Son zamanlarda dövize bağlı olarak girdi maliyetlerinin artması nedeniyle yem fiyatlarında olağanüstü bir yükseliş söz konusu oldu. Ham maddesinin yaklaşık yüzde 40'ını dövizle alıp doksan gün vadeyle üreticimize satan yem sektörü, yem fiyatlarına temmuzdan bugüne yüzde 40’a varan oranlarda zam yaptı.
Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEMBİR) Başkanı Ülkü Karakuş ‘’Dövizde meydana gelen artışlarla ve doların 6,5 liraya çıkmasıyla birlikte ilk defa Türkiye'deki buğday ve arpa fiyatları dünya fiyatlarının altına düştü. Bu da iç piyasa da bütün dengeleri bozdu. Kilogramı 85-95 kuruşla başlayan arpa bugün 1 TL 15 kuruşa çıktı, fiyatlar da aşırı yükseldi. Son 1,5 ayda fiyatlardaki artış yüzde 30- 40'ları buldu. Bu da maalesef yem fiyatlarına yansıdı'' diye konuşuyor.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) piyasayı düzenlemek üzere elinde 2 milyon 250 bin TL civarında almış olduğu, alacağı ve kullanacağı hazine desteğiyle birlikte tarife kontenjanı olduğunu belirten Karakuş, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bunun bir an önce hayata geçirilip arpanın, buğdayın ve mısırın Türkiye'ye dünya fiyatlarından değil, şu anda mevcut planlanmış Türkiye fiyatlarına denk gelecek şekilde iç piyasaya sunulması lazım. TMO’nun elinde yemlik buğday, arpa ve bir miktar mısır var. Onların da Türkiye'deki bütçelediğimiz fiyatlardan iç piyasaya verilmesini talep ediyoruz.’’
Karakuş özetle; ‘’yem ham maddeleri çok pahalı oldu, ithalat yetkisini kullanalım’’ diyor.
BİR FERYATTA İZMİR'DEN GELİYOR...
İzmir hem süt üretiminin hem de süt sanayinin başkenti konumunda. Süt kalitesi ve verimliliği açısından Türkiye’nin gözde merkezlerinden biri.
Türkiye’de 2017 yılında üretilen 18.7 milyon ton sütün 2 milyon tonu İzmir’de, bunun yarısından fazlası ise Küçük Menderes Havzası’nda üretilmiş.
Ülkemizin birçok önde gelen süt ve süt ürünleri fabrikaları bu potansiyelin farkına vararak, Küçük Menderes Havzasına birçok yeni yatırım yapmış. Bölgedeki süt üretiminin yoğunluğu, İzmir’deki peynir çeşitliliğinin zenginleşmesine ve yeni mandıralar ve fabrikaların kurulmasına katkı sağlıyor.
Türkiye Köy Kalkınma ve Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği (KÖY-KOOP) Genel Başkanı Neptün Soyer, İzmir süt sektöründeki bu olumlu tabloya rağmen, yüksek yem fiyatları nedeniyle üreticilerin süt üretmekten vazgeçmek üzere olduklarını, hayvanlarına bakamaz ve yem veremez hale geldiklerini vurguluyor. Soyer, “Bu durum, özellikle verimliliği ve süt kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Öğrendik ki, sanayiciler süt kalitesiyle ilgili üreticilerimizi zor durumda bırakıyorlarmış. Bu sorunu çözmek, bizim görevimiz.” şeklinde konuşuyor.
Ülkemizin geleceği için yaşanan birçok hayvan hastalıklarının önüne geçmek, hayvan refahını sağlamak, verimlilik ve süt kalitesini artırmak için yeni projelere ihtiyaç olduğu malum.
Soyer, Tarım ve Orman Bakanlığı İl ve İlçe Müdürlükleri ile ortak eğitim çalışmaları yapılmasını, üreticilerimizin sahada uygulamaya yönelik yeni bilgiler ile buluşturulmasını istiyor. Yapılacak olan eğitimlerin üreticilerimizin hayvanlarının verimliliğini ve kârlılıklarını artırırken, sanayicilerin kaliteli ve hijyenik süt bulmalarını ve tüketicilerin sağlıklı beslenmelerine çok önemli katkılar sağlayacağına haklı olarak kesin gözüyle bakıyor.
EN BÜYÜK SORUN; PAZARLAMA, ÇÖZÜM, EĞİTİM VE KOOPERATİFÇİLİK
Son zamanlarda dövize bağlı olarak girdi maliyetlerinin artması nedeniyle yem fiyatlarında olağanüstü bir yükseliş söz konusu oldu. Ham maddesinin yaklaşık yüzde 40'ını dövizle alıp doksan gün vadeyle üreticimize satan yem sektörü, yem fiyatlarına temmuzdan bugüne yüzde 40’a varan oranlarda zam yaptı.
içinde STK’ların da desteği ile kooperatiflerin çatısı altında ortaklarımıza verilecek olan eğitimlerin önemini ortaklarıyla paylaşan KÖY-KOOP Genel Başkanı Soyer “İzmir’de ortağımız olan kooperatiflerle yapmış olduğum görüşmelerin tamamında ortaklarımız, en büyük sorunların sütün pazarlama ayağında yaşandığını dile getirdiler. Hepimiz biliyoruz ki; dünyanın birçok ülkesinde üreticilerin ürünleri kooperatif eliyle pazarlanmakta. Bu gerçeği yadsıyamayız” şeklinde konuşuyor.
Soyer, kooperatifler olarak, eğitim ve pazarlamada ellerini taşın altına koymaya hazır olduklarını, süt üretiminin yoğun olduğu bölgelerde pilot uygulamalar ile KÖY-KOOP ortaklarının sütünün verimliliğini ve kalitesini artırarak eğitim ve pazarlama altyapısını kuracaklarını ifade ediyor.
Üreticilerin daha çok gelir elde etmesini sağlayacak temel unsur; güçlü bir kooperatif yapısının kurulması. Bunun gerçekleşmesi için devletimizin kooperatiflere olan desteğini artırması şart. Kooperatiflerin süt pazarlamasında aktif rol alması sanayiciler açısından da sürdürülebilir bir süt sektörünün teminatıdır.