Sadece ilk yarının skoru 4-0 olmalıydı. Lugano’yu kendi alanına hapsedip Masuaku ve Svensonn’un da bindirmeleriyle bunaltan Beşiktaş gerekli üretimi bu aralarda yapsa son devreye daha da büyük bir rahatlık içinde girecekti. Elbette bu fark gelmeyince rakibin beraberlik iştahını doğal olarak açmış oluyorsunuz. Lugano’yu, Mert’ten daha uzak yerlerde durdurmasına rağmen ve hücum aksiyonunu daha etkili hissettirse de o savunma krizi ister istemez baş gösteriyor. Al Musrati ve Gedson’un da, Rafa’ya destek vermesi Beşiktaş’ın rakip kale önünde bol pozisyon bulmasına neden oldu. Dikkat çeken bir başka hususta Beşiktaş’ın fizik-kondisyon açısından da çok önde oluşuydu. Semih’in eski gücüne geçiş yapması bir başka güzellik, takımın yardımlaşması ise Beşiktaş’ın bir başka artısıydı. Lugano’yu yedi bitirdi desem takımı tam manasıyla tarif etmiş olurum. Beraberlik golünden çabuk sıyrılması, beş pasta gelen 2. gol Beşiktaş’ın bir başka güzellik arzeden görüntüsüydü. Zaten bundan sonra çorap söküğü gibi geldi. Sanıyorum bu sezon Gedson’un yılı olacak. Bu güzel futbola berbat bir hakem damga vurdu. Nasıl FIFA kokartlı almış hayret. Eski Romanya dönemi olsa başka şeyler yazabilirdim. Bugün BAYRAM. Beşiktaş büyük taarruzu dün başlattı. Bugün ülke olarak daha da coşacağız. 30 Ağustos kutlu olsun.
30 Ağustos 2024, Cuma 07:00
Haberin Devamı