Öyle bir meziyet ki

Takım ile kalecilerin maç öncesi ısınması çok değişik geldi. Adeta bir maç oynuyormuşcasına adalelerini maça hazırladılar. İlk yenilik bu olsa gerek. Semih’in sürükleyip Cenk’in vuruşları gol olsa ilk yarıda rahat bir nefes alacaktı Beşiktaş. Bazı maçlar vardır, çok kaçırırsın sonra kafanı taşlara vurursun, ben ne yaptım diye. Allah’tan öyle olmadı. Kontraya iyi çıkmalarına rağmen rakip alanda çoğalamamaları skor adına kayıp hanesine yazıldı. Hatta bazen hızlı hücumda Karagümrük ceza alanında Beşiktaşlı oyuncu görmek epey zorlaştı. Fernando Santos istedikleri yapılmayınca iki elini yana açıp tepkisini gösterdi. Bunca yıllık tecrübesiyle elbette bazı uygulamaların zor olacağını o da biliyor. Karagümrük’ün ikinci yarıdaki müthiş baskısı Beşiktaş’ı epey yıldırdı. Adam eksiltme ve olgun ataklarda Mert’i güç durumda bıraktılar. Hani ekmeğini taştan çıkartıyor derler ya Semih işte öyle bir şey yapıyor. Şut mesafesini bulduğu anda çakıyor. Bu çok önemli bir meziyet. Takım arkadaşları belki gol pozisyonuna girdikleri anda Semih’ten pas alamadıkları için kızıyorlardır ama o işini biliyor ve atıyor. Yıllar önce Feyyaz bir röportajında adeta Semih’i tarif etmişti sanki. ‘Santrforlar egoist olur’ demişti. İkinci örnek Rashica’dır. Baktı ve vurdu. Kendine güvenen golü atıyor. Güzellik burada değil mi? Beşiktaş’ın bir seri yakalaması tırmanış için önemlidir. Şimdilik 2’de 2 diyelim ve bekleyelim. Santos’un yapacağı çok şeyler var. Bir de 10 numara gelirse tadından yenmez vallahi.