Giriş
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta yaptığı konuşmalarda, Amerika’ya ve Yunanistan’a öyle cevaplar verdi ki, tabir-i caizse esti gürledi. Önce Amerika’ya yüklendi: “Bize F-35 vermiyorlarmış, aldığımız savunma sistemlerine tepki gösteriyorlarmış, saçma sapan konulara kadar varan ambargolar uyguluyorlar. Açıkçası hiçbiri umurumuzda değil. Sınırlarımızın dibindeki teröristlere silah yağdıranların, bizden esirgediği her ürünü er ya da geç üretme kabiliyetine sahip bir ülkeyiz ve dünyada bize düşman olanların korkulu belasıyız” dedi.
DENGİMİZ DEĞİL
Ege Bölgesi’nde, NATO kontrol uçuşu yapan uçaklarımızı defalarca taciz eden Yunanistan da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan karşılığı aldı. “Yunanistan bizim ne siyasi ne ekonomik ne de askeri olarak dengimiz ve muhatabımız değildir. Tıpkı bir asır önce olduğu gibi bugün de Yunanistan’ı maşa olarak kullanarak ülkemizin vaktini ve enerjisini boşa harcatmaya çalışanların asıl niyetlerini biliyoruz” dedi. Şimdilik bu kadar.
1. yıl coşkusu
“Şehirlerin kurtuluş günlerinin kutlanmasına kesinlikle karşıyım. Kurşun sıkmadık ki çekilip gittiler” diyerek, Kurtuluş Savaşı ve onun kahramanlarını yok saymaya çalışanlara inat, 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızın 100. yılını yine büyük coşkuyla meydanlarda kutladık. Bir kez daha Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi şükran ve minnet duygularıyla andık. Bu arada Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Türk Bayrağı ve Atatürk portresinin gölgesindeki devlet kurumlarının, orkestra ve bandolarının gerçekleştirdiği anma töreni de harikaydı. Nice 100 yıllara inşallah…
Benden söylemesi
1. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu 30 Ağustos’ta hasta olmadığını söyledi. Altılı masanın çatı adayı olma arzusu depreştiği için, “Beni unutmayın!” mı diyor acaba? Aman Sayın Gül, görünen o ki, o çatı biraz tehlikeli. Siz oturun tarihi köşkünüzde bakın keyfinize. Abiniz böyle diyor…
Erasmus firarı
AB’nin en prestijli öğrenci değişim projesi Erasmus’la Türkiye’den eğitim ve staj amaçlı yurt dışına giden öğrenci ve öğretmenler projeleri yarıda bırakıyorlarmış. Başta Almanya olmak üzere diğer AB ülkelerine iltica ediyorlarmış. Milli Eğitim Bakanlığı uyarılmış.
İşte bu!
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum açıkladı. Sökülmek için Türkiye’ye getirilmek üzere yolda olan Brezilya uçak gemisi, asbest tehlikesi nedeniyle Türkiye’ye sokulmayacakmış. Ellerinize sağlık sosyal medya! Bu, sizin eseriniz.
Gelelim Gülşen’e…
Sağcısı, solcusuyla herkesten tepki görünce, Gülşen’in tutukluluğu dört gün sonra bitti. Ev hapsi şartıyla... İtirazı da reddedildi. Gülşen, Türkiye şöhretiydi, şimdi birçok ülkede tanınır oldu. Baksanıza hayranları ne diyor: “Gülşen evde konser ver, sosyal medyadan hepimiz katılalım.” Ancak olay bitmeyecek galiba. En son Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gülşen’i hedef aldı ve “Mukaddes değerlerimize hakaret edenler, hesap vermekten paçalarını kurtaramayacak” dedi. “Adaletin hukukun dışına çıkma gibi bir lüksü yoktur” derler ama neyse…
