Baharın bu güzel günlerinde, sizi Anadolu’nun en eski bahar adetlerinden biri ile geçmişe götüreyim istedim.
Biz 23 Nisan gününü “Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak kutlarız. 23 Nisan 1920 tarihinde tarihimizin en önemli olaylarından biri gerçekleşmiş, işgal altında olan İstanbul’un dışında, Ankara’da bir meclis toplanmıştır.
Mustafa Kemal’in aklında her zaman Anadolu’da bir meclis toplama fikri vardı. 19 Mart 1920'de yayımladığı bir genelgede ''Ankara'da olağanüstü yetkili bir Meclis''in toplanacağını” duyurmuştu. .
Nitekim de öyle oldu ve bütün hazırlıklar yapıldı, İttihat ve Terakki Partisi’nin kulüp binası meclis olarak hazırlandı.
Meclis’in açılışı bir Cuma gününe denk getirildi ve Hacı Bayram Camii'nde cuma namazı kılındı, kurbanlar kesildi ve meclis açıldı.
Meclisin açılış tarihi kararlaştırılırken Cuma gününe denk gelmesi konuşulmuştu ama o günün aynı zamanda Anadolu’nun en önemli bahar bayramlarından biri olduğunu kimse düşünmemişti.
23 Nisan, aslında bir bahar bayramı olup, Hristiyanlığa Aya Yorgi isimli bir azizin adıyla geçmiş ve bu önemli gün Aya Yorgi Yortusu olarak kutlanmaya başlamıştır.
Peki, bu önemli günün adandığı Aya Yorgi kimdir?
Aya Yorgi, Roma İmparatoru Diocletanius zamanında yaşamış bir askerdi. Korkusuzluğu ile ün yapmıştı. Pagan inancını terk edip Hristiyanlığı seçen Aya Yorgi, pagan törenlerine katılmayı da reddetmekteydi. Yaşadığı dönem, Diocletianus’un zulüm dönemine denk düştüğü için bu affedilebilecek bir şey değildi. Birçok işkenceden sonra İzmit civarında idam edildiği bilinmektedir.
Ancak Aya Yorgi’yi Hristiyan âleminde popüler eden bir ejderhayı öldürmesidir. İkonlarda da ejderhayı öldüren kahraman olarak resmedilmektedir.
Ejderhayı öldürme, Mısır mitolojisinde, Osiris’ten, Hitit’lerin İlluyanka ejderine Yunan mitolojisinin Güneş Tanrısı Apollon’a kadar var olan bir motiftir ve baharın gelmesi ile alakalıdır. Hitit ve Yunan mitolojisine baktığımızda kışlarıon soğunu temsil eden ejdarha başka mitolojilerde de vardır ve bu ejderhanın Güneş tarafından öldürülmesi soğukların yenilmesi ve baharın gelmesini anlatır.
Ejderi öldürmek aynı zamanda, Herakles efsanesinde olduğu gibi), içimizdeki korkuyu da öldürmek anlamına da gelmektedir.
Ejderhayı öldürmenin bahar kültleri ile olan ilgisini düşünürsek, Aya Yorgi’nin Bahar kültleri ile de birleştiğini düşünebiliriz. Bu nedenle 23 Nisan’da kutlanan Aya Yorgi günü aynı zamanda bir Bahar kutlamasıdır ve bu şekli ile Anadolu’da da var olmuştur.
Aya Yorgi günü Anadolu’da her zaman kutlanagelmiş, Hristiyan dünyasının en önemli günlerinden biri olmuştur.
Özellikle İstanbul’da Bizans döneminde de bu tür törenler olduğu bilinmektedir. Mangana Sarayından çıkan tören alayının, Sarayburnu civarında olan Aya Yorgi manastırına giderek ayine katılması da bu güne en üst düzeyde önem verildiğini göstermektedir.
Pandemi öncesinde de bu önemli gün İstanbul’da Büyükada’daki Aya Yorgi Manastırı ile özdeşleşmişti. Sabahın erken saatlerinden itibaren, Ortodoks olsun, Müslüman olsun herkesin oraya gitmesi bir geleneği de göstermekteydi.
Baharın geldiği şu günlerde Doğa’nın uyanışı ile birlikte daha çok âdetin bu güneşli günlere eşlik ettiğini göreceğiz.