Şu soruyu çok sık duyar oldum; Acaba çocuğu bir pedagoga götürsek mi? Çok ağlayan, okulda uyum problemleri yaşayan, yemeyen, kardeşini kıskanan, gece korkuları olan, altını ıslatan, arkadaşlarıyla anlaşamayan...
Çocuğunda bu tarz sorun olan anne-babalar için bu soruyu ‘bir bilen’e sormak gerek. İşte PAN Psikiyatri ve Psikolojik Danışmanlık’tan pedagog Nuray Erdemli’ye göre pedagoğa başvurmayı gerektirecek durumlar:
-Çocuk doğduktan sonra boy, kilo gibi takibi yapılan fiziksel gelişimin yanı sıra duygusal gelişim, dil gelişimi, motor beceriler gibi bir süreç de yaşanır. Anne-babada bu sürece dair endişe varsa, 10 ay-1 yaş arasında pedagoğa danışılabilir.
-Bazı anne-babalar bebeklerde uyku düzeni, beslenme gibi alışkanlıkları yerleştirme konusunda sorun yaşayabiliyor. Yalnız uyumayan ya da yeme problemi olan çocuklara ilerde tuvalet alışkanlığını kazandırmak adına, pedagoğa danışılabilir.
Çocuğa bunlara alıştırmak son derece kolaydır, program işidir. Çocuğun özelliklerine ve anne-babanın koşullarına göre bu alışkanlıklar destekle daha kolay kazanılır.
-2-4 yaş arasında aileler danışmanlık desteği alabilir. Anne işe başlıyorsa, çocuk okul öncesi kuruma gönderilecekse, kardeş geliyorsa, yakın aile bireylerinden biri ağır hastalık geçiriyorsa, ölüm, terk gibi kayıplar varsa destek almak yerinde olur. Hatta taşınmada bile destek almak gerekebiliyor. Çünkü çocuklar alışkanlıklarına çok bağlıdır.
Ve unutulmamalı ki; tüm bu konularda tek doğru yok. Ailenin dinamiği, anne-babanın çalışma düzeni, ekonomik koşullar, çocuğun yapısı gibi pek çok kriteri değerlendirmek gerek.
-Çocukta daha önce gözlemlenmeyen bir sorun meydana geldiğinde anne-baba destek almak için zaten bir arayışa giriyor. Bu durumda önce, biraz süre tanımak daha uygun. Sorun bir haftadır sürüyorsa, bu süre çok kısadır. Çocuk bunu belki kendiliğinden atlatacağı için bir süre gözlemleyin. Ancak üç hafta ile bir aylık süreçte sorun devam ediyorsa, yardım almakta fayda var. Örneğin kekemelik...
Bu problem 5-5.5 yaş dönemindeki erkek çocuklarda çok sık görülüyor. Nedeni de düşünce hızı ve konuşmanın senkronize olmaması. Buradaki herhangi bir yanlış tutum, çocuğun ömür boyu kekeme kalmasına neden olabilir. Çocuğa nasıl davranılması gerektiği hakkında mutlaka destek alınmalı.
(07.09.2013 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )