Başlığı neden bu şekilde attım biliyor musunuz? “Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlanan 8 Mart tarihinden bir gün sonra, bu konu gündemden tamamen düşecek de ondan. Tıpkı deprem meselesinin, sadece Marmara’da yaşanan felaketin yıldönümü olan 17 Ağustos’ta konuşulması gibi… Kadınlar konusunda çalışan sivil toplum örgütlerinin çoğu hummalı şekilde 8 Mart’a konsantre oluyor, bu tarih geride kalınca da bir sonraki yıla hazırlanıyorlar.
Yapılan iletişim, temenniler ve klişelerin ötesine geçemiyor. Şirketler, toplumdaki hassasiyete yanıt vermek üzere bu güne özel duyurular yapıyor fakat pek azı kadınların yaşam koşullarını iyileştirecek somut alanlara yatırım gerçekleştiriyor. Birkaç ciddi kurumu tenzih ediyorum fakat genel yaklaşım böyle. Âdet yerini bulsun gibi bir yaklaşım var. Türkiye, cinsiyet eşitsizliği konusunda maalesef dünyada hayli gerilerde.
DİKKATİMİ ÇEKENLER
Bu seneki proje, reklam, ilan ve kampanyalar arasında en çok beğendiklerimden biri Vodafone Türkiye’nin “Ben varım diyenlerle yüzde 100 eşitliği savunuyoruz” isimli çalışması oldu. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin bir süre önce yaptığımız görüşmede bana projelerini detaylı şekilde anlatmıştı.
Coca Cola, iş yaşamında eşitsizliklerin nasıl yaşandığına dikkat çekmek için bir kutuda iki adet cam şişe kola göndermiş. Birinde daha az içecek var, diğeri ise neredeyse tamamen dolu. Bu çarpıcı karşılaştırma Türkiye’de kadınların erkeklere oranla yüzde 16 daha düşük ücret almalarına atıfta bulunuyor. Ülkemizde eşit işe eşit ücret ödenmiyor. Liyakat kuralının işlememesi ve keyfilik bu meseleyi derinleştiriyor.
Anadolu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, kadınların, ekonomik ve toplumsal hayata eşit katılımının altını çiziyor ve BM’nin 2030 sürdürebilirlik kalkınma hedefini hatırlatıyor. “En fazla kadın yöneticiye sahip olmaktan gurur duyuyoruz ve istihdamlarını bu yönde artırıyoruz” diyor.
Türk iş dünyasının saygın kurumlarından Eczacıbaşı Topluluğu da kadınların öne çıkması için özel çalışmalar yürütüyor. Bir süre önce CNN Türk’teki programıma konuk olan Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı spordan sanata kadar hayatın farklı alanlarında kadınların öne çıkmasını desteklediklerini anlatmıştı.
Emel Hoşgör’den “Habitat Derneği” adına bir mesaj aldım. Kadınların ekonomiye katılımı ve güçlendirilmesi için 81 ilde belirlenmiş kişilere dijitalleşme, finansal bilinç ve girişimcilik eğitimi verdiklerini paylaştı.
SOSYAL MEDYANIN ETKİSİ
Samsun’da İbrahim Zarap isimli şahsın boşandığı eşini, çocuğunun gözü önünde öldüresiye dövmesi, sosyal medya aracılığıyla duyulmasaydı böyle bir etki ortaya çıkmayacaktı. Muhtemelen şu dakikalarda ülkemizde çok sayıda kadın şiddete uğramaya devam ediyor. Biz bunların önemli kısmından haberdar olamayacağız. O nedenle sadece şiddet anına odaklanmak dar bir bakışla bizi sınırlar. Feodal kültür, cehalet, psikolojik bozukluklar, ekonomik nedenler, eğitimsizlik, töre ve gelenekleri de masaya yatıracağımız bütünlüklü yaklaşıma ihtiyacımız var.