Akıl dediğimiz olgu İnsanlığı asırlardır meşgul eden, hakkında sonsuz düşünceler üretilmiş, sayısız yazı yazılmış bir kavram. Hayati önem taşıyan bu özelliğin günümüzün en önemli lütfu olduğunu kabul etmek zorundayız. Akıllı olmak bir meziyet olsa da tehlikeli olabiliyor. İlişkilerin yönünü belirlemek ve istediğiniz sonucu almak için zekanızı ve aklınızı çok iyi kullanmak zorundasınız.
Bazen tehlikeli kullanıldığı zaman ciddi anlamda çevreye zarar verebiliyor. Kişinin kendi aklıyla bile başı derde girebiliyor. Dünyanın gelecek kaygılarının üzerinde oynanan politikasının çoğu uçsuz bucaksız bir akıl oyunun parçası değil mi?
İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik düşünebilmesidir. Düşünceyi kurgulayan gerçek olgu akıldır. Doğru ve iyi niyetli kullanılması gerekmiyor mu?.
Çağlar boyunca kişinin insanı değerlerini ortaya çıkaran ve insanlığın nabzını elinde tutan aynı zamanda saygı duyulan ve korkulan, bir beyin donanımıdır..
Adam karşısındaki kadına bağırıyordu ‘’ Bıktım bu aptallığından’’… Aslında kadın; kendi kapasite ölçülerine göre adamın anladığını sanıyordu. Yetersizlik duygusu içinde kıvranırken; aynı adamı başka bir kadın aynı suçlamayla itham ediyordu. Kim kime göre ne kadar akıllıydı? . Kafasına koyduğu konuya ulaşabilme, tabiri caiz feth etme yetisine sahipse, biz o kişileri fazla zeki zannederiz. Oysa inatla kendi arzularını yerine getirmek için efor sarf etmiştir. Hepsi bu..
Nobel fizik ödülünü alan Albert Einstein’in okuldan kovulma hikayesini çoğumuz biliriz. Akıl pazara çıkmış herkes kendi aklını almış. Karşımızdaki kişinin düşünme mekanizmasının altındaki derinliği bilebilmemiz mümkün değildir. Ortak paydalarda buluşmak için oldukça çaba sarf edebiliriz ve geçen süre içinde karşılıklı oyunlar başlatabiliriz.. Oyun içinde oyun sürecinin sonunda zihnimizin bize yansıtmalarına ne dersiniz.
Akıl tanımlanması zor bir niteliktir. İlişkilerimizi canlı tutarken, sonlandıran da odur. Güç denen yüksek enerji ile birleştiği zaman olağan üstü fırtınaların habercisi de olabiliyor. Akıl hastalarını ne kadar zeki olduğunu duymuşsunuzdur. Dengeyi sağlamadığınız zaman uçukluklar başlayabiliyor.
AKIL VE ZEKA ARSINDA FARK NEDÄ°R
ÇoÄŸumuz bu iki olguyu karıştırırız.. Akıl, doÄŸruyla yanlışı, gerçekle yalanı ayırt etme, olayları deÄŸerlendirme ve fırsatları deÄŸerlendirerek karar verme yeteneÄŸidir. Zeka ise, olayları anlama, gerekli iliÅŸkileri kavrama, yargılar oluÅŸturma ve bu yargıları açıklayarak çözebilme durumudur. Ä°ki ucu keskin bıçak. Neyi nasıl kullandığımızı beden fonksiyonlarımız doÄŸal olarak ele veriyor zaten. Önemli olan kendimize ve çevremize zarar vermeden kullanalım. Â
Allah bizi her türlü negatif akıl ve zeka oyunlarından korusun diyelim…
Akıl, vücudun efendisidir. (Albert Einstein)