Güney ÖztürkBu nasıl milli takım?

HABERİ PAYLAŞ

Bu nasıl milli takım?

“Kounde yerde yatıyor, faul bekliyor. Hakem ‘devam’ dedi. Şimdi bir kontratak. Upamecano’dan Disasi’ye... Orta sahada topu Tchouameni’ye kazandırdılar. Tchouameni bir çalımla rakibini geçti; arkadaşı Fofana’yı gördü. Mbappe defansın arkasına sarktı. Fofana’dan Muani’ye... Ceza sahasına Guendouzi hareketlendi.

Ortaaa, Dembele’yi aştı, Mbappe yükseldi kafaaa ve gooool! Fransa öne geçti.” TV’nin sesine kulak verirseniz Kamerun-Nijerya maçı oynanıyor sanabilirsiniz. Halbuki Fransa milli takımı dünya kupasında ter döküyor. Futbolun efsane ismi Pele “21’inci yüzyılda mutlaka bir Afrika takımı Dünya Kupası’nı kazanacak” kehanetinde bulunmuştu. Ülke olarak değil ama, takım olarak kehaneti tuttu.

Haberin Devamı

Çünkü sahadaki Fransa, gerçekte bir Afrika takımı... Arjantin’e karşı oynadıkları müthiş finale sahada kaleci harici 3 beyaz futbolcu ile başladı Fransa. Uzatma dakikalarında ise sahada 10 Fransız siyahi futbolcu vardı. Tek beyaz, kaleci Hugo Lloris kalmıştı. Fransa’da resmi olmayan veriler nüfusun sadece yüzde 5’inin Sahra altı veya Afro-Karayip kökenli olduğunu söylüyor.

Ancak sahada Arjantin karşısındaki takımın yüzde 90’dan fazlası siyahtı. Fransız gibi görünmeseler de hepsi de kazanmak için oynadı. Maç sonrası takımın neredeyse tamamı, Benin, Kamerun, Kongo, Guadeloupe, Gine-Bissau, Mali ve Martinik gibi yerlerden Fransa’ya göç eden anne babalarına selam yolladılar. Takımın yıldızı Mbappé’nin babası Kamerunlu, annesi Cezayirli’ydi.

İMPARATORLUK TAKIMI

Göçmen sorunuyla boğuşan Fransa’da iktidara yürüyen aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin eski lideri Jean-Marie Le Pen 1998’de Dünya Kupası’nı kazanan Fransız Milli Takımı’nı ‘Yapay’ olarak nitelemişti. Görevi ondan devralan kızı Marine Le Pen ise 2018’de kupayı kazanan Fransa takımı için “Oyuncuların kalplerinde başka milletler var” sözlerini sarf etmişti.

Ona cevapsa futbolculardan gelmiş, “Kalbimizde iki millet sevgisi olamaz mı? Ve biz biri için ter dökemez miyiz?” demişlerdi. Aslında benim ırkçı Le Pen’e vereceğim ve onun da çok hoşuna gideceğini düşündüğüm cevap şu olurdu: “Bu günümüz Fransasının takımı olduğu kadar, aynı zamanda bir imparatorluk takımıdır. Fransa’nın halen etkili olduğu coğrafyanın bir koreografisidir.”

Haberin Devamı

Neyse ki, Fransız halkının çoğunluğu etnik kökenlerine aldırış etmeden futbolcularını sahipleniyor. Heyecanlı bir finalde Arjantin’e yenilmesine rağmen, Fransızlar dünyaya bir ders verdi.

Beyaz çoğunluğun dünyaya sunduğu yüzün siyah olmasını umursamadıkları bir takım yarattılar. Göçmenlerin istenirse ülkelerine entegre olabileceklerini gösteren bir takım ortaya koydular. Bunu en çok Fransız milli takımında gördük. Ne İngilizlerde ne de Amerikan takımında... Ama madalyonun bir de diğer yüzü var.

Real Madrid’in golcüsü Karim Benzama’nın şu sözünü de unutmam: “Gol atınca Fransız oluyorum, atamadığımda ise Cezayirli...” Benzer cümleyi Alman milli takımını ırkçılık yüzünden terk eden Mesut Özil de kurmuştu. Avrupa’da bir tarafta mültecileri istemeyen siyasi hareketler halkın oylarıyla hemen her ülkede yükselirken, diğer tarafta ise onlarla sevinip ağlayan milyonlar sokaklara dökülüyor.

Haberin Devamı

İlginç bir ikilem değil mi? Sonuçta, ben sahada oynayan futbolculara bakınca renk görmüyorum. Dembele, Kounde, Camavinga, Fofana gibi isimlerle siyah oyuncular sahaya çıktıkça, sadece o ülkede bazı şeylerin aşılmış olduğu sonucuna varıyorum, o kadar.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder