Uğurcan ve Mert

Bir defa bu maç derbi değil. Derbi, aynı kent takımlarının oynadığı maça denir. Yani Trabzonspor, 1461 Trabzonspor ile oynasa buna derbi diyebilirdim. Bu oyunun adı sadece ve sadece büyük maçtır o kadar. Adı büyük olsa bile cüce bile olmayan pozisyonlarla sıkıcı bir maç zemine düştü. Topun etrafında dolaşan 20 kişi kalelerden uzak amaçsız bir oyun türünü seçtiler.

Beşiktaş, Redmond ve Masuaku ikilisi ile akmak istedi ama bu arzu düşünceden öteye gitmedi. Dikkat çeken oyuncu Maxim’di. Mesela Ghezzal’ın önüne öyle bir top bıraktı ki, sakatlık öncesi formu olsa Cezayirli bu pası öldürürdü. İlk yarıyı yok sayarsak, maçın son 45 dakikası futbola benzeyen pozisyonlarla dolu dolu geçti. Mert ve Uğurcan skoru tutarken müthiş kurtarışlar yaptılar.

Trabzonspor’da Abdülkadir, Siopis, Markoviç ön plana çıkarken, Beşiktaş’ta oyuna katkı veren oyuncu sayısı daha azdı. Yani Mert öne çaktı, azıcık Ghezzal’ın şutları o kadar. Halbuki son yarıdaki değişikliklerle birlikte Beşiktaş’ın oyuna katkı yapacak ofans oyuncuları daha fazla idi. Aboubakar, Redmond ve sonradan giren N’Koudou ve Muleka kaleye çok uzak kaldılar.

Volkan Bayarslan’ın faul standardını bir türlü tutturamaması, yanlış çalınan düdükler ve sarı kartlardan iki taraf da hoşnut olmadı.