“Sevgili Kızım;
Mavi gezegende yarattığımız her can gibi, seni de özene bezene yarattık. Kendinde eksik veya kusur olarak gördüklerin aslında şeref madalyalarındı. Onları fırsata çevirebildiysen zaten eksik veya kusur olarak görmüyorsundur artık.
Mutlu olmak doğuştan sana verdiğimiz haktı. Aslında hak değil, bu dünyada var olma gayen... Hepiniz gibi… Biz senin nasıl mutlu olacağınla ilgilenmedik. Sana emanet ettiğimiz akıl ve bedenle, kendine en uygun mutluluğu bulman için kanatlarınla uçmana izin verdik. Zaman almış olması önemli değil. Çünkü zaman, sizlerin icat ettiği bir kavram.
Hayat amacınla ilgili çok farklı sözler duydun. Bunlardan tek bir tanesi doğru: O da burada şartsız sevmek ve sevilmek için bulunduğun. Sadece senin değil, herkesin anlamlı bir hayat yaşayabilmesi için gerekli olan tek şey bu. Tüm canlıların kaçınılmaz yöneliminin sevgi olduğunu anımsa. Bazı hayatlar, bunu hiç fark edemeden sönüp gidiyor. Biliyoruz, unvan, maddiyat, başarı, gözlerinizi kamaştıran yıldızlar oldu. Fakat o yıldızlar, içinizdeki uzay boşluğunda er ya da geç kayboldular.
Hayatının amacını bulana dek, sen de birçok yanlış yola saptın. “Keşke daha önce anlasaydım” diyerek üzülme. Söylediğimiz gibi, zaman bir ölçü değil. Yoldaki kaybolmalardır seni hakikate götürecek olan.
Ve oraya geldiğinde, aklını çelip kalbini gölgelemeye çalışanlar çok olacaktır. İzin verme. Sen, hep aşk yolunda yürü. Kararlıysan eğer, sevgi her zaman kazanacaktır. Esas olan sevgidir, kişilerse leziz bir pastayı güzelleştiren nadide süslemelerdir. Sev, aşk ol, o zaman hiçbir şey seni yıkamaz.
Ve oraya geldiğinde, etrafındakiler yavaş yavaş sonbahar yaprakları gibi dökülecekler. Dert etme. Hakikatı bulabilmek için, sana artık hizmet etmeyenlerin yolundan çekilmesi gerekiyor. Belki çok az varlık kalacak yanında, ama bil ki biz, aşk olabilmiş tüm canlıların ayaklarının altına çiçekler sereriz. İşlerini kolaylaştırırız. Şüphen olmasın, gerçek hayatı aşk olabilenler yaşayabilecek ancak.
Ruhunun büyüyeceğini bildiğimiz yeni yaşında kanatlarımızın altında olmaya devam edeceksin. Sana iyi gelen kararları vermen için iç sesin olacağız. Bazen de fısıldamamıza rağmen başka yöne gitmeyi tercih edeceksin. O anlarda kendini ve diğerlerini affedebilmen için sana güç göndereceğiz. Bil ki, doğru ve yanlış, sizlerin kullanmayı sevdiği sözcükler. Senin sözcüğün tek olsun: sevmek.
Bugün, ve her gün, ağaçların dallarıyla saçlarını okşayacağız, rüzgar en güzel melodileri sana getirecek, denizlerdeki ışıltılar gökyüzüne adını yazacak, Doğa Ana seni kucağında sallayacak, etrafındaki ruhlar el ele tutuşup senin için dans edecek, ve mavi gezegenin her köşesinde sevgi ve aşk sözcükleri yankılanacak.
Şimdi hep birlikte, yaş gününü kutlayalım mı?
Evren”