebilmeleri için fırsat verilmeli, teşvik edilmeli. Birçok çalışmada, yenidoğan döneminde bebeğiyle vakit geçiren, bebeğin davranışlarını gözlemleyen babaların, bebeklerini daha iyi anlayabildikleri, anladıkça bebekle ilgilenme konusunda daha hevesli ve ağlamalarına daha duyarlı hale geldiklerini gösterildi. Ayrıca bebeğin ne zaman gazının çıkarılacağını, ne zaman konuşulacağını kısa zamanda öğrenmektedir. 'Erkekler bebeklere bakamaz' önyargısı kesinlikle yanlıştır ve bebek bakımında babalar aktif rol almalıdır.

Annelik duygusu doğum öncesinde başlıyor

Babaya çocuk emanet ettim, döndüğümde Godzilla olmuştu

Baba olma duygusu, annelik duygusundan çok farklı. Annelik duygusu, gebelikte oluşan hormonal değişimler, bebeğin hareketlerini hissetmesi gibi durumlardan dolayı doğum öncesi başlar, bebeğin doğumuyla üst seviyeye çıkar.

Haberin Devamı

Ancak baba olma duygusu, bebeğin doğumuyla başlayan, bebekle geçen zamanla artan bir duygudur. Hamilelik döneminde her ne kadar baba olma duygusu heyecan oluştursa da bebeği gördüğü, kucağına aldığı andaki duygular tarifsizdir.

Bebeğini ilk kez gören, ilk kez kucağına alan babaların tarif ettiği duygu; coşkun bir dalga şeklinde sevgi ve mutluluk duygusudur.

Kültürümüzde bebek büyütmek sadece annenin görevi gibi görülmekle, birlikte son dönemde bu önyargı yavaş yavaş kırılmakta. Babanın bebek bakımı konusunda aktif rol alması hem anneyi rahatlatma hem de bebeğin gelişimi açısından çok önemli.

Bebek bakımında babaların aktif rol almasının çocuklar üzerindeki etkileri

Babaya çocuk emanet ettim, döndüğümde Godzilla olmuştu

  • Güvenli bağlanma döneminde baba, hem bebeğin anneye güvenli bağlanmasında hem de bebeğin kişilik gelişiminde çok etkili.
  • Anneye yönelik güvenli bağlanma; çocukların stres ile mücadele kabiliyetini geliştirirken, babaya yönelik güvenli bağlanma; çocukların oyun ve keşif yönünü geliştirir.
  • Çocuğun okul yıllarında dikkat süresi, öğrenme hevesi ve kavrama yetisi yüksek olur.
  • Babasıyla kaliteli vakit geçiren çocukların ufku, hayal gücü daha geniş olur.
  • Çocuğun hayatında örnek alacağı tek bir kişi yerine iki önemli yetişkin olur.
  • Baba ilgiliyse çocuk arkasındaki desteği daha güçlü ve sürekli hisseder..
  • Ergenlik döneminde çocuğun kendi değerlerine daha kolay sahip çıkmasını sağlar ve arkadaş baskısına direnme gücünü artırır.

Bebek bakımında babaların aktif rol almasının anne üzerindeki etkileri

  • Annenin doğum sırasında daha az acı ve duygusal travma yaşamasına yardımcı olur.
  • Emzirmenin daha başarılı ve uzun süreli gerçekleşmesini sağlar.
  • Hem annenin hem de babanın, ebeveyn stresi azalır.
  • Annenin hamilelikte sigara ve alkol kullanımının bırakmasına yardımcı olur.
  • Annede doğum sonrası depresyonu daha az görülür, doğum sonrası depresyon olduğunda erken fark edilir.

Bebekler babalarını ne zaman tanır?

Babaya çocuk emanet ettim, döndüğümde Godzilla olmuştu

Sayın Uz. Dr. Dündar Yaykıran’ın bu soruma verdiği cevap şu:

Bebekler 10-15 günlük olduğunda babasının sesini tanır ve bu sesi ayırt edebilir. 3-4 haftalık olduğunda ise anneye karşı farklı, babaya karşı farklı, anne/baba dışında başka birine karşı farklı davranışlar gösterir. Bir bebeğin kiminle olduğunu görmeden, davranışlarını izleyerek annesiyle mi, babasıyla mı yoksa başa biriyle mi iletişim kuruyor anlayabiliriz. Baba ile birlikteyken, omuzları kabarır, yüzünde hevesli bir bakış ve oyun isteğinin ifadesi olur. Uzaktan babasının görüntüsünü gördüğünde veya sesini duyduğunda bile bu hevesli bakış fark edilir.


Dr. Yaykıran’dan babalara tavsiyeler

Babaya çocuk emanet ettim, döndüğümde Godzilla olmuştu

  • Bebek bakımı ile ilgili kitap okuyun. Bu konuda anneler daha hevesliyken babalar geri plandadır. Hiçbir kitap size nasıl baba olunur öğretemez ancak özellikle ilk kez baba olacakların, ilk defa karşılaşacakları durumlar için fikir edinmesi iyi olur.
  • Büyüklerinizi dinleyin ama kararı eşinizle verin. Bebek bakımıyla ve doğum öncesi yapılması gereken hazırlıklarla ilgili tecrübeli kişilerin (anneanne/babaanne) görüşlerini dinleyin, yardım alın, ancak son kararı anne/baba olarak eşinizle verin.
  • Kendinizi ve eşinizi ihmal etmeyin. Doğum sonrası tüm ilgi ve enerjinin bebeğe yönelmesi kaçınılmaz. Ancak bu süreçte kendinize ve eşinize zaman ayırın. Bu konuda eşlerin birbirlerine desteği şart. Birlikte kısa süreliğine de olsa dışarı çıkın, açık alanda, kalabalıktan uzakta birlikte zaman geçirin.
  • Annenin dinlenmesine yardım edin. Özelikle ilk zamanlarda, bebeğinizle ilgili belli bir rutin oluşana kadar annenin dinlenmesine yardım edin ve her fırsatta kendiniz de dinlenin. Gereksiz iş ve uğraşlardan uzak durun.
  • Gereksiz endişe yapmayın. Bebeğiniz için dünya çok yeni. Buraya alışmak zaman alacak ve büyürken diğer tüm bebeklerde olduğu gibi bazı sorunlar yaşayacak ve bazı hastalıklar geçirecek. En ufak bir hapşırmada bile hastanelere koşmanın, aşırı endişelenmenin gereği yok. Bunu kendinize de bebeğinize de yapmayın. Sağlıkla ilgili hiçbir konuda internetten edindiğiniz bilgilere güvenmeyin. Rutin kontrollerinizi ihmal etmeyin, hangi durumlarda doktora başvurmanız gerektiği konusunda bilgi alın.
  • Kardeşleri ihmal etmeyin. Çocuğunuz varsa yeni kardeş fikrine alıştırmaya gayret edin ve bunu bebek doğmadan önce yapmaya başlayın. Bebek doğduktan sonra da diğer çocuğunuzu ihmal etmeyin.
  • Ona her zamanki yakınlığınızı ve sevginizi verin. Yeni gelen bebeğin diğer çocuğu etkilemesine izin vermeyin.

Demek ki neymiş sevgili eşim, ben yokken oğlumuzla ilgilenmen çok güzel, ama lütfen çocuğumuzu Godzilla’ya dönüştürme. Dövüş sanatını sadece oyun oynarken, arada sırada kullanabileceğini, normal şartlarda böyle davranmaması gerektiğini de öğret. (Muhakkak anlatmıştır ama çocuklar bazı şeyleri anlamak istemiyor). Bulaşık makinesinin üst sepetini ayağıyla kapatabileceğini bilmesine gerek yok mesela.😊

Not: Oğlum ve eşim bu durumdan son derece keyif alıyor. Onların iletişimi beni de rahatlatıyor. Çünkü gözlemlediğim kadarıyla erkek çocuklarının oyun seçimleri kız çocuklarından daha farklı. En azından evcilik oynamıyorlar. Sanırım doğalarında yok. O yüzden de bir Godzilla olmak bebekle oynamaktan ya da oyuncak mutfakta yemek pişirmekten daha çok mutlu ediyor onları.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder