Çok değil 10 yıl önce Putin’in Aşçısı (Putin’in Şefi) olarak tanınan Yevgeniy Prigojin, şimdi Rusya liderini darbeyle devirmeye çalışıyor. 2000’lerde Kremlin’in dünya liderlerini ağırladığı yemeklerde catering hizmeti sunan ve o dönem Putin’in iki adım arkasında şef garson gibi dikilen 62 yaşındaki bu milliyetçi Rus, 10 yılda yeme-içme ve restoran işinden devlet destekli paramiliter karteli liderine dönüştü.
Peki ne yapıyor bu adamın yönettiği Wagner Grubu? Vitrinde vatanseverlik gibi görünse de, aslında bu bir iş modeli. Bu, milyarlarca dolarlık kazanç elde etme işi. Dev silah satışları, yerel milisleri eğitim, petrol, doğalgaz çıkarma işleri, madenleri işletme ve altın başta olmak üzere değerli madenlerin satışı, hep bu Wagner Grubu üzerinden yapılıyordu.
Ambargo altındaki Rusya’da, Putin’in 4 kıtadaki gizli örgütü olmuştu Wagner Grubu. 10 bini sözleşmeli, 40 bini adi suçlardan hüküm giymiş mahkumlardan oluşan 50 bin kişilik gerilla diye tabir edebileceğimiz ama Rus devletinin tüm imkanlarını kullanan bir yapı oldular.
Liderleri Prigojin, kurduğu 64 paravan şirketle uluslararası ticareti sürdürüyordu. Ve dönen paradan aslan payını tabii ki Kremlin alıyordu. Bu, öyle büyük bir paraydı ki, Prigojin’in kendi Wagner milislerine maaş vermesi, silah alması ya da bağımsız operasyonlar yönetmesine yeter de artardı. Bir süre sonra Putin’den para almasına da gerek kalmadı.
2015’te Wagner, Suriye’deki petrol rafinelerini korumak üzere Esad tarafından kiralandı. Wagner’in Suriye’de kurduğu şirketin ismi Evro Polis’ti. Suriye’ye giden milislere şirket, ayda 3 bin dolar maaş ödüyordu. Bu milislerin amacı IŞİD ve Amerika destekli Kürtlerin (PKK-PYD) petrol bölgelerini ele geçirmesini önlemekti. Ve ele geçirdikleri her rafinerinin üretiminin yüzde 25’ini almak koşuluyla, sözleşme imzaladılar.
2017’nin sonuna gelindiğinde Wagner, Suriye’nin en büyük 4 petrol ve gaz rafinerisini elinde tutuyordu. 2019’da Esad, ülkedeki 26 bin kilometrekarelik (26 milyon dönüm) petrol/gaz arazisini Wagner grubuna tahsis etmişti. 2021’de buna 5 bin kilometrekarelik off-shore deniz alanı daha eklendi. Bu karlı iş modeli tutunca, Putin ve Prigojin, ‘bunu genişletelim’ dedi.
AFRİKA’YA YAYILMA
Sonrasında Wagner, Afrika’ya aynı modelle taşındı. Sırada Libya, Sudan, Fransızların askerini yeni çektiği Mali, Madagaskar, Mozambik, Orta Afrika Cumhuriyeti vardı. Wagner Grubu yine aynı şekilde ‘Verimsiz madenlerinizi biz işletip koruyalım’ diyerek devletlerle ayrıcalıklı anlaşmalar imzaladı.
Özellikle Orta Afrika Cumhuriyeti’nde çıkarılan altın, elmas gibi madenlerin satışından milyarlarca dolar kazandı. Üstelik ülkedeki alkol ithalatını eline geçirmiş, diğer taraftan güvenlik güçlerinin eğitimi işini de üstlenmişti. İşlettiği tesislerin hepsi, tank, askeri helikopter, ağır makineli silah ve zırhlılarla korunan birer kaleye dönüştü.
Sadece Sudan’dan son 1 yılda 1.9 milyar dolar değerinde 32.7 ton altını ülke dışına kaçırdı. Sudan’ın geçen yılki resmi altın ihracatı da zaten 2 milyar dolardı. Başka bir örnek de Mali’den... Mali 881 milyon ton rezerviyle Afrika’nın dördüncü en büyük altın üreticisiydi. Mali yasaları Wagner’in 3 altın madenini işletmesine izin verecek şekilde değiştirildi.
Mozambik’te gaz ve yakut, Libya’da petrol, Burkina Faso’da altın, hemen her yerde madenlere el attı Wagner Grubu... Ukrayna’daki savaş için Putin tarafından cephede göreve çağrılan Wagner grubu, binlerce asker getirmekle kalmadığı gibi, Afrika’dan elde ettiği ganimetlerle de Rus ordusunu finanse etti.
Gelinen noktada Prigojin, ekonomik çıkarlarına dokunduğu için Putin ve çevresine karşı baş kaldırmış durumda. Ancak tam ölçekli bir darbeyi kontrol ve finanse edecek kadar güçlü mü, bence değil.