Benim yeni transfere bakış açım şudur: Formayı giyer, uyum süreci filan beklemez, topu alır, servis yapar, şut atar, asistleriyle coşturur. Anlaşılan Hadziahmetovic için biraz bekleyeceğiz. Zira yukarda yazdıklarım henüz bu oyuncu için geçerli değil. Bir ara öyle güzel adam eksiltip gitti ki, hah tamam dedim beklenen çocuk bu. Sonra yine kalakaldı. Keza Aboubakar’da da bir tuhaflık seziyorum. Güçlü fiiziği ile su aygırına benzettiğim adam gitmiş yerine bir tavuskuşu gelmiş.
36 gün futbola kapalı zeminin ise hemzemin geçidinden bir farkı yok. Bu onarılmış hali ise maçtan sonra Yüksek Hızlı Tren seferleri başlatılabilir. Her taraf kalkan kumlarla toz toprak içinde. Sivasspor Samuel Sainz diye İspanya 2. Ligi’nden bir oyuncu almış. Sarışın çocuk Beşiktaş’ı bayağı hırpaladı. Her atağı pozisyon zenginliğine dönüştürdü ve savunmayı güç durumlarda bıraktı. İlk yarıda bir pozisyonu var Beşiktaş’ın.
Bu kadar fakirleşir mi bir takım? Sürekli bir uzun top hengamesi tutturulmuş gidiyor. Forvet sanki Usain Bolt. Görüntü aynen şu. Aboubakar ile Cenk ilerde. Arkalarında Mert’e kadar uzanan bir boşluk var. E bu halde pozisyon üreteceksiniz de, gol atacaksınız da. Vay babam vay. Derken Dele Alli, Kerem Atakan, Muleka, Umut ve son mohikan Ghezzal girdi. Sivasspor kalesine aktı Beşiktaş ama pozisyon olarak inanılmaz kötü bir gün yaşıyorlardı ki, bir tane elle tutulur aman aman gol kaçırmadılar. Sivasspor kazandı, Beşiktaş çöktü kaldı.