Birkaç sene önce Instagram’da yemek tarifleri veren bir hesapla takipleşmeye başlamıştım. Bir süre sonra ilgimi çekti sayfanın sahibi, çünkü çok tatlı, şeker mi şeker bir ev hanımıymış kendisi. Evinde ailesine pişirdiği yemekleri bir de sayfasında paylaşıyor. Öyle profesyonel bir sayfa değil. Tabi sonra fark ettim ben bunu çünkü normalde misafirim geldiğinde bile benim pişiremeyeceğim yemekler aslında günlük yemekleri😊 Ben daha sonraları bu hatun kişiyle samimiyeti hayli ilerlettim ve sosyal medyada başlayıp hala sosyal medyada devam eden seviyeli bir arkadaşlığımız var. Hahahaha!
31 yaşında, iki çocuk annesi, sürekli ev temizleme derdinde, planlı programlı ve mutlu bir aile tablosu çiziyor. Kendine zaman ayırıyor, hafta sonları ailesiyle yemeklere gidiyor, çocuklarıyla ayrı ilgileniyor. Buraya kadar normal, zaten benden çok daha becerikli olduğu su götürmez bir gerçek de. Ben size asıl mevzuyu anlatacağım ama bir iki cümle daha araya girmem lazım izninizle.
***
Dün bir tarif verdi sayfasında, kuru patlıcan ve biber dolması. HeH tamam dedim, ben bunu yaparım. Yemek yapmak gibi bir becerim olmadığı gibi yemeklerle ilgili de bilgi sahibi değilim. Sonra detaylı tarifi okuduğumda, neymiş altına kuzu gerdan koyup üzerine doldurduğumuz dolmaları diziyormuşuz da afiyetle yiyor muşuz😊
Kuru dolma doldurmuşum da altına kuzusu, gerdanı kalmış. İşte bu yüzden imrenerek takip ediyorum kendisini. Bu arada benim kahvaltı saatimde o akşam yemeği hazırlıklarına başlıyor. Düzenli hayat başka tabii.
Kahvaltıda ciğer keyfi!
Aslı mevzu demiştim, heh şimdi ona geçeyim ben! Haftada bir selamlaşırız kendisiyle o beni Adana’ya davet eder, ben de onu İstanbul’a. Bir gün dedi ki “Eğer bir gün Adana’ya gelirsen sana kahvaltıda ciğer yedireceğim” dedi. Kahvaltı ve ciğer!
Ne bileyim Karadenizliyim ben ama kahvaltıda hamsi yemiyorum mesela😊
Benim kahvaltım, geç kahvaltıdır. 3 zeytin, 3 çatal peynir ve yumurta… Hepi topu bu kadar.
***
Şimdi ben bunların hafta sonlarından birinde sabah kahvaltısını dışarıda yaptıkları paylaşımını görünce şaşırmıştım zaten. Herhalde akşam yemeğiydi, ertesi gün ancak paylaşabildi diye düşünürken altındaki mesaja ilişti gözüm. Saat 09.30 notuyla paylaşmış fotoğrafı. O saatte kahvaltı masasında ciğer kavurma, lavaş vs.😊 Dedim ki büyük bir şaşkınlıkla, kahvaltı da ciğer mi yiyorsunuz? O da bana “Ciğer yemenin saati olmaz” dedi. Yokmuş gerçekten de.
100 yıllık gelenekmiş!
Bana ilk başta garip gelse de… Hoş yine de garipsiyorum ama kabullendim durumu çünkü ben biraz Google’da gezindim, evet Adana’da böyle bir durum varmış meğer. Geleneksel kahvaltı masasındaki zeytin, peynir ve reçel gibi ürünler yerine bol acılı ciğer kebabı yiyerek güne başlamak, Doğu ve Güney Doğu'da popüler bir olaymış. Ayrıca yanında da şalgam içilirmiş.
Adana'da kahvaltıda ciğer yemek 100 yıllık bir gelenekmiş meğer. Bu bilgiye geç kalan benmişim.
Deneyimlemek için sabırsızlanıyorum ama burada değil Adana’da! Anlayacağınız ilk defa Adanalı bir tanıdığım olan Lütfiye sayesinde, kahvaltıda ciğer de yendiği gerçeğiyle yüzleştim.
Lütfiye'ciğim senin vesilenle Adana’ya selamlar olsun.
Heeey Adanalılar buralarda mısınız?