Gazze Şeridi, Akdeniz sahili boyunca 41 kilometre uzanan, denizden içeri 8-9 kilometre giren küçücük bir toprak parçası. Türkiye’nin en küçük ili Yalova’nın yarısı kadar bile yüzölçümü yok. 365 kilometrekarelik Gazze Şeridi’nde kilometrekare başına 5 bin 600 kişi düşüyor. 5-6 milyar dolarlık bir yardımla altyapısından üstyapısına, santralinden okuluna hastanesine, tarımından endüstrisine kadar her şeyin çözülebileceği Gazze’de Filistinliler, açlık, yokluk, işsizlik, gelecek korkusu ve ölümle pençeleşiyor. Halbuki yapılan insani ve nakit yardımlar hiç de az değil.
Örneğin Katar, yıllardır Gazze’nin yardım meleği gibi çalışıyor. Katar 2012’den beri Gazze’ye inşaat, sağlık, enerji, tarım hizmeti olarak 1.4 milyar dolar gönderdi. Her ay 34.5 milyon dolar nakit para yolluyor ve bu parayla 50 bin kamu görevlisinin maaşı ödeniyor. Paranın içinde 10 milyon dolarlık benzin yardımı da var. Ayrıca Katar, İsrail’den yakıt satın alıp, Gazze’deki elektrik santrallerinin çalışmasını da sağlıyor.
2014-2021 arasında BM kurumları Gazze’de 5.1 milyar dolar harcadı. Paranın %80’inden fazlası Gazze nüfusunun 4’te 3’ünü oluşturan Filistinli mültecilere aktarıldı. Gazze’de 280 bin çocuk, aynı zamanda sağlık hizmeti ve gıda yardımı da sağlayan BM’nin okullarına gidiyor.
Amerika mesela, sadece 2021’den bu yana Filistin halkına yarım milyar dolardan (500 milyon dolar) fazla yardım gönderdi. BM üzerinden Gazze’deki Filistinli mültecilere 417 milyon dolardan fazla insani yardım ayrıca 75 milyon dolarlık destek paketi ve 20.5 milyon dolar da Covid ve Gazze’yi kurtarma yardımı yolladı. Geçen yıl Filistin halkına 75 milyon dolarlık ek ekonomik paket daha gitti. Hukukun üstünlüğü programlarına ise 45 milyon dolar sağlıyor.
Avrupa Birliği de Filistin halkının en büyük destekçisi. 2000’den bu yana 700 milyon euro Filistin halkının ihtiyaçlarına tahsis edildi. Bu yılın şubatında Filistin lideri Mahmud Abbas’ın katılımıyla 200 milyon euroluk ek yardım paketi daha imzalanmış, 1 yılda AB bütçesinden ayrılacak yardım miktarı 296 milyon euro’ya çıkarılmıştı.
Almanya 2023’te şu aya kadar Filistin halkına 72 milyon euro yolladı. Ancak çatışmalar üzerine 250 milyon euro’luk kalkınma yardımını askıya aldı. Avusturya da keza 19 milyon euro’luk fonu geçen hafta askıya aldı.
Dünya Bankası, IMF, Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, liste uzayıp gidiyor. İran bile her yıl Hamas’a 100 milyon dolarlık askeri ve insani yardım yapıyor. Özetle Batı Şeria ve Gazze, dünyanın en çok yardım alan bölgesi. Ancak para nereye gidiyor? Maalesef Filistin halkının refahı ve kalkınması için gönderilen bu paranın çok az kısmı Filistinlilere tahsis ediliyor. Gazze’de Hamas yönetimi gelen paranın sadece %20’sini 70 bin Filistinli aileye paylaştırırken, kalan %80’lik meblağın akıbeti çok net değil. Örnek mi istiyorsunuz? İsrail’den Gazze’ye büyük miktarda inşaat malzemesi girmesine rağmen (yılda 3,5 milyon tondan fazla inşaat malzemesi), önemli bir kısmı inşaat şirketlerine ulaşmıyor ve bunun yerine Hamas’ın tünel inşaatına ya da evleri yıkılanlara konut yapmak yerine Hamas komutanlarının rezidanslarına öncelik tanınıyor. Gazze’nin yeniden inşası için ayrılan on milyonlarca dolar Hamas üst düzeyince Suudi Arabistan, Suriye ve Dubai’deki emlak projelerine yatırılıyor. Her gün sınır noktasından 700 kamyon yardım (ilaç, gıda vs.) Gazze’ye ulaşıyor.
Engelli çocuklara yardım programları, insani yardım ve yiyecek için gelen para; silah satın almak, savaşçıların maaşlarını ödemek ve Hamas’ın tünel ağını genişletmek için kullanılıyor. Uluslararası camiadan gelen paranın yüzde 55’i (resmi olmayan rakamlara göre 3’te 2’si) askeri kanata akıtılıyor. Filistin halkına yönlendirilen paranın ise son 10 yılda %50 azalması dikkat çekiyor. Hamas’ın belirlediği şehit listesine giren aileler, normal bir ailenin 14 katı fazla maaş alıyor. Gazze’de sıradan bir ailenin eline geçen para ayda sadece 119 dolar. Çocuk yardımı ise evlat başına 4 dolardan az. Katar’dan gelen hibe yakıt bile, Hamas tarafından dış ülkelere kârlı fiyattan satılıp gelir elde ediliyor.
Alınan yakıtın yalnızca yüzde 65’i elektrik santraline ulaşırken, geri kalan yüzde 35’i ise Hamas tarafından satılıyor. Mesela Gazze’deki yoksul çiftler için düzenlenen toplu düğün için 4 milyon dolar toplanıyor, oysa gerçekte etkinlik yalnızca Hamas üyelerine yapılıyor. Bu tür örnekler çoğaltılabilir. Filistin halkı, Netanyahu hükümetinin demir pençesi altında yıllardır eziliyor, bilinçli şekilde yok ediliyor, doğru. Ancak gerek Batı Şeria’da Mahmud Abbas’ın başını çektiği otoriter Filistin yönetiminin, gerekse Gazze’de Hamas’ın bulaştığı yolsuzluklar ayyuka çıkmış durumda. Uluslararası camia ise ‘parayı verip’ olan bitene göz yumuyor.