Giriş
“Bizim zamanımızda internet mi vardı?” klişe cümlesiyle başlayayım. Bu arada “Bizim zamanımızda” diye başlayan cümleleri sıkça kurar oldum. Bu cümleler çoğaldıkça yaşlandığımı hissediyorum. Neyse gelelim konumuza. Hakikaten internet yoktu benim okul dönemimde. Ya da vardı da bilgisayarımız yoktu, emin değilim. O kadar yaygın değildi o zamanlar belki de. Şimdi herkesin evinde bilgisayar ve internet var, bilgisayar yoksa telefon var. Olmalı da!
Hatırlıyorum! Yıllık ödev verilirdi; dosya dosya, yaz yaz bitiremezdim. Parmaklarıma kramp girerdi yazmaktan. Tükenmez kalemle yazdığım için silme şansım da yoktu. Tipeks denen bir şey vardı. Yanlış yazdığımızda üzerini onunla geçer, kuruduktan sonra üzerine tekrar yazı yazardık. Bir tür beyaz sıvı tipeks, belki bilmeyenler vardır. Ben tipeks kullanmazdım, o dosya tertemiz ve hatasız olmalıydı çünkü. Mükemmelliyetçi ruhum el yazısıyla yazdığım o güzelim A4 kağıdında tipeks izini görmeye katlanamazdı😊 Bu nedenle de aynı sayfayı defalarca yazmışlığım, hata yaptığımda da oturup ağlamışlığım vardır.
Kaynak olarak ne kullanıyorduk? Öyle Google’a gir araştır yaz... Nerdeeeeee! Sayfalarca ansiklopedi karıştırırdım. Yetmedi komşuları dolaşır onların ansiklopedilerine bakardım. O da yetmedi doğru kütüphaneye...
Komşudan ödünç olarak aldığım ansiklopedinin tek yaprağı kırışacak diye ödüm kopardı. Bizim evdeki ve çoğu evdeki ansiklopediler gazetelerin promosyon olarak verdiği, kupon biriktirerek alınan ansiklopedilerdi. Zordu ama keyifliydi de aslında. Sonra bilgisayar aldık. Bu defa da bilgisayarı olmayan komşu çocukları bize gelip “Bilgisayarınızı beş dakika kullanabilir miyim?” diye izin almaya başladılar. Şimdi ise neredeyiz! Zamanla birlikte şartlar ve hayatlar da değişiyor. Öğretmenin verdiği ödevi Google’dan bul, çıktısını al; ödev bitti. Kalem yok, silgi yok. “Tipeks nedir?” diye sorsam çoğu çocuk bilmez ne olduğunu.
Bütün tabularımız yıkıldı!
Şimdi durumlar çok farklı hele pandemi sürecinde yaşadıklarımız bütün tabularımızı yıktı. Çocukların bilgisayar başında günde 1 saat oturma kuralı artık geçerli değil. Öyle değil miydi? Benim oğlum henüz küçük ama çevremdeki kişilerden duyardım, “Hadi oğlum/kızım, süren doldu. Artık bilgisayar başından kalkıyorsun” cümlesini…
Online eğitimle birlikte iyiden iyiye hayatımızın merkezine yerleşti bilgisayar ve internet. Çocukları eğitim hayatına başlayan her ailenin evinin baş köşesinde olmazsa olmazı artık bilgisayar. Online eğitim, online terapi, online toplantı... Hatta online kurslar bile açıldı.
Artık her şey online… Sıradan aile toplantılarını bile internet üzerinden yapıyoruz, görüntülü sohbetlerle...
Bayramda online el öptük, alışverişlerimizi internetten yaptık. Şimdi sırada altın günleri var, tabii kısırsız bir altın günü düşünülemez. Ne dersiniz? Kısır eşliğinde online altın günleri başlar mı? Her an her şey olabilir.
2020 bize, şimdiye kadar yaşamadıklarımızı yaşattı bildiğiniz üzere. Öncesinde biri deseydi 2020 yılında bunları yaşayacaksınız “Hadi canım oradan” derdik herhalde. Şimdi ben bir çocuğa “Yıllık ödevlerimizi biz böyle yapıyorduk” diye anlatmaya başlasam çocuğun beyni yanar!
Bir efsane son buldu!
Sosyal medya da hayatımızın içinde. Yediğimiz, içtiğimiz, gezdiğimiz… Ne varsa paylaşır olduk. Corona virüs kısıtlamalarıyla birlikte ünlü, ünsüz; büyük, küçük; kadın, erkek… Herkes mutfağa attı kendini. Instagram’da ekmeklerimizi yarıştırdık.
Kadınların sosyal medyayı daha çok kullandığına dair bir kanı vardı. Bu efsane de pandemiyle birlikte yıkıldı.
Bir araştırmaya göre; Cep telefonu, tablet, dizüstü bilgisayarlar gibi dijital araçların kullanımı yükselmiş; ancak cep telefonu kullanımı daha çok bekar erkeklerde görülmüş. Yani artık erkekler de kadınlar kadar sosyal medya kullanır olmuş.
Bu süreçte;
- Dizi izleme ve radyo dinleme alışkanlıkları yüzde 5 artmış.
- Kitap okuma alışkanlıkları yüzde 3 oranında düşmüş, buna karşın sesli kitaba olan ilgi yüzde 14 oranında artmış.
- Pandemi sürecinde online kitap satışları yüzde 100, çocuk kitabı satışları ise yüzde 200 artmış.
Ve bu orana dikkat;
- Online sohbet yüzde 273 kat artmış.
Bu arada ev kadınlarının yüzde 69,6’sı artan dijital araç kullanımından dolayı diğer işlerini aksatmış, yüzde 24,4’ü ise bu durumdan etkilenmemiş.
Söyleyeceklerim bu kadar!
Evet online misafir kabulü başlamıştır. Bu hafta kimde toplanıyoruz?
