Yalan Dünya'da Selahattin’in Tülay’ı olarak tanıdığımız ve sevdiğimiz; izleyiciyi kahkahalara boğan İrem Sak, Çukur dizisiyle ekranlara muhteşem bir dönüş yaptı. Öyle ki Twitter'da adı gündem oldu. Sadece adı değil, güzelliğiyle de fırtınalar estirdi sosyal medyada. Güzelliği Twitter’a destan oldu desek yeri. Hatta diziyi izlemeyenler bu sezon İrem Sak için izlemeye başlamış mesajlara bakılırsa. Alışılagelenin aksine güzel oyuncu ilk kez kötü bir karakteri canlandırıyor, yani bu sefer güldürmeyecek. Oyuncu Koçovalılar'ın yeni hasmı Erdenet ailesinin kızları Seren Erdenet karakterine hayat veriyor. Olmuş mu? Bence süper ötesi. Kötü ama güzel! Hem kötü, hem güzel hem de başarılı...
Bakın sosyal medya kullanıcıları neler demiş İrem Sak hakkında:
- Allah herkese İrem Sak güzelliği ve sadeliği versin. Bayıldım Çukur'daki rolüne.
- Çukur evimiz, İrem Sak babamız.
- Türkiye’nin en güzel kadınının İrem Sak olma gerçeği?
- Şimdi kalkıp İrem Sak abartılıyor, o kadar da güzel değil diyenler... Dikkat edin, taş olursunuz taş.
Barış Arduç etkisi!
Kiralık Aşk dizisinde platonik aşk yaşadığım Barış Arduç da diziye dahil olan bir diğer isim. Adam baksa yeter. Yürüyen karizma resmen. Sert olmak yakışıyor. Mesela ben Barış Arduç'u izleyip gülmek istemiyorum, o yüzden bir komedi dizisinde rol almasını asla istemem. Farklı bir karizması var çünkü. Özcan Deniz vari biraz, biraz da Kenan İmirzalıoğlu havasında...
Aşık, sert, kararlı, dediğim dedik... Bu karakterler için müthiş bir isim bana göre.
Onun dışında Allah Gupse Özay'a bağışlasın ne diyelim.
Kenan İmirzalıoğlu deyince aklıma geldi bakın! Pandeminin ilk günleri "Ne izlesem acaba" diye düşünürken bir anda "Bir Zamanlar Çukurova"da buldum kendimi. Hiçbir bölümünü izleyememiştim yayınlanırken. İyi ki de izlememişim çünkü büyük bir heyecanla izledim bu süreçte. Öyle ki 10 gün gibi bir sürede 63 bölümü nasıl bitirdiğimi anlayamadım. Gün boyu mutfaktan Züleyha'nın ağlama sesi, Adnan'ın ve Yılmaz'ın bağırış çağırışları yükseliyordu. Kocam biraz isyan etti ama evi terk etmeden bitti neyse ki bölümler. Dizinin yeni bölüm tarihi henüz belli değil. Başlasa da izlesem!
Gümbür gümbür başladı!
Pandemi nedeniyle dizilerin çekimlerine ara verilince ve evden de dışarı çıkamayınca eski dizlere sarmıştım. Bin 356'ncı defa Aşk-ı Memnu izleyip 2 bin 30'uncu defa Yaprak Dökümü'nde Leyla'nın pembe montunu Nejla'nın suratına atmasını her defasında ayrı bir keyifle izledim ama özlemişim be dizileri. Bazı replikleri ezberlemiş olsam da bazı sahneleri de hiç hatırlamadığımı fark ettim. "Aaaaaaaaa" diye şaşırdığım sahneler bile oldu. "Tekrar tekrar izleyip de bu detayı nasıl kaçırmışım" diye hayıflandığım da... Neyse ki dizilerin yeni bölümleri başladı yoksa Aşk-ı Memnu'yu bin 357'nci defa izlemek zorunda kalabilirdim.
Şimdi yine Yaprak Dökümü'nü rafa kaldırıp yeni dizilere kaldığımız yerden devam etme vakti geldi.
Pazartesi akşamları en sancılı gün çünkü en sevdiğim diziler aynı anda yayınlanıyor. Hangisini izleyeceğime karar vermekte zorlanıyorum. Biraz ondan biraz bundan izlemek de hoşuma gitmiyor. Formülüm şu: İşlerim bitince, herkes yataklarında mışıl mışıl uyurken ben de dizileri internetten keyfine vara vara, sindire sindire; sırayla izliyorum.
Kılıçlar çekildi, ekranlar alev alev!
Dizilerle birlikte reyting savaşları da başladı. Kıyasıya rekabet var ekranda. Keza daha önce beğenip izlediğim birçok dizi reyting kurbanı oldu ve ya erken final yaptı ya da yayından kaldırıldı. Umarım yine aynı hayal kırıklığını yaşamam.
Pazartesi akşamının şampiyonu da belli oldu. 7 Eylül Pazartesi reyting sonuçlarında Total'de birinci sırada Çukur, ikinci sırada Masterchef Türkiye yer aldı. AB'de Masterchef Türkiye zirvedeki yerini korurken Çukur dördüncü sırada kendine yer buldu. Sefirin Kızı'nın hem Total'de hem AB'de beşinci sırada yer alması da beni biraz şaşırttı açıkçası. Yasak Elma ise istikrarlı; Total'de de AB'de de üçüncü sıradaki yerini korudu.
Gelsin diğer diziler heyecanla bekliyorum. Seviyorum Türk dizilerini.
İyi seyirler...