Giriş
Bugün bayram tatilinin son günü. Umarım bütçenizin elverdiğince, neşeli bir bayram geçirmişsinizdir. İlle de 5 yıldızlı bir otelde her şey dahil bir bayram geçirmek gerekmiyor tabii.
Sıcak, samimi aile meclisleri, kasaptan alınan et ile yapılan kavurma kokusu ile bezeli aile sofralarında mutluluk duymak, neşelenmek de yeterli bence.
Hele hele ülkemizin içinde bulunduğu bu ortamda, yarınımızı düşünürken. İşte ben de bu bayram neşenizi bozmayacak şekilde bu tatil haftasını kapatmak istedim. Belki de siyasetle, ekonomiyle, tacizlerle, yanlışlarla ve de tabii Trump herzeleriyle ilgili fikir yürütmeden, tatil sonrası bizi bekleyenlere değinmeden gülistan içindeymiş gibi kalem oynatmak daha güzel. Bilmem ki…
KOÇUM
Tarih profesörü ve hiciv üstadı İlber Ortaylı’nın kurban bayramı ile denk düşen bu sözü seveceksiniz. “Koyun deyince kızan, koçum deyince sevinen tuhaf bir milletiz. Sanırsın ki, koç, koyunun erkeği değil de bilim adamı.”
CIZZZZZZ
Kişiye hatası söylenmezse kabahatini hüner zanneder. Sadi Şirazi
YANILTMADI
Katar Emiri’nin 15 milyar dolarlık yatırım sözü için, geçen hafta “Sağol diyeceğim ama…” demiştim. Hemen ilk etapta üç milyar dolar geleceği açıklaması yapıldı. Hayır gelmeyecek. 3 milyar dolar karşılığı Katar Riyali gelecek. Biz de aynı miktarda Türk Lirası vereceğiz Katar’a. Kazanan da faizle Katar olacak. Zaten Amerika’nın koltuğunun altındaki Katar, ağasını kızdıracak bir şey yapabilir mi? Yani yanıltmadılar beni. Artık kesin “Sağol” demeyeceğim.
ÜZÜNTÜ DEMETİ
İlk prensesimiz Jasmin’imi ve gelinimi, iki yıldır Amerika’da çalışan oğlumun yanına göç etme kararlarından sonra uğurlamak için Atatürk Havalimanı’ndaydım bayramın son günü. Torunumdan ayrıldığım için üzüntülüydüm. Ama babasının ona, onun babasına kavuşacak olmasından dolayı da sevinçliydim. Karmaşık duygular işte. Ağlaşmayı geçelim. Bu vesile ile, adı Atatürk olan o muhteşem esere bu kez alıcı gözüyle baktım. İçim sızladı. Her yönü ile dünyanın nadir havaalanlarından biri olan buranın yıkılacağını düşündüm. Bir taahhüt uğruna, böyle bir milli servetin yok olmasına yazık, çok yazık dedim. 12 bin dönümlük bu alana 3 milyon ağaç dikilerek Millet Bahçesi yapılacak olması da üzüntümü kesmedi. Dünyanın en büyük havaalanına sahip olacağımızın gururu bile.
Tek kelimelik
HAYAT DERSİ
Kızılderili kabilesinin yaşlılarından biri, kabilenin gençleriyle hayat, aşk ve evlilik üzerine konuşurken diyor ki: “İçimizde iki kurt var ve bunların arasında da korkunç bir savaş var. Kurtlardan biri; korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı, pişmanlığı, açgözlülüğü, kibiri, aşağılık duygusunu, yalanları, üstünlük taslamayı, bencilliği temsil ediyor. Diğer kurt ise; zevki, huzuru, sevgiyi, umudu, paylaşmayı, cömertliği, dinginliği, alçakgönüllülüğü, nezaketi, yardımseverliği, dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı temsil ediyor.” Kabileden bir genç soruyor: Peki hangi kurt kazanacak? Yaşı Kızılderili kısaca cevap veriyor: Beslediğiniz.
BAŞARAMADIK
Önceki hafta evimin bulunduğu Çiftehavuzlar 18 Mart sokaktaki küçük korumuzun kentsel dönüşüm kurbanı olmaması için Kadıköy Belediyesi’ni uyarmıştım. Belediyeden Ebru kızım aradı. Anladığım kadarıyla Belediye gelişmelerden haberdar. Önce kesip bayram için açtığı, bayramdan sonra yine keseceği elektrik, su ve doğalgazla iş bitmiş. Yapacak bir şey yok. Ağaçların anıt ağaç olması lazımmış, buna da Anıtlar Kurulu karar verirmiş. Tabii ki değil. 40 senede anıt ağaç olur mu? Bu arada, 28 daireden birinin sahibi olan bir hanım gelip bizim evden resim çekti. “Bu ağaçlara yazık olacak” dedim, aldığım cevaba bakın. “Amaan canım bu ağaçların ne önemi var?” Hem de bir öğretmen emeklisinin cevabı bu. Yani küçük korumuz can çekişme devresine girdi. Yaz sonunda kesim başlarmış. Sonuç olarak doğaya saygılı olan mal sahipleriyle beraber başaramadık.
KRALİÇE 104 DEDİ
Son Sümer Kraliçesi Muazzez İlmiye Çığ 104 yaşına bastı. Yaşayan tarih, Atatürk kızı, Sümerolog Muazzez ablamız doğum günün kutlu olsun. Türkiye’nin zarif hanımefendisi, taleben olmadım ama, tüm Türkiye zaten senin taleben. Ellerinden öperiz.
