Galatasaray’a 5 atıp, lige de galibiyetle başlayan Beşiktaş’ı, Antalyaspor önünde merak edenler ağaçlı yolu, Dolmabahçe ve Kabataş’ı inletti. Sahanın içinde başka bir karnaval yaşandı. Hem futbol lezzeti hem de Beşiktaş’ın fiyakalı futbolu taraftarı mest etti. Maçın başladığının farkında olmayan savunmanın yaptığı büyük hata ile yenilgiye düşmesine rağmen rakibini bir boksör edası ile hırpaladı durdu. Fakat savunma yanlışları affedilemez nitelikteydi. Ayağa pas, kanat ataklarına katılan bekleri, Rafa’nın yönettiği pas trafiği ile her dakika büyüdü. Semih ve Immobile’nin gole kenetlenip birbirleri ile anlaşma yoluna gitmesi Beşiktaş’ın büyüyen tarafı idi.
Her hücum bir pozisyon zenginliği ile donandı. Antalyaspor’un çabuk atıp golün üstüne yatma teşebbüsü çabuk kırıldı bu sayede. Gio da nasıl bir yere geldiğini gördü. Üçlü çektirdi, taraftarın kalbine girdi. Hele “Boğaz’ın efendisi, İstanbul’un sahibi” pankartının altında cereyan eden Beşiktaş’ın futbol resitali Lugano maçı öncesinde herkese bir moral dopingi ve ligin sonraki haftalarında oynanacak maçlar için fikir sahibi yaptı. Pısırık defans, havadan top şişirmeler ve hücum ediyormuş gibi yapıp pozisyona dahi giremeyen Beşiktaş artık yok. Gio emir, komuta bende deyip en iyi savunma hücumdur demiş. Gidişat bunu gösteriyor. Vallahi ne diyeyim. Çok güzel olacak, güneşli günler görecek Beşiktaşlılar. Son söz Mehmet Türkmen’e. Fauller ve kontrolsüz girişler kitabını al ve oku. Bu halde hakemliğe devam etmen zor.