Ortadoğu’da bir savaş senaryosu yazmak istesek; ya toplu bir katliamla ya da bir suikast ile çatışmanın kıvılcımını ateşleriz. Sonrası çorap söküğü gibi gelir. Maalesef her ikisi de gerçekleşti. Şimdi ne olur derseniz yazayım. Senaryo şu şekilde gelişebilir. Hamas, İsrail şehirlerine yönelik roket saldırıları başlatır. İsrail ise 40 bin sivili katlettiği Gazze’de bu kez topyekûn işgale yönelir.
Batı Şeria’da Filistinliler ile İsrail güçleri arasında çatışmalar baş gösterir. Lübnan’da Hizbullah, Hamas’la dayanışma içinde, İsrail’e roket saldırılarını yoğunlaştırır. İran destekli Hizbullah Lübnan’da ikinci bir cephe açar. İsrail, hava saldırıları ile Hizbullah ve Suriye ordusunu vurur. Golan Tepeleri yeniden savaş cephesine dönüşür. Suriye, İran’dan aldığı milis desteği ve Rus hava savunma sistemlerinin gücüyle Golan’ı almaya girişir. İran, Hamas’a, Hizbullah’a ve Suriye ordusuna askeri destek gönderecektir.
Bunlar arasında tabii ki, silah ve füze yardımı vardır. İran ayrıca, Körfez’deki ABD gemilerine veya global petrol tanker ağına zarar verecek eylemler düzenleyebilir. Afganistan’da insanları Taliban rejiminin insafına terk ederek arkasına bakmadan kaçan, İsrail’de ise Netanyahu’nun savaş suçlarını ayakta alkışlayan Biden yönetimi ise şüphesiz her türlü istihbarat ve ileri teknolojiyi İsrail’e verecektir.
Doğu Akdeniz’e donanma gönderecek, Irak’ta olası saldırılarla baş etmek için askeri varlığını artıracaktır. ABD ve İngiltere; İran ve Suriye’nin askeri üslerine hava saldırıları düzenler. Akdeniz ve Basra Körfezi’ndeki deniz savaşları yoğunlaşır. NATO üyesi Türkiye, istemese de denge siyaseti yürütmek durumunda kalabilir. Türkiye bu durumda, Suriye ve Irak sınırına asker yollar. PKK/PYD, olası bir savaşta bölgenin hakimiyetini ele geçirmek isteyeceğinden, Türkiye buna hazırlıklı olacaktır.
Yemen’de Husiler, İran’dan aldıkları destekle Suudi Arabistan’daki ABD üslerini bombalar. İsrail’e roket saldırısı düzenler. Rusya, Suriye’nin arkasında durur. Hem Şam yönetimine hem de Tahran’a asker ve hava savunma sistemleri yollar. Hatta Rus S-400 füzeleri İsrail jetlerini vurur ve bu durum Rusya ile İsrail’i karşı karşıya getirir. Rusya’nın Doğu Akdeniz’deki donanma varlığı, ABD ile tansiyonu yükselten gerilimlere hatta çatışmaya yol açar. Ortadoğu petrolüne bağımlı olan Çin ise Hürmüz Boğazı’ndan tanker geçişini güven altına almak için bölgeye donanmasını yollar. Rusya, İran, Suriye ittifakı içinde yer alarak çıkarlarını koruyacaktır. Özetle Hamas liderinin öldürülmesi, küresel güçleri içine çeken ve büyük can kaybına yol açan yıkıcı bir bölgesel çatışmayı tetikleyebilir. ABD, Rusya, Türkiye, Mısır, İran, Lübnan ve Yemen’in müdahil olması savaşa karmaşa ve ölçek katarken, önemli küresel yansımaları da beraberinde getirecektir.