Bir Instagram hesabının anatomisi: Şokopop

Kemerlerinizi bağlayın. Ya da bağlamayın, rahat oturalım. Bu köşede Instagram profiline sıkıştırılan, kimsenin hayal kırıklığına uğramadığı, mutsuz olmadığı, her şeyin yolunda gittiği ‘müthiş’ hayatları konuşuyoruz. Posta-Portre’nin bu haftaki konuğu Şokopop.

Müthiş bir alış ve vermeyiş sistemi

Şokopop, 2020’nin ilk üç ayından bakınca müthiş görünen 90’lı yılların magazin haberlerini Instagram hesabından kendi yorumlarını da ekleyerek paylaşan bir hesap. 90’lar dediysem 60’lara kadar giden bir zaman yolculuğu arşivine sahip. Woody Allen’in ‘Paris’te Gece Yarısı’ filmindeki “Nostalji, inkar demektir. Acı veren şimdiki zamanın inkarı” repliği geldi aklıma. İnkarsa da çok leziz bir inkar!

Neyse efendim... Şokopop’un bir belgeselci olduğunu bile düşünenler var. Ciddi bir emek ve bilgi birikimine sahip olduğu her halinden belli. Ajda Pekkan’dan Sezen Aksu’ya, Zeki Müren’den Bülent Ersoy’a kadar profilinde yok yok.

Bir sosyal bilimci gibi yaptığı yorumlar karşısında vaktinizi boşuna geçiriyormuş gibi hissetmiyorsunuz. Üstelik karşılık ödemeden kafanız dağılıyor. Müthiş bir alış ve vermeyiş sistemi. Hahaha.

Conan Doğulu Roma'yı yakmaya geliyor!

Instagram profiline puanım tam! Ajda Pekkan’ın 1967’de çekilmiş cesur fotoğrafından, Gülben Ergen’in ilk ‘şükür duası’na kadar beklenmedik sürprizlerle karşılaşabiliyorsunuz. Bülent Ersoy, Mahsun Kırmızıgül’ün elinden marula sarılmış çiğ köfteler yiyor.

Bu fotoğrafın altına da #reflü etiketi koymuş. Haha. Şokopop, gerçekten komik biri. Conan Doğulu’nun Roma’yı yakmaya niyetlendiği zamanlardan müthiş bir fotoğraf karesini de görünce o günlerin daha renkli olduğunu bir kez daha anladım. Off, bak yine kederlendim. Kendime bir papatya çayı yapacağım.

İnsan tekerleğin icadından bu yana değişmedi

Dünya nasıl da hepimizi evlere kapattı ama! Bence uzun zamandır Samanyolu’ndaki diğer gezegen arkadaşlarına bizden yakınıyordu. Sonunda biri çıkıp “Sen bu kaba davranışları hak etmiyorsun. Öyle bir korku salmalısın ki insanlar evlerinden çıkamasın. Biraz kafanı dinlersin” demiş olmalı.

Birden beliren ismi lazım değil bu virüsü Dünya’nın tek başına akıl ettiğini hiç sanmıyorum. 60’ların teknolojisiyle sözde (!) aya çıkan insanlık, bu ele avuca sığmaz virüse henüz karşı koyamadı. Zaten tekerleğin icadından bu yana insan ne gelişti ne değişti.

Şimdi derin bir nefes alalım. Hayat evden de olsa devam ediyor. İşte karşınızda en rahat koltuğunuzda otururken, sizi gündemden uzaklaştıracak Instagram’ın en nostaljik hesabı Şokopop.

Bir maskelinin inanılmaz arşivi

Bir de YouTube videoları çekiyor ki... 32:09 süresinde bir ‘NEZ: The Turkish Delight’ videosu çekmiş. Nez hakkında 30 saniye bile konuşamayacak biri olarak “32 dakika boyunca ne anlatmış olabilir?” diye düşündüm ama videoyu izlemeye başladım ve videodan çıkamadım.

Olaylar, olaylar... Spoiler vermeyeceğim ama videoda Cem Uzan’dan, Hıncal Uluç’a Tarkan’dan Shakira’ya kadar neler var neler... Nez’in üzerinden Türkiye’nin o dönemki politik ve sosyolojik durumuna ve müzik piyasasına da bıyık altından ışık tutuyor. Üstelik ‘Bir Bacının Anatomisi’ adında adeta bir Seda Sayan belgeseli de yok değil. İnsan bir an durup “Neden???” diye sorsa da anlatımı o kadar keyifli ki kafanızın dağılacağına kefilim.

“Kim bu Şokopop?” sorusunun cevabı ise yok. Kendini sır gibi saklıyor. Videolarda bazen beyaz bazen de altın sarısı maske takıyor. Sesiyle de oynuyor. Tam bir karanlıklar şövalyesi ya da kraliçesi... Bilemiyoruz...